English Turkish military
BRANCH IMMATERIAL POSITION : English Turkish military
SINIFLANDIRILMAMIŞ GÖREV YERİ:Kara ordusunun belirli bir sınıfı ile adlandırılmayan veya yalnız bir sınıfa inhisar etmeyen görev yeri. Ayrıca bakınız: "arms material position", "branch material position" ve "branch qualified officer"
BRANCH MATERIAL CURRICULUM : English Turkish military
MESLEK EĞİTİMİ DERS PROGRAMI:Sınıf Okulları ve Yedek Subay Hazırlık Eğitim Teşkilatı'nda yürütülen öğretim programları ile kolej ve üniversitelerdeki programlar. Bu programlar, öğrencileri Ordu'nun bazı sınıflarında görevlere hazırlar
BRANCH MATERIAL POSITION : English Turkish military
SINIF GÖREV YERİ, SINIFLANDIRILMIŞ GÖREV YERİ:Ordu'nun belirli bir sınıfı ile adlandırılmış bir görev yeri. Bu görev yeri için tayin edilmiş görevler, özel sınıfla adlandırılmış eğitime veya tecrübeye ihtiyaç gösterir. Ayrıca bakınız: "arms material position", "branch material position" ve "branch qualified officer"
BRANCH QUALIFIED OFFICER : English Turkish military
SINIF EHLİYETLİ SUBAY:Bir subayın sınıf ehliyetli olması için aşağıdaki görev özelliklerine sahip bulunması gerekir: l. Sınıfına ait görevlerin, hepsinde değilse de, çeşitli dallarında teknik niteliğe sahip bulunmak;
Kendi rütbe ve sınıfındaki subaylardan, normal olarak, beklenen görevlerin hepsini değilse de, çoğunun icaplarını karşılayacak niteliği bulunmak:
Bugünkü rütbesine uygun bir kademede emir ve komuta kudret ve kabiliyeti ile birlikte, bir üst kademe için tespit edilmiş kabiliyeti göstermiş olmak. Bir uzman durumunda bulunduğu takdirde, ihtisasını bir üst kademede yerine getirecek kabiliyet ve kudreti göstermiş bulunmak;
Başkaları hesabına ve başkaları ile birlikte çalışma kabiliyetine sahip bulunmak;
Kendisini geliştirme yolunda arzulu görünmek veya bu gelişmeyi fiilen göstermiş olmak;
Sevk ve idare kabiliyetine sahip bulunmak; l. Rütbe ve hizmet süresi ile mütenasip sınıf okullarını başarı ile tamamlamış olmak veya bu okullara muadil dereceyi alacak, yeteri kadar, sınıf görevi yapmış bulunmak. BRANCH UNITED STATES CIVILIAN INTERNEE INFORMATION CENTER:A. B. D. ENTERNE EDİLMİŞ SİVİL PERSONEL DANIŞMA MERKEZİ TALİ KISMI:A. B. D. Enterne Edilmiş Sivil Personel Danışma Merkezi'nin görevlerini, emirler dahilinde yerine getirmek üzere bir harekat alanında kurulmuş resmi bir danışma merkezi. Merkez karargahından ve bir Enterne Edilmiş Amerikan Personeli Danışma Bürosu Tali Kısmı ile bir Enterne Edilmiş Düşman Personeli Danışma Bürosu Tali Kısmı'ndan ibarettir. BRANCH UNITED STATES PRISONER OF WAR INFORMATION CENTER:A. B. D. HARP ESİRLERİ DANIŞMA MERKEZİ TALİ KISMI:A. B. D. Harp Esirleri Danışma Merkezi'nin görevlerini, emirler dahilinde yerine getirmek üzere bir harekat alanında kurulmuş resmi bir danışma merkezi. Bir merkez karargahından ve bir Amerikan Harp Esirleri Danışma Bürosu Tali Kısmı ile bir Düşman Harp Esirleri Danışma Bürosu Tali Kısmı'ndan ibarettir
BRASSARD : English Turkish military
KOL BAĞI:Sol kola takılan, takan şahısa belirli ve özel bir görev verilmiş olduğunu gösteren, üzerinde çeşitli renk ve işaretler mevcut bir bant
BREACH : English Turkish military
GEDİK:Tahkim edilmiş bir yerde, bir mayın tarlası veya mevzide, zorla açılan bir gedik, yarık
BREACH OF ARREST : English Turkish military
DİSİPLİN CEZA YERİNİ TERKETME:Hapsedilen veya sınırlanmış bir bölge dışına çıkmasına izin verilmeyen subay veya eratın izinsiz olarak bu bölge dışına çıkmak suretiyle işledikleri suç
BREACH OF CONTRACT : English Turkish military
SÖZLEŞMENİN İHLALİ:
BREACHES OF PHYSICAL SECURITY : English Turkish military
FİZİKİ EMNİYET İHLALLERİ. (SAKATLAMALAR ):
BREACHING (LAND MINE WARFARE) : English Turkish military
GEDİK AÇMA (KARA MAYIN HARBİ):Bak. "breach"
BREACHING CHARGE : English Turkish military
GEDİK AÇMA İMLA HAKKI:
BREAD AND WATER DIET : English Turkish military
KATIKSIZ HAPİS:Azami 14 gün süren ve günde asgari 510 gram ekmek ile istenildiği kadar sudan ibaret olan açlık cezası. Bu ceza; Ordu Yönetmeliklerinde yazılı cezaevi kurallarına aykırı hareket eden askeri mahpuslara uygulanır
BREAK : English Turkish military
ARA İŞARETİ:Telefon ve telsiz ile verilen raporlarda, başlık ile metin veya metin ile imza arasında ya da metin içindeki fasılalar
BREAK CAMP : English Turkish military
ÇADIR SÖKMEK, ORDUGAH KALDIRMAK:Bir çadırlı ordugahı müteakip veya bir garnizon vesairede bir süre kalındıktan sonra, tekrar yürüyüşe geçmek üzere, bütün malzemeyi toplayıp hazırlamak. Buna "strike camp" da denir
BREAK OFF : English Turkish military
"GÖREVİ KES" EMRİ:Yakın hava desteğinde, bir taarruzu derhal kesmek üzere kullanılan bir komut
BREAK POINT : English Turkish military
AYRILMA NOKTASI, DÖNÜŞ NOKTASI, KESİLME NOKTALARI:Bir yordam içinde yardımcı dış müdahale ile kesilebilen bir komut
BREAK RANKS : English Turkish military
SIRADAN ÇIKMAK, SIRADAN AYRILMAK:Bir yürüyüş düzeni veya yanaşık düzende, sırayı veya yürüyüş kolunu izinsiz terketmek
BREAK UP : English Turkish military
AYRILMA, DAĞILMA:
Radarla tespit etmede toplu bir verinin muhtelif nesnelere, yapı gruplamalarına tekabül eden birçok münferit veriler halinde ayrılması. Bu ayrılma mesafe, nesne büyüklüğü, nesneler arasındaki mesafe, kazanç tanzimi, huzme genişliği dahil birçok faktöre bağlıdır.
Görüntü değerlendirmesinde, büyütme veya genişletme sonunda görüntü halinde ortaya çıkan maddenin hüviyetini kaybetmesine ve hasıl olan görüntünün gelişigüzel seriler halinde tonal (renkli) izlenimler halini almasına sebep olan sonuç
BREAKAWAY : English Turkish military
AYRILIŞ, UZAKLAŞMAK (HV) KOPMA:
Şok cephesinin, nükleer bir silahın patlamasından oluşan, genişleyen ateştopunun dış tarafından uzaklaştığı durumun başlangıcı.
Taarruzun tamamlanmasından sonra, belirtildiği şekilde verilen istikamete dönme
BREAKOFF PHENOMENON : English Turkish military
YALNIZLIK DUYGUSU (HV.):Yüksek irtifa uçuşu sırasında, dünyadan ve insan topluluğundan tamamen kopmuş bulunma duygusunun meydana gelişi
BREAKOFF POSITION : English Turkish military
AYRILMA POZİSYONU:Ayrı bir hedefe gitmek üzere ana konvoydan ayrılanın veya ayrılan kısmın bulunduğu pozisyon
BREAKTHROUGH : English Turkish military
YARMA TAARRUZU:Bir savunma mevzii veya mıntıkasına nüfuz ederek mevziin arkasına kadar geçen taarruz. Bak. "penetration"
BREAKUP POINT : English Turkish military
DAĞILMA NOKTASI:Bir iniş bölgesinden dönen helikopterlerin, düzenden ayrılıp üslerine dönmek üzere, serbest bırakıldıkları veya bir başka kullanma yerine sevkedildikleri bir hava kontrol noktası
BREASTING TEOAT : English Turkish military
DUBA:Rıhtımlar haricinde gemileri bağlamak için kullanılan duba. Buna "camel" de denir
BREASTWORK : English Turkish military
GÖĞÜS SİPERİ:Ayakta nişan vaziyetinde savunan erleri korumaya ve üzerinden ateş etmeye yarayan toprak işi. Göğüs siperleri, zeminin tamamen veya kısmen üstünde inşa edilir. Bak. "parapet"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani