Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
REJUVENATE : English Turkish Redhouse

e.ju.ve.naterîcu'vıneyt fiil
gençleştirmek; gençleşmek.
canlandırmak, ihya etmek

REJUVENATION : English Turkish Redhouse

e.ju.ve.na.tionisim
gençleştirme.
canlandırma

RELAPSE : English Turkish Redhouse

e.lapserîläps' fiil
kötü duruma dönmek.
tekrar kötü yola sapmak.
depreşmek

RELATE : English Turkish Redhouse

e.laterîleyt' fiil
anlatmak, nakletmek.
(olaylar, durumlar, insanlar) arasında bağlantı kurmak.
to ile ilgili olmak, ile ilgisi olmak.
to ile iyi ilişki kurmak.
konuşma dili to
i iyi anlamak

RELATED : English Turkish Redhouse

e.lat.edrîley'tîd sıfat (onunla) ilgili; (ona) benzeyen; o türden

RELATION : English Turkish Redhouse

e.la.tionrîley'şın isim
ilgi, alaka, bağlantı, rabıta, ilişki, münasebet.
akraba, hısım.
felsefe bağıntı, izafet.
mantık bağıntı, münasebet.
anlatma, anlatış, nakletme, naklediş

RELATIONSHIP : English Turkish Redhouse

e.la.tion.shiprîley'şınşîp isim
akrabalık bağı, akrabalık.
ilişki, bağlantı.
(insanlar arasındaki) ilişki; arkadaşlık; dostluk

RELATIVE : English Turkish Redhouse

el.a.tiverel'ıtîv isim akraba, hısım. sıfat
göreli, görece, göreceli, izafi, bağıl, rölatif, nispi.
matematik bağıl, nispi, izafi

RELATIVE PRONOUN : English Turkish Redhouse

dilbilgisiilgi zamiri

RELATIVE TO : English Turkish Redhouse

ile ilgili olarak

RELATIVELY : English Turkish Redhouse

el.a.tive.lyrel'ıtîvli zarf diğerlerine göre/nazaran; her şey göz önünde tutulursa, nispeten

RELATIVITY : English Turkish Redhouse

el.a.tiv.i.tyrelıtîv'ıti isim görelilik, izafiyet, bağıllık, rölativite

RELAX : English Turkish Redhouse

e.laxrîläks' fiil
gevşetmek; gevşemek.
yumuşatmak, hafifletmek; yumuşamak, hafiflemek.
dinlenmek

RELAY : English Turkish Redhouse

e.layriley' fiil (relaid) yeniden sermek veya döşemek

RELEASE : English Turkish Redhouse

e.leaserîlis' fiil
hukuk serbest bırakmak, salıvermek; tahliye etmek.
kurtarmak.
(yeni film, plak v.b.'ni) piyasaya çıkarmak. isim
salıverme; tahliye.
kurtarma.
af.
piyasaya çıkarma

RELEASE SOMEONE ON BAIL : English Turkish Redhouse

irini kefaletle/kefaleten tahliye etmek

RELEGATE : English Turkish Redhouse

el.e.gaterel'ıgeyt fiil
göndermek.
to
e atamak,
e tayin etmek.
to
e havale etmek

RELENT : English Turkish Redhouse

e.lentrîlent' fiil
yumuşamak.
acıyıp merhamet göstermek

RELENTLESS : English Turkish Redhouse

e.lent.lessrîlent'lîs sıfat
devamlı, aralıksız.
acımasız, amansız

RELEVANCE : English Turkish Redhouse

el.e.vanceisim ilgi

RELEVANCY : English Turkish Redhouse

el.e.vancyisim ilgi

RELEVANT : English Turkish Redhouse

el.e.vantrel'ıvınt sıfat
to ile ilgili.
konuyla ilgili, yerinde.
güncel konularla ilgili; yararlı

RELIABILITY : English Turkish Redhouse

e.li.a.bil.i.tyisim güvenirlik

RELIABLE : English Turkish Redhouse

e.li.a.blerîlay'ıbıl sıfat güvenilir, emin, sağlam

RELIABLENESS : English Turkish Redhouse

e.li.a.ble.nessisim güvenirlik