Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
BLITZKRIEG : English Turkish military

YILDIRIM HARBİ:Düşmanın bütün mukavemetini süratle yoketmek amacıyla; zırhlı, motorlu birlikler ve hava kuvvetleri arasında işbirliği temin ederek, önceden ve hesaplı bir şekilde hazırlanan taarruzi hareket. Aslı Almanca bir terimdir

BLOCK : English Turkish military

EŞYA BLOĞU:İki veya daha çok birim genişlikte, iki veya daha çok birim derinlikte, birbirini destekler durumda, muntazam ikmal maddeleri istifi. Bir eşya bloğu, dikdörtgen veya piramit şeklinde olabilir

BLOCK CONTROL : English Turkish military

BLOK KONTROLÜ:Kıta ve ikmal maddeleri nakliyatının, diğer trafik tarafından aksatılmaması için kullanılan usul. Bu usulde, askeri inzibata ait trafik devriyeleri, kıta veya malzeme konvoylarının önünden giderek diğer trafiği durdurur ve yolu açık bulundurur. Buna "block system" da denir

BLOCK GAP : English Turkish military

ÖBEK ARALIĞI:Bir bilgi ortamı içinde bir blok veya kayıt sorununu belirtmek için kullanılan bir anlam

BLOCK LOAD : English Turkish military

BLOK YÜK:Bak. "block shipment"

BLOCK PLOT : English Turkish military

ŞEFFAF TATBİK KROKİSİ:Bak. "control sheet"

BLOCK SHIPMENT : English Turkish military

BLOK SEVKİYAT:Dengeli bir kuvvete belirli miktarda gün için dengeli bir stok temini maksadıyla, denizaşırı bölgelere ikmal maddeleri sevk usulü. Örneğin,
000 kişilik bir kuvvet için 30 günlük ikmal gibi

BLOCK STORING : English Turkish military

BLOK DEPOLAMA:Aynı cinsten kapların bir blok halinde istif edilmesi. Ayrıca bakınız: "commodity loading"

BLOCK STOWAGE LOADING : English Turkish military

BLOK İSTİF YÜKLEME:Belirli bir yere gidecek bütün yük bir arada istiflenecek şekilde bir yükleme usulü. Maksat, gittiği yerde, yükün, diğer noktalara ait yüklere zarar vermeden, süratle tahliyesini kolaylaştırmaktır. Ayrıca bakınız: "loading"

BLOCK SYSTEM : English Turkish military

BLOK SİSTEMİ:Bak. "block control"

BLOCK TIME : English Turkish military

TAKOZ ZAMANI (HV.):Bir tayyarenin rampaya veya terminal sahasına varış veya ayrılış zamanı

BLOCKADE : English Turkish military

ABLUKA KUVVETİ:Ablukayı mümkün kılan silahlı kuvvetler

BLOCKHOLE CHARGE : English Turkish military

KAYA DELME İMLA HAKKI:Münferit kayaları parçalamak için üstten delik açılır ve imla hakkı kaya içine yerleştirilir

BLOCKHOUSE : English Turkish military

KORUGAN:Ateş etmeye imkan verecek Şekilde delik ve mazgalları bulunan, tahkim edilmiş tesis. Buna "bunker" da denir

BLOCKING AND CHOKING : English Turkish military

BLOKE ETME VE DESTEKLEME:Taşınan yükün elde olmadan kaymasını önlemek için kama ve takozların kullanılması

BLOCKING FORCE : English Turkish military

TIKAMA KUVVETİ:Düşman kuvvetlerinin belli bir istikametten ilerlemesini durdurmak veya geciktirmek maksadıyla bir tıkama kuvveti tarafından işgal edilen mevzii

BLOCKING POSITION : English Turkish military

TIKAMA MEVZİİ:Düşmanın belli bir istikametten ilerlemesini durdurmak veya geciktirmek maksadıyla bir tıkama kuvveti tarafından işgal edilen mevzii

BLOOD AGENT : English Turkish military

KAN HARP MADDESİ:Oksijenin kandan vücut dokularına normal geçişini önleyerek bünye işlevlerini etkileyen, siyanid grubu da dahil, kimyevi terkip

BLOOD AND NERVE POISON : English Turkish military

KAN VE SİNİR GAZI:Teneffüs cihazı, sindirim yolları ve gözenekler vasıtasıyle, vücuda girerek nefes almayı ve diğer bedeni faaliyetleri güçleştiren harp gazı

BLOOD CHIT : English Turkish military

KAN TEZKİRESİ:Taşıyan kimsenin selamete kavuşması yolunda yapılacak yardımın mükafatlandırılacağını belirten çeşitli dillerde kısa bir ifadeyi ve bir Amerikan bayrağı resmini ihtiva eden ufak bir bez parçası

BLOOD FLUKE : English Turkish military

ÇOK HÜCRELİ KAN PARAZİTİ:Kanda yaşayan bir parazit çeşidi

BLOUSE : English Turkish military

GÜNLÜK CEKET:Bak. "service coat"

BLOW : English Turkish military

SADME, ÇARPMA, TAARRUZ:Bak. "counter blow".

BLOW-OFF : English Turkish military

İNFİLAKLA AYIRMA, İNFİLAKLA AYRILMA (HV.):Bir alet kısmı veya parçanın, bir infilak kuvveti uygulamak suretiyle, bir roket aracının geri kalan kısmından maksatlı olarak ayrılması

BLOWBACK : English Turkish military

GAZ KAÇIRMA:Bir silah ateşlendiği zaman hasıl olan gazların basınç ile geriden kaçması. Gaz kaçırmaya; kusurlu kama veya kapak tertibatı çatlamış kovan veya bozuk kapsül sebep olabilir