English Turkish military
CORPUSCULAR COSMIC RAYS : English Turkish military
ZERRESEL KOZMİK IŞINLAR:Dış alemden gelen ve %86 sı hidrojen çekirdeği (proton), %31'i helyum çekirdeği (alfa partikülleri), %1'i helyumdan daha yüksek atom sayılı elemanlara ait çekirdeklerden ibaret bulunan esas kozmik ışınlar
CORRECTED AZIMUTH : English Turkish military
DÜZELTİLMİŞ İSTİKAMET AÇISI:Hareket halindeki bir hedefe ateş eden bir topla namlu ekseninin hava, malzeme ve diğer çeşitli şartlara göre değişiklikler yapıldıktan sonraki istikamet açısı
CORRECTED DEFLECTION : English Turkish military
DÜZELTİLMİŞ YAN:Hava malzeme ve diğer değişik şartlara göre düzeltme yapıldıktan sonra, bir silahın namlu ekseni ile nişan hattı arasındaki açı
CORRECTED ELEVATION : English Turkish military
DÜZELTİLMİŞ YÜKSELİŞ:Atış cetvelinde düzeltilmiş mesafeye tekabül eden yükseliş
CORRECTED RANGE : English Turkish military
DÜZELTİLMİŞ MESAFE:Merminin hedefe isabetini sağlamak üzere hava şartları, cephane farkları, namlu aşınması ve standart durumlardan farklı diğer değişiklikler için yapılmış düzeltmelerle birlikte hakiki mesafe
CORRECTION : English Turkish military
DÜZELTME:Bilgideki bir hatanın duyurulmuş olduğunu ve düzeltilmiş bilginin bunu takip edeceğini belirtmek üzere kullanılan bir muhabere ön kelimesi
CORRECTION FOR NONRIOIDITY : English Turkish military
İHTİMALİ DEĞİŞME DÜZELTMESİ:Mermi yolunun değişmezliğini tahminde yapılmış hatayı gidermek için bir düzeltme
CORRECTIONAL CLASSIFICATION : English Turkish military
ISLAH, DÜZELTME SINIFLANDIRMASI:Bak. "classification"
CORRECTIONAL FACILITY : English Turkish military
ISLAH TESİSİ:Mahpusların tutuklanmasına ait ve ıslah eğitim merkezi, disiplin cezaevi, disiplin eğitim merkezi hastahane tutuklu koğuşu ve askeri hapishaneyi içine alan tesis. Ayrıca bakınız: "confinement facility"
CORRECTIONAL INSTALLATION : English Turkish military
ISLAH TESİSLERİ:Bak. "correctional facility"
CORRECTIONAL INSTITUTION : English Turkish military
ISLAH MÜESSESESİ:Federal hapishane sisteminde, genellikle giydikleri hükümler beş yılı aşmayan mahkumlar için yapılmış ve asgari veya orta derecede emniyet tedbiri alınmış müessese
CORRECTIVE MAINTENANCE : English Turkish military
DÜZELTİCİ BAKIM:Kusurlu bir maddeyi belirli bir duruma getirmeyi amaçlayan bakım faaliyetleri. Ayrıca bakınız: "preventive maintenance"
CORRECTOR : English Turkish military
KOREKTÖR:Bir merminin tapası üzerinde bulunan ve iştial süresinde değişiklik yapan tertibat. Bu tertibat sayesinde tapanın esas iştial süresi değiştirilmeden ufak tanzimler yapmak mümkün olur
CORRELATION : English Turkish military
KARŞILIKLI İLİŞKİ, KORELASYON:Hava savunmasında radar ekranı üzerinde beliren bir hava aracının hedef tespit göstergesiyle veya optik olarak diğer bir kaynaktan alınmakta bulunan bilgideki araçla aynı olduğunun belirlenmesi
CORRELATION COEFFICIENT : English Turkish military
İLİŞKİ KATSAYISI:
CORRELATION FACTOR : English Turkish military
KARŞILAMA FAKTÖRÜ:Gelen radyasyon dozu (incident dose rate) miktarının koruyucu bir maddeden geçen miktara oranı. Bu oran geçirme faktörünün karşıtıdır
CORRESPOND : English Turkish military
MUHABERE ETMEK (YAZIŞMA İLE):Mektup ve yazı ile karşılıklı muhabere ve temas temin etmek
CORRESPONDENCE : English Turkish military
YAZIŞMA, YAZIŞMA SURETİYLE MUHABERE:Mektup ve yazı ile yapılan haberleşme ve temas
CORRESPONDENT : English Turkish military
MUHABİR:Muntazam haber toplayıp halka yayınlamakla meşgul bir gazeteci, basın muhabiri, fotoğrafçı, fıkra yazarı, baş muharrir, yayımlayıcı, film çekici, haber filmi veya dokümanter film alıcıları. Ayrıca bakınız: "accredited correspondent", "combat correspondent" ve "visiting correspondent"
CORRESPONDING RANGE : English Turkish military
ATIŞ EMNİYET MESAFESİ:Dost birlikler üzerinden emniyetle aşabilen en yatık mermi yolu
CORRIDOR : English Turkish military
KORİDOR:Uzun ekseni bir kuvvetin hareket istikametine paralel olan veya bu istikametle uzanan arazi kompartımanı. Bak. "compartment of terrain"
CORROSION : English Turkish military
KOROZYON, KİMYASAL AŞINMA:Herhangi bir metalin, kimyasal etkilerle yavaş yavaş aşınması
CORROSION PREVENTION : English Turkish military
KOROZYON ÖNLEME (TEDBİRLERİ):Korozyona elverişli yüzeyleri, su, su buharı, asit ve diğer kirletici maddelerle temasları önleyecek şekilde örterek veya rutubeti giderilmiş havalı, yerlerde depolayarak madeni malzemeye sağlanan koruma. Bu koruma; malzemenin bütününü veya gerekli kısmını dikkatle temizlemek, yağ, gres veya hava ve rutubetle temasa engel olacak rutubet geçirmez kağıt, tatbik etmek ve koruyucu maddenin üzerini örtmek gibi tedbirleri içine alır
CORROSION PREVENTIVE : English Turkish military
KOROZYON ÖNLEYİCİ MADDE:Metal yüzeylerine tatbik edilen ve başlıca görevi kimyasal aşınmayı önlemek olan yağ, plastik boya, sargı ve benzeri maddeler. Bu madde, yüzeyde daimi surette ince bir tabaka meydana getirerek hava ile teması önler veya korozyonu başka unsur üzerine yöneltebilir (katodik koruma)
CORROSION PREVENTIVE COMPOUND : English Turkish military
KOROZYON KORUYUCU BİLEŞİK:Pas veya korozyonu önlemek için metal yüzeylerine sürülen bir bileşik. Bu terim boya tabakalarından ayırt edilmeleri için genel olarak, su veya temizleme mahlulü ile giderilebilen bileşikler için kullanılır
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani