Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
CANTILEVER BRIDGE : English Turkish military

KONSOL KİRİŞLİ KÖPRÜ:Bak. "cantilever"

CANTILEVER EXTENSION : English Turkish military

SONU SERBEST HAVA NİRENGİSİ:Hava fotoğraflarından harita yapmada nirengi noktası olarak faydalanılmak üzere, bir baz hattı ilerisinde noktalar tesis usulü. Bu çeşit nirengi fotoğraflarla yapılır ve yer ölçmesi imkansız olduğu zaman kullanılır

CANTILEVER TRUSS BRIDGE : English Turkish military

KONSOL KAFES KİRİŞLİ KÖPRÜ:Bak. "cantilever"

CANTONMENT : English Turkish military

BARAKALI KONAK:Asker barındırmak için yapılan geçici binalar grubu. Barakalı konaklar barındırmak için çadırlarla kurulan kamptan farklıdır

CANTONMENT BUILDING : English Turkish military

BARAKA:Asker barındırmak için yapılan geçici bina. Barakalar genellikle ahşaptır

CANVAS AND WEBBING : English Turkish military

BEZ VE ÖRME MALZEME:Özellikle kumaştan yapılmış levazım malzeme ve teçhizatı. Bu terim; çadır branda bezi, fişeklik v. b. bezden yapılmış maddeleri içine alır

CAP : English Turkish military

TAHRİP KAPSÜLÜ; ELEKTRİK FÜNYESİ:Bak. "blasting cap"

CAPABILITIES : English Turkish military

İMKAN VE KABİLİYETLER:Yabancı bir milletin; milli gayelerini, savaşta ve barışta, gerçekleştirmek için kudreti dahilindeki hareket tarzları. Ayrıca bakınız: "enemy capabilities"

CAPABILITY : English Turkish military

İMKAN VE KABİLİYET:Belirli bir hareket tarzını başarıya götürme, icra kudreti. Bir imkan ve kabiliyet, belirli bir maksada yöneltilmemiş de olabilir

CAPABILITY GOALS : English Turkish military

KABİLİYET HEDEFLERİ; KABİLİYET GAYELERİ:Müstakbel işletme kabiliyetlerini temin edecek en geniş imkanlara sahip fakat sistem geliştirme ve tedarik seçmeleri için karara varılmadan önce teknolojide daha ileri tekamülü gerektiren sistem anlayışları

CAPABILITY PLAN : English Turkish military

KISA VADELİ STRATEJİK PLAN:Halen elde bulunan veya bir iki yıl içinde faydalı hale gelmesi beklenen kaynak ve kuvvetlere dayanmış plan. Bütçenin bu çeşit planlar üzerinde kontrol etkisi vardır. Bu etki, planların, tatbik olunmaları muhtemel zamandan en az iki yıl önce yapılmasını sağlar. Buna "short range plan" de denir. Ayrıca Bak. "strategic plan"

CAPACITY : English Turkish military

KAPASİTE:Araç, motor, makine vesaire gibi vasıtaların istiap hacimleri, çekme kabiliyetlerini, kaldırma kudretleri ve benzeri niteliklerin genel sınırı. Örneğin; bir vincin yük kapasitesi gibi

CAPACITY LOAD (NAVY) : English Turkish military

YÜKLEME KAPASİTESİ (DENİZ KUVVETLERİ):Her bir geminin bütün ikmal maddelerinden (mühimmat, akaryakıt ve yağlama yağları, genel stoklar, bakım stokları, v. b) uygun makamca önceden belirtilmiş oranlarda taşıyabileceği azami miktardır. Ayrıca bakınız: "wartime load"

CAPITAL : English Turkish military

ANA MAL; ANA PARA; BAŞŞEHİR/BAŞKENT:

CAPITAL BUDGETING : English Turkish military

ANA PARA BÜTÇELEMESİ:

CAPITAL SHIP : English Turkish military

ANA MUHAREBE GEMİSİ:8 inç (
5 cm) den büyük toplarla teçhiz edilmiş muharebe gemisi, muharebe kruvazörü veya herhangi bir harp gemisi. Bir uçak gemisi, büyüklüğü ne olursa olsun, muharebe gemisi sınıfına giremez. Buna "battle ship" de denir. Ayrıca bakınız: "noncapital ship"

CAPITULATE : English Turkish military

(ŞARTLA) TESLİM OLMAK:Belirli kayıt ve şartlar altında teslim olmak

CAPITULATION : English Turkish military

(ŞARTLI) TESLİM OLMA; (ŞARTLI) TESLİM:Bir kuvvetin diğer bir kuvvete, belirli şartlar altında teslim olması için yapılan anlaşma

CAPSTAN : English Turkish military

BOCURGAT; IRGAT:Gemilerde, etrafına halat veya çelik halat sarmaya mahsus, makara şeklinde, dönücü kovan. Bocurgat, çekme ve kaldırma için kullanılır ve el ile veya makina ile işletilir. Bocurgat, özellikle, halat vira etmede kullanılır

CAPSULE : English Turkish military

KAPSÜL:
Çok yüksek irtifadaki uçuşlarla yörünge uçuşları için sıkıca tecrit edilip içindeki hava basıncı normal halde tutulan insan, hayvan ve teçhizat için elverişli bir çevre sağlayan kabin.
İçindekilerin aşağıya emniyetle dönmeleri için otomatik cihazları bulunan, tecrit edilmiş ve bulunduğu bölümden fırlatılabilir durumda bir kabin

CAPTAIN : English Turkish military

DENİZ ALBAYI:A. B. D. Deniz Kuvvetleri'nde rütbesi yarbaydan (commander) yukarı ve tuğamiralden (comondore) aşağı olan subay

CAPTIVE BALLOON : English Turkish military

BAĞLI BALON:Bir halat vasıtasıyle yere tespit edilmiş balon. Bağlı balonlar, gözetleme için veya düşman uçaklarına bir engel olarak kullanılırlar

CAPTIVE FIRING : English Turkish military

TESPİT EDİLMİŞ ATIŞ:Bir bremzeye tespit edilmiş durumdaki çalışır füze tahrik sistemi ile yapılan, kısa süreli bir deneme atışı

CAPTIVE TEST : English Turkish military

TESPİT EDİLMİŞ FÜZE TESTİ; BREMZE FÜZE TESTİ:Füze bremze üzerine tespit edilmiş durumda iken yapılan test. Bu testin başlıca maksadı, sevk ve uçuş kontrol sistemlerinin tam çekiş şartları altında, uygun şekilde çalışıp çalışmadıklarını anlamaktır. Ayrıca, füze ile birlikte seyredecek tali sistemlerden biri veya hepsinin çalışma durumları da tecrübe edilebilir

CAR NAVIGATOR : English Turkish military

ARAÇ KILAVUZU:Özellikle, arazide yapılan yürüyüşlerde, aracın yolunu tayin ve arazi üzerinde mevkiini tespit eden, zırhlı araç mürettebatına mensup şahıs