English Turkish military
INFLUENCE SWEEP : English Turkish military
İNFLUENS TARAMA:Bir gemininkine benzeyen ve dolayısıyla mayınları faaliyete geçiren bir etki üretmek üzere planlanmış mayın taraması
INFORMANT : English Turkish military
MUHBİR:Bilerek veya bilmeyerek bir ajan, gizli örgüt veya polise bilgi sağlayan şahıs
INFORMATION : English Turkish military
BİLGİ:İstihbaratta kullanım şekliyle, istihbarat üretilmesinde kullanılabilecek her nevi işleme tabi tutulmamış veriler. Bak. "information (intelligence) " ve "military information"
INFORMATION (INTELLIGENCE) : English Turkish military
BİLGİ (İSTİHBARAT):Gözetlemeler, raporlar, söylentiler, görüntü ve diğer kaynaklardan elde edilenler dahil, işleme tabi tutulduğu zaman istihbarat çıkarılabilecek olan değerlendirilmemiş bilgi
INFORMATION ACTIVITIES : English Turkish military
HABER TOPLAMA FAALİYETLERİ:Kara Ordusunun gerçek bir milli askeri programdaki rolünü, içte ve dışta, desteklemek suretiyle en iyi milli savunma gücü temini gayesi güden basın ve halkla münasebetler, kıta genel kültür ve toplum münasebetleri faaliyetleri. Bak. "community relations", "public information" ve "troop information"
INFORMATION ADDRESSEE : English Turkish military
BİLGİ VERİLEN MAKAM:Kendisine yalnız bilgi için haber gönderilen makam
INFORMATION BOX : English Turkish military
BİLGİ KUTUSU:Açıklamalı bir tatbik krokisi, mozaik vesaire üzerinde tanıtma referans ve ölçek bilgilerini kaydetmeye mahsus bir boşluk
INFORMATION CENTER : English Turkish military
DANIŞMA BÜROSU:Askeri personele seyahat işleri hakkında bilgi veren ve, genel olarak, şehir hudutları içinde bulunan bir tesis
INFORMATION OFFICER : English Turkish military
HABER TOPLAMA SUBAYI, HABER ALMA SUBAYI (DZ.):Bir komutanlıkta, basın ve halkla münasebetler, kıta genel kültür ve toplumla münasebetler dahil, genel haber toplama faaliyetlerini yürütmekten sorumlu karargah subayı
INFORMATION PROCESSING : English Turkish military
Bak. "Intelligence cycle"
INFORMATION REPORT : English Turkish military
İSTİHBARAT RAPORU:İstihbarat gereksinimlerini karşılamak üzere toplanmış işlenmemiş bilgiyi göndermek için kullanılan rapor
INFORMATION REQUIREMENTS : English Turkish military
İSTİHBARAT İHTİYAÇLARI/İSTEKLERİ:Bir komutanın istihbarat ihtiyaçlarını karşılamak üzere toplanması ve işleme tabi tutulması gereken, düşman ve onun çevresi ile ilgili bilgi konuları
INFORMER : English Turkish military
MUHBİR:Genellikle para mükafatı karşılığında polise veya bir güvenlik teşkilatına şüpheli görülen şahıslar ve faaliyetler hakkında kasıtlı olarak bilgi ifşa eden şahıs
INFRARED DETECTOR : English Turkish military
ENFRARUJ DETEKTÖR:Kızılötesi radyasyonları görmeye ve ölçmeye mahsus termal bir cihaz
INFRARED FILM : English Turkish military
KIZILÖTESİ FİLM:Kızılötesine karşı özellikle hassas emülsiyonlu film. Enfraruj ışığın nüfuz edici gücü nedeniyle bulanık havada fotoğraf çekmek ve kamuflaj tespitinde canlı nebatat ile ölü nebatat veya suni yeşil pigmentler arasındaki farkı tefrik etmek için kullanılır
INFRARED GUIDANCE : English Turkish military
ENFRARUJ GÜDÜM (HV. ):Kızılötesi ısı kaynaklarından faydalanan hedeflerin ve seyrüseferin keşfine mahsus bir sistem
INFRARED IMAGERY : English Turkish military
ENFRARUJ GÖRÜNTÜ:Elektromanyetik tayfın enfraruj durumunda verilen bir hedef yüzeyinden neşredilen veya yansıtılan elektromanyetik radyasyonların algılanması sonucunda ortaya çıkan görüntü. (ortalama O.12 ile 1000 mikron arası)
INFRARED LINESCAN SYSTEM : English Turkish military
ENFRARUJ HAT TARAMA SİSTEMİ:Uçuş yolunun altındaki arazi parçasını, araç uçuş yolu boyunca ilerledikçe kayda birbirini izleyen hatlar ilave ederek tarayan pasif enfraruj havadan kayıt sistemidir
INFRARED PHOTOGRAPHY : English Turkish military
ENFRARUJ FOTOĞRAFÇILIK:Enfraruja yakın dalga boyuna duyarlı film (enfraruj film) üstüne direkt görüntü kaydını ve optik sistemi kullanan fotoğrafçılık. Not: Enfraruj görüntü ile karıştırılmamalıdır
INFRARED RADIATION : English Turkish military
ENFRARUJ RADYASYON:Elektromanyetik tayfın enfraruj bölümünde yayınlanan veya yansıtılan radyasyon
INFRARED RAYS : English Turkish military
KIZILÖTESİ IŞINLAR:Görünen ve spektrumun kırmızı ucunun ötesinde bulunan görünmez ışınlar
INFRARED VIEWER : English Turkish military
KIZILÖTESİ İNCELEME CİHAZI:Kızılötesi ışımalar çıkararak veya yansıtarak eşyayı incelemeye yarayan cihaz
INFRASTRUCTURE : English Turkish military
ALT YAPI, ENFRASTRÜKTÜR:NATO dahilinde kullanılan ve genellikle askeri kuvvetlerin desteklenmesi ve kontrolü ile ilgili bütün sabit ve daimi tesislere, imalat yerlerine ve kolaylık tesislerine uygulanan terim. Bak. "bilateral infrastructure", "common infrastructure", "national infrastructure"
INHIBITED OIL : English Turkish military
KİMYASAL TESİRİ GİDERİLMİŞ YAĞ:Temas ettiği metalde kimyasal aşınma yapmasına mani olmak üzere içine bir eriyik ilave edilmiş yağlama yağı
INHIBITION : English Turkish military
YASAK (ETME):
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani