English Turkish military
CONVERSATIONAL MODE : English Turkish military
HABERLEŞME MODU:Terminaldeki kullanıcının bilgisayar ile aracısız haberleşerek programın çalışma şekline karışarak kendi giriş mesajlarına doğrudan cevap alması şeklindeki işletme metodu
CONVERSION : English Turkish military
TAHVİL:Aksam veya nihai madde gibi bir madde parçalarının takılma ameliyesi hariç olmak üzere başka bir madde haline gelecek şekilde tadil edilmesi
CONVERSION (DATA AUTOMATION) : English Turkish military
DEĞİŞTİRME (BİLGİ İŞLEM):Bilgileri bir temsili gösterme şeklinden diğerine; örn. bir tip makine dilinden başka tip bir makine diline veya manyetik banttan basılı sahifeye değiştirme işlemi
CONVERSION ANGLE : English Turkish military
DEĞİŞME AÇISI:Büyük bir daire kerterizi (ortodromik) ile bir noktanın kerte hattı kerterizi arasında müşterek bir kökende ölçülen açı
CONVERSION SCALE : English Turkish military
DEĞİŞME ÖLÇEĞİ:İki ayrı ölçü birimi arasındaki ilişkiyi gösteren bir ölçek. Ayrıca bakınız: "scale"
CONVERSION SQUARE : English Turkish military
TAHVİL KARESİ:Bak. "cipher square"
CONVERSION TABLE : English Turkish military
TAHVİL ÇİZELGESİ:Herhangi bir birimin başka bir birim hesabı ile karşılığını gösteren şema. Örneğin, cephane sandıkları atıma; İngiliz ölçü birimlerini metrik sisteme veya milyem birimi ile gösterilen topçu atış esaslarını yardaya tahvil eden çizelgeler gibi
CONVERSION TRAINING : English Turkish military
TAHVİL EĞİTİMİ:
CONVERT : English Turkish military
SINIF DEĞİŞTİRMEK:Bir birliği, bir muharip veya yardımcı sınıftan diğerine geçirmek. Örneğin süvariden tank sınıfına geçirmek böyle bir hareket yeni kadroya uymak için tekrar isimlendirmeyi icap ettirir
CONVERTED SCORE : English Turkish military
TAHVİL EDİLMİŞ NOT:Aletlerle elde edilen notlarla mukayesede esas teşkil etmek üzere ham not halinden hesaplanmış not haline getirilen not
CONVERTER : English Turkish military
ŞİFRE MAKİNESİ:Kriptoğrafide; haberleri süratle şifreleyen veya şifreleri çözen mekanik veya elektrikli bir cihaz. Örn. M209 şifre makinası gibi
CONVERTIBLE VEHICLE : English Turkish military
PALET TAKILABİLİR ARAÇ:Tekerlekli durumdan tırtıllı duruma geçirilebilir araç
CONVEYOR : English Turkish military
KONVEYÖR:Kitle halindeki ikmal maddelerini veya ambalajlarını bir kaç metrelik mesafe dahilinde devamlı bir akış halinde nakle yarayan bir istif vasıtası. Çalışma şekillerine göre üç tip konveyör vardır: itme suretiyle çalışanlar yer çekimi yani kendi ağırlığı ile çalışanlar ve güç ile çalışanlar. Şekillerine göre de, tekerlekli, bilyalı, latalı, oluklu ve kayış kasnak tertibatlı olabilirler
CONVICTION BY CIVIL COURT : English Turkish military
SİVİL MAHKEMECE MAHKUMİYET:Sivil bir mahkeme tarafından hüküm giymişlik
CONVOY : English Turkish military
KONVOY:l. Toplanıp birlikte hareket etmek üzere tertiplenmiş genellikle harp gemileri ve/veya uçakların refakatinde bulunan bir miktar ticaret gemisi veya yardımcı gemi ya da her ikisinden oluşan gemi kafilesi veya harp gemisi refakatinde tek bir ticari gemi veya yardımcı gemi.
Bir koruma söz konusu olmaksızın, kontrollü ve muntazam hareketi temin maksadıyla tertiplenmiş bir araç grubu. Ayrıca bak. "coastal convoy", "evacuation convoy", "ocean convoy"
CONVOY ASSEMBLY : English Turkish military
KONVOY TOPLANMASI:Ticaret gemilerinin konvoy teşkil etmek üzere tertiplenmesi
CONVOY ASSEMBLY PORT : English Turkish military
KONVOY TOPLANMA LİMANI:Açık denizlerde veya kıyı sularında seyredecek gemilerin denize açıldıkları liman
CONVOY COMMODORE : English Turkish military
KONVOY KOMODORU:Taktik komutanın emirlerine bağlı olarak konvoya komuta etmekle görevlendirilmiş deniz subayı veya konvoydaki gemilerden birinin süvarisi. Eğer su üstü refakat gemileri mevcut değilse, bütün komutayı ele alır
CONVOY DISCIPLINE : English Turkish military
KONVOY DİSİPLİNİ:Bir konvoyun mümkün olduğu kadar azami sürat ve emniyetle ve diğer trafiği, imkan nispetinde az etkileyecek şekilde, hareketini sağlamak için gerekli talimata riayet edilmesi
CONVOY DISPERSAL POINT : English Turkish military
KONVOY DAĞILMA NOKTASI:Denizde konvoyun dağıldığı ve ondan sonra her geminin bağımsız olarak yoluna devam ettiği nokta
CONVOY ESCORT : English Turkish military
KONVOY REFAKAT KUVVETİ:Bir konvoya refakat eden ve himayesinden sorumlu olan gemiler veya hava araçları
CONVOY GUARD : English Turkish military
KONVOY MUHAFIZI:Motorlu araçlardan müteşekkil bir konvoyun dağılmasını, tahrip edilmesini ve ele geçirilmesini önleyecek muhafız
CONVOY JOINER : English Turkish military
KONVOYA SONRADAN KATILAN (GEMİ VEYA GEMİ GRUBU):Bir ana konvoydan ayrı olarak seyredip buna sonradan katılan bir gemi veya gemi grubu. Ayrıca bak. "convoy leaver", "joiner", "joiner convoy", "joiner section"
CONVOY LEAVER : English Turkish military
KONVOYDAN AYRILAN:Önceden tespit edilmiş kendi terminal limanına ayrı olarak gitmek üzere ana konvoyu terkeden, bu konvoyun bir kısmı veya bu konvoyla seyreden her gemi (tek başına ayrılan gemi). Ayrıca bak. "convoy joiner", "leaver convoy", "leaver section"
CONVOY LOADING : English Turkish military
KONVOY YÜKLEMESİ:Birliklerin, teçhizat ve ikmal maddeleriyle birlikte mutlak surette aynı gemiye değil de, aynı hareket grubu içindeki gemilere yüklenmesi. Ayrıca bak. "loading" (Not. NATO "ship" kelimesi yerine "vessel" kelimesini kullanmaktadır)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani