Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
CONTROLLED TOWER : English Turkish military

KONTROLLU PARAŞÜT KULESİ:Bak. "controlled parachute tower

CONTROLLED WAR : English Turkish military

KONTROLLU HARP, SINIRLI HARP:Bu terim kullanılmamalıdır. Bak. "limited war"

CONTROLLER : English Turkish military

KONTROL TERTİBATI:Bir makine veya aracın uzaktan idaresini sağlamak üzere kullanılan elektrik tertibatı

CONTROVERSY : English Turkish military

MÜNAKAŞA, İHTİLAF, MÜCADELE:

CONUS RESIDENT : English Turkish military

ABD'DE İKAMET EDEN:İkamet yeri ABD Anayurdu eyaletlerinden birinde veya Kolombiya bölgesinde kayıtlı şahıs

CONVALESCENT CAMP : English Turkish military

NEKAHET KAMPI:Bir harekat alanında bulunan nekahet kampı

CONVALESCENT CENTER : English Turkish military

NEKAHET MERKEZİ:Hastane tedavisine lüzum kalmamış olmakla beraber vazife başına dönmeden önce, bir süre tıbbi nezaret altında bulunmaları icap eden ve yürüyebilen hasta ve yaralıları harekat alanındaki diğer hastanelerden kabul eden ve ortalama1500 yatağı bulunan bir sıhhiye birliği

CONVALESCENT FACILITY : English Turkish military

NEKAHET PAVYONU:Vazifeleri başına dönecek kadar iyileşmemiş olan fakat günlük tıbbi tedavi ve bakıma da ihtiyaçları bulunmayan hasta ve yaralıların nekahet devresini geçirmeleri ve eski hallerine gelmeleri için faydalanılan ve sabit bir hastanenin idaresinde olmakla beraber yekdiğerinden ayrı bulunan bina veya binalar

CONVALESCENT HOSPITAL : English Turkish military

NEKAHETHANE:Günlük tedaviye ihtiyaç kalmayan hasta ve yaralılar için tesis edilmiş sabit veya seyyar hastane

CONVALESCENT PATIENT : English Turkish military

NEKAHETTE BULUNAN HASTA VEYA YARALI:Hastalığı geçen fakat hastalığın fiziksel tesirleri henüz tamamen ortadan kalkmamış olan istirahat ve tedaviye muhtaç hasta veya yaralı

CONVENE : English Turkish military

MAHKEMEYE CELBETMEK:Mahkeme huzuruna çağırmak

CONVENIENCE OF THE GOVERNMENT : English Turkish military

HÜKÜMETÇE GÖRÜLEN LÜZUM ÜZERİNE:Mevzuatta yeri olmayan hareketler için ileri sürülen sebep. Örn. hizmet süresini bitiren bir askeri, gerekli hizmet aracının o sırada elde bulunmaması yüzünden terhis etmemek ve bunu açıkça söylemeyip, bir lüzuma müsteritmiş gibi göstermek

CONVENING AUTHORITY : English Turkish military

ADLİ AMİRLİK:Bak. "appointing authority"

CONVENTION : English Turkish military

SÖZLEŞME, MUKAVELE:Genel bir tatbikat maksadı güderek hukuki iktisadi kültürel ve teknik konularda akdedilmiş mutabakatlara denir

CONVENTIONAL FORCES : English Turkish military

KONVANSİYON EL KUVVETLER, KLASİK KUVVETLER:Nükleer olmayan silahları kullanarak harekatı yürütmeye muktedir olan kuvvetler

CONVENTIONAL SIGN : English Turkish military

HARİTA İŞARETİ:Arazi şekillerini göstermek için haritalarda kullanılan standart semboller

CONVENTIONAL WEAPON : English Turkish military

KONVANSİYONEL SİLAHLAR:Nükleer, biyolojik yada kimyasal olmayan silahlar

CONVERGE (DOD, IADB) : English Turkish military

KAPALI (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, AMERİKAN SAVUNMA KURULU):Gözetleyici veya gözleyicinin, ateş demetinin bir noktada kesiştiği bir demeti istediğini belirtmek üzere bir ateş isteğinde kullanılan bir komut veya talep

CONVERGE (NATO) : English Turkish military

KAPALI (NATO):Topçu ve deniz top ateşi desteğinde, gözetleyici veya gözleyicinin ateş demetinin bir noktada kesiştiği bir demeti istediğini belirtmek üzere bir ateş isteğinde kullanılan bir komut veya talep

CONVERGED SHEAF : English Turkish military

KAPALI DEMET:İki veya daha çok ateşin atış düzlemleri belirli noktada kesilecek şekilde yana dağılması. Ayrıca bakınız: "open sheaf", "parallel sheaf", "sheaf", "special sheaf"

CONVERGENCE : English Turkish military

HARİTA YAKLAŞMA AÇISI:Bir harita üzerindeki iki meridyenin aralarındaki kalan açı

CONVERGENCE FACTOR : English Turkish military

YAKLAŞMA FAKTÖRÜ:Harita üzerindeki iki meridyen arasındaki açının bunların fiili boylam değişikliğine olan oranı. Ayrıca bak. "convergence. "

CONVERGENCE ZONE : English Turkish military

YAKLAŞMA BÖLGESİ:Su yüzeyine yakın kaynaklardan gelen ses dalgalarının derinliklerde kırılıp su yüzeyine geri döndüğü derin okyanuslardaki bölge

CONVERGING ATTACK : English Turkish military

YAKINSAK TAARRUZ:Muhtelif istikametlerden bir noktaya veya bir yere yapılan taarruz

CONVERGING FIRE : English Turkish military

TOPLANMIŞ ATEŞ:Aynı noktaya muhtelif silahlarla yapılan ateş