Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
AGE OF MOON : English Turkish military

AYIN DURUMU (SAFHALARI):Genellikle gün olarak ifade edilen hilalin görüldüğü günden sonra geçen zaman,

AGE-IN-GRADE : English Turkish military

YAŞ HADDİ:Kıta hizmeti ve terfiler, hizmetten ayrılma ve diğer personel işleri bakımından bir esas olarak telakki edilen yaşın rütbe ile münasebeti

AGENCY : English Turkish military

MAKAM, BÜRO, DAİRE:Hava karargahında, bir üst adına veya yerine iş görme yetkisi verilmiş büro veya teşkil

AGENCY OF COMMUNICATIONS : English Turkish military

MUHABERE BÜROSU, İRTİBAT BÜROSU:Bünyesinde muhabere için gerekli personel ve malzeme bulunduran ve bu personel veya malzemeden biri veya her ikisi ile haberleşme temin eden bir tesis

AGENT : English Turkish military

AJAN (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, AMERİKAN SAVUNMA KURULU):İstihbarat kullanımında istihbarat veya karşı istihbarat amaçlarıyla bilgi toplama veya bilgi toplamaya yardım etme yetkisi veya talimatı verilmiş kişi. Ayrıca bakınız: "anticrop agent; antimaterial agent; biological agent; chemical agent; defoliating agent, nerve agent; riot control agent"

AGENT AUTHENTICATION : English Turkish military

AJANLAR İÇİN SAHTE EVRAK VE TEÇHİZAT DÜZENLEME:Ajanlara, düzmece hikayelerine uygun ve bunları destekleyici nitelikte ve orijinaline yakın gerçeklikte kişisel evrak, giyecek ve teçhizat sağlamayı amaçlayan teknik destek görevi

AGENT FINANCE OFFICER : English Turkish military

MUTEMET SUBAY, MUTEMET:Bak "agent officer"

AGENT NET : English Turkish military

AJAN ŞEBEKESİ, AĞI:Baş ajanın direktifleri altında çalışan gizli amaçlı bir teşkilat

AGENT OFFICER : English Turkish military

MUTEMET SUBAY, NAKİT MUTEMEDİ:Maliye dairesi tarafından kendisine para emanet edilen ve bu paraları mutemet olarak ödemeye yetkili kılınan subay veya astsubay. Ayrıca bakınız: "Class A agent officer" "class B agent officer"

AGGRADATION OF PERMAFROST : English Turkish military

TİYALİN GENİŞLEMESİ:Tiyalin, mevcut iklim şartları altında, tabii veya suni nedenlerle genişlemesi. Bunun aksi "degradation of permafrost"- Tiyalin azalması" dır

AGGREGATE : English Turkish military

AGREGA, KATIŞMAÇ:Harç ve çimentoya katılan kum, çakıl vesaire

AGGREGATED SHIPMENTS : English Turkish military

TOPLU SEVKİYAT GRUBU:Aynı yere gönderilecek olan ve nakliye masrafını azaltmak, süratle teslimine imkan vermek ve malzemeyi muhafaza etmek için bir araya getirilerek bir tek mal imiş gibi gönderilen, nispeten küçük hamulelerden ibaret grup

AGGRESSION : English Turkish military

SALDIRI, TECAVÜZ:Bir anlaşmazlığın hakem yoluyla halline yanaşmayan tarafın, harbe götüren bir saldırı harekatı

AGGRESSIVE : English Turkish military

TECAVÜZ:

AGGRESSOR : English Turkish military

MÜTECAVİZ:Manevra ve tatbikatlarda düşman karşılığı kullanılan ve ilk tecavüz hareketini yaptığı veya yapacağı farz ve tahmin edilen tarafı belirtir bir kelime

AGGRESSOR (NATIONS) : English Turkish military

SALDIRGAN, MÜTECAVİZ (ÜLKELER):

AGGRESSOR FORCES : English Turkish military

MÜTECAVİZ KUVVETLER:Saldırgan bir askeri harekata katılan kuvvetler. Eğitim tatbikatları kapsamında manevra ve tatbikatların gerçekliğini artırmak için düşman olduğu varsayılan kuvvetler. Bu yöntem daha az gerçekçi olan "kırmızı" ve "mavi" orduların yerini almıştır

AGITATE : English Turkish military

TAHRİK ETMEK:

AGITATION : English Turkish military

TAHRİK, FESAT, ÇALKANIŞ:

AGM-28 : English Turkish military

Bakınız: "Hound Dog"

AGM-45 : English Turkish military

Bakınız: "Shrike"

AGM-53 : English Turkish military

Bakınız: "Conder"

AGM-65 : English Turkish military

Bakınız: "Maverick"

AGM-69 : English Turkish military

Bakınız: "short range attack missile"

AGM-78 : English Turkish military

Bakınız: "standard arm"