Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
CLIMBING TURN : English Turkish military

TIRMANARAK DÖNÜŞ:Bir uçağın yükseliş sırasında yaptığı dönüş

CLINIC : English Turkish military

KLİNİK:Başlıca, hastahane gerektirmeyen hastalara ayakta tedavi yapmak üzere teçhiz edilmiş uygun personel temin edilmiş bir tıbbi tedavi tesisi. Verdiği hizmet tipleri arasında muayene ve acil müdahale vardır

CLINICAL RECORD : English Turkish military

MÜŞAHEDE DOSYASI:Hastahanelerde; bir hastanın genel muayene, laboratuvar testleri (röntgen yorumlamaları dahil) ilk teşhis, hastalık seyri, kullanılan ilaçlar, konsültasyonlar, yapılan ameliyat vesaire ile son teşhis ve nihai işlemini kayıt için kullanılan formlar

CLINOMETER REST : English Turkish military

NAMLU KLİNOMETRE YATAĞI:Klinometrenin konması için bir topun namlusuna yerleştirilen parça. Buna "bore rest" de denir

CLINOMETRE : English Turkish military

KLİNOMETRE:Meyil ve yükseklik açılarını ölçmek veya göstermek için kullanılan alet

CLIP : English Turkish military

FİŞEK BAĞI:Bknz. "cartridge clip"

CLIP LOADING MACHINE : English Turkish military

FİŞEK BAĞI DOLDURMA MAKİNASI:Fişekleri bir fişek bağına yerleştirmek için kullanılan cihaz

CLOCK CODE POSITION : English Turkish military

SAAT KODU MEVKİİ:Düz doğrultusu saat 12 olarak alındığında giden bir uçak veya geminin hedefe nisbetle mevkii

CLOCK METHOD : English Turkish military

SAAT KADRANI USULÜ:Hedefi bir saat kadranının merkezinde kabul ederek, bu kadran üzerindeki rakamlara göre vuruş noktasını tespit usulü. Böylece; hedefin tam yukarısına isabet eden bir atım tam 12'dir. Bir rüzgar istikametini adlandırmak içinde, bazen, aynı usul kullanılır. Örneğin; tam soldan esen bir rüzgar saat 9 rüzgarıdır. Buna "clock-face method" ve "clock system" de denir

CLOCK SYSTEM : English Turkish military

SAAT KADRANI USULÜ:Bknz. "clock method"

CLOCKWISE : English Turkish military

SAAT YELKOVANI DÖNÜŞ İSTİKAMETİNDE:Saat yelkovanının döndüğü istikamette yapılan hareketleri belirtmek için kullanılan genel terim

CLOSE : English Turkish military

YAKIN, YANAŞIK; KAPALI, SIKI:Örneğin; yakın hava desteği (close air support), yanaşık düzen (close order), kapalı kol (close column), sıkı takip (close pursuit) terimlerinde olduğu gibi

CLOSE AIR SUPPORT : English Turkish military

YAKIN HAVA DESTEĞİ:Dost kuvvetlere yakın düşman hedeflerine karşı girişilen hava taarruzu. Bu destek, her hava görevinin dost kuvvetlerin ateş ve hareketi ile detaylı bir şekilde birleştirilmesini gerektirir. Ayrıca bakınız: "air interdiction; air support; immediate mission request; preplanned mission request"

CLOSE CIRCUIT TELEVISION : English Turkish military

KAPALI DEVRE TELEVİZYON (HV.):Resim yollama yayınının, hiç bir zaman normal yayılmayla olmaması için kamera veya filim üretimleri, müşterek eksenli kablolarla, direkt olarak alıcı cihazlara bağlanmış bir televizyon verici veya alıcı sistemi

CLOSE COLUMN : English Turkish military

KAPALI KOL; KAPALI YÜRÜYÜŞ KOLU:Her araç arasında bir emniyet mesafesi bırakılmak ve araçları birbirine yaklaştırmak suretiyle teşkil edilen motorlu kol. Buna "closed column" da denir

CLOSE COMBAT : English Turkish military

YAKIN MUHAREBE:Düşmanla; hafif ateşli silah, süngü ve diğer silahları kullanarak, yakın mesafede yapılan muharebe

CLOSE CONTROL RADAR : English Turkish military

YAKINDAN İDARE RADARI:Uçağın, yerinin tespiti güç veya pilot tarafından görünmeyen bir hedef üzerine sevketmek için kullanılan, özel surette, tadil edilmiş, hassas kara radar cihazı

CLOSE COVERING FORCE : English Turkish military

YAKIN ÖRTME GRUBU/KUVVETİ:Uçak ve su üstü gemilerinin taarruzuna karşı koruma sağlayan bir özel görev teşkili. Bu teşkil; çokluk, muharebe gemilerinden, kruvazörlerden, destroyerlerden ve icabında, uçak taşıt gemilerinden mürekkeptir

CLOSE DEFENCE : English Turkish military

YAKIN SAVUNMA:Bknz. "closed-in-protection"

CLOSE DEFENSIVE FIRES : English Turkish military

YAKIN SAVUNMA ATEŞLERİ:Taarruz eden, düşmana hücumdan önce ateş tevcih ederek emir ve komuta düzenini bozmak, taarruz mevzilerini baskı altında tutmak, gözetlemesine engel olmak ve destek ateşlerini zayıflatmak, böylece taarruzların bütünlüğünü ortadan kaldırmak için planlanmış ateşler. Ayrıca bakınız: "fire"

CLOSE ENVELOPMENT : English Turkish military

YAKIN KUŞATMA:Düşman savunma tertibatının yanına veya gerisine ve düşman cephe hattının gerisindeki bir hedefe yöneltilen kuşatma. Bu çeşit kuşatmada, kuşatma kuvveti, düşmanın etkili cephe ateşinden kaçınacak şekilde manevra yapar ve, normal olarak, dost destek ateşinin menzili içinde kalır. Bu kuşatmalar tek veya iki taraflı olur. Ayrıca bakınız: "single envelopment" ve "wide envelopment"

CLOSE IN SECURITY : English Turkish military

YAKIN EMNİYET:Bir birliğin, yakın mesafeden yapılacak taarruzlara karşı korunması için örtü, peçeleme (camouflage), engel, tanksavar silahı, nöbetçi ve devriye kullanması

CLOSE INTERVAL : English Turkish military

ARALIK:Herhangi bir düzende safta duran iki birlik arasında alınması emredilen en küçük aralık

CLOSE MARCH : English Turkish military

DİRSEK TEMASI AL ! DİRSEK TEMASI, MARŞ !:A. B. D. Ordusunda, yürüyüşte dirsek temasına geçmek için verilen komut

CLOSE ORDER DRILL : English Turkish military

YANAŞIK DÜZEN EĞİTİMİ:Normal aralık veya dirsek teması ile yapılan eğitim düzen ve hareketleri. Bu düzen ve hareketler, genellikle, merasim ve geçit resimlerinde yapılanlar ile tabanca ve kılıç gibi silahlarla yapılan hareketleri ihtiva eder. Ayrıca bakınız: "combat drill"