English Turkish military
CHLOROSULPHONIC ACID : English Turkish military
KLORSÜLFONİK ASİT:Cilt üzerinde bir ürperme husule getiren, gözleri tahriş eden, tütücü, renksiz sıvı. Klorsülfonik asit, sis perdesi meydana getirmede kullanılır. Kimyadaki adı "sülfür trioksitklorsülfonik asit" tir. Sembolü FS dir
CHOKE RING : English Turkish military
GAZ TIKAMA HALKASI:Bazı tepmesiz silahların yanma hazinelerinde, gaz kaçırmaya engel olmak için faydalanılan madeni halka. Diğer tip tepmesiz silahlarda bu işi "throat ring", "throat block" ve "restricting plug" parçaları yapar
CHOKING AGENT : English Turkish military
BOĞUCU GAZ:Nefes borularını ve akciğerleri tahriş eden ve iltihaba sebep olan, zayiat verdirici gaz. Fosgen, bu tip gazlardan bir örnektir
CHOP : English Turkish military
HAREKAT KONTROLUNUN DEĞİŞMESİ; CHOP:Bir kuvvet veya birliğe ait harekat kontrol sorumluluğunun, bir harekat kontrol makamından bir başkasına geçtiği gün ve saat (ortalama Greenwich saati). Ayrıca bakınız: "change of operational control"
CHORACETOPHENONE SOLUTION : English Turkish military
KLORASETOFENON ERİĞİ/SOLÜSYONU:Klorasetofenonun, personele karşı püskürtülen ve zayıf (CNB) ve şiddetli (CNS) neviden iki eriğinden biri
CHORD : English Turkish military
KİRİŞ:Bir eğriyi iki noktada kesen doğru çizgi. Bir eğri olan mermi yolunun tabanını teşkil eden düz çizgi. Bir şose üzerindeki virajın iki ucunu birleştiren düz hat. Bir uçağın taşıyıcı satıhlarından birinin ön ve arka kenarlarını birleştiren düz hat
CHRONIC DOSE : English Turkish military
KRONİK DOZ:Biyolojik kurtulmanın mümkün olabileceği durumlarda absorve edilen radyasyon dozu. Kronik dozun sadece patlamayı müteakiben geçen 24 saat sonra oluşan absorbsiyon olduğu ihtiyari olarak kabul edilmiştir
CHRONIC RADIATION DOSE : English Turkish military
KRONİK RADYASYON DOZU:Uzun bir süre, fasılalı veya sürekli alınan iyonlaştırıcı radyasyon dozu. Kronik radyasyon dozu radyasyon hastalığı ve ölüme neden olacak kadar yüksek olabilir, ancak alçak dozda alınırsa akut hücresel zararın büyük bölümü iyileştirilebilir. Ayrıca bakınız: "acute radiation dose", "radiation dose rate"
CHRONOGRAPH : English Turkish military
KRONOGRAF:Kısa zaman fasılalarını kaydeden alet
CHUFFING : English Turkish military
GURULTULU YANIŞ:Bazı roketlerde fasılalı ve intizamsız bir gürültü ile yanış özelliği
CHUGGING : English Turkish military
GÜRÜLTÜLÜ YANIŞ:Bak. "cuffing"
CHURCH CALL : English Turkish military
AYİN BORUSU, İBADET BORUSU:Kilisede bir ibadet veya ayinin başlamak üzere bulunduğunu bildirmek için boru ile verilen işaret
CIFAX : English Turkish military
ŞİFRELİ MAKSİMİLİ:Sabit şekillerin şifrelenmesi ve açılması işlemi
CINE-THEODOLITE : English Turkish military
SİNE-TEODOLİT (HV.):Güdümlü füze deneylerinin balistik aletlerden de faydalanılarak yapılmasında kullanılan çok hassas optik alet. Sineteodolit; uçuş halindeki bir füzenin mevkiini kontrol için çeşitli tertipte çifter çifter kullanılır. Alet istikamet ve yükseklik açılarını, nişan istikametinin bir şemasıyla birlikte kaydeden, böylece takip hatalarını önlemek ve gerçek hedef istikametini tespit etmek imkanı veren, rasat tipi, sıhhatli bir ölçme cihazından ibarettir
CIPHER : English Turkish military
ŞİFRE:İhtiyari olarak alınmış remizlerin veya remiz gruplarının, nizami boyda açık metin birimlerini genel olarak tek harfleri gösterdiği veyaaçık metin birimlerinin yeniden tertiplendiği yada her ikisinin bazı kararlaştırılmış kurallara göre birlikte uygulandığı kripto sistemi. Ayrıca bak. "crypto-system"
CIPHER ALPHABET : English Turkish military
ŞİFRE ALFABESİ:Harfler veya alınmış diğer işaretler ile, bunların yerini tutan remizlerin, bir kriptografi ikame sistemine göre düzenli terkibi. Ayrıca bak. "standard cipher alphabet"
CIPHER COMPONENT : English Turkish military
ŞİFRELİ UNSUR:İkame usulünde, açık remizlerin yerini almış sembolleri ihtiva eden bir şifre alfabesindeki sıra. Ayrıca bakınız: "plain component"
CIPHER DEVICE : English Turkish military
ŞİFRE ALETİ:Şifre açmak ve kapatmak için elle çalışır bir alet
CIPHER EQUIPMENT : English Turkish military
ŞİFRE TEÇHİZATI:Açık metni kapatmaya ve kapalı metni açmaya yarayan teçhizat. Genel olarak, elle çalıştırılan teçhizatı ifade için şifre aleti (cipher device), bir dış güç kaynağına ihtiyaç gösteren teçhizatı ifade içinde (cipher machine) terimi kullanılır
CIPHER KEY LIST : English Turkish military
ŞİFRE ANAHTAR LİSTESİ:Belirli bir sürede, bir haber serisi içindeki her haberde değişen haber anahtar unsurları hariç, anahtarın bütün unsurlarını veren vesika
CIPHER MACHINE : English Turkish military
ŞİFRE MAKİNASI:Şifre açıp kapatmaya mahsus, mekanik veya elektrikle çalışır bir cihaz. Buna "cryptomechanism" de denir. Ayrıca bakınız: "cipher device"
CIPHER SQUARE : English Turkish military
ŞİFRE KARESİ:Şifre sırasının, sistemli bir tarzda ve genellikle, bir kare şeklinde tanzim edilmiş düzenli tertibi veya toplu hali. Buna "vigenere table" da denir
CIPHER SYSTEM : English Turkish military
ŞİFRE SİSTEMİ:Açık veya kodlanmış metni veya işaretleri, bir anahtar vasıtasıyla, anlaşılmaz şekle veya bu şekildeki bir metni açık metne çeviren bir kripto sistemi
CIPHER TEXT : English Turkish military
ŞİFRE METNİ; ŞİFRELİ METİN:Kripto sistemiyle meydana getirilmiş anlaşılmaz metin veya işaretler
CIPHONY : English Turkish military
ŞİFRELİ TELEFON; ŞİFRELİ TELEFON KONUŞMASI:Telefon haberlerini şifreleme ve şifrelenmiş telefon haberleşmesini açma işlemi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani