Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
ROCKET LAUNCHER : English Turkish military

ROKETATAR, ROKET ATIŞ RAMPASI:Roketleri atmak için kullanılan namlu, boru, ray veya platform şeklinde düzenek

ROCKET MISSILE : English Turkish military

ROKETLİ FÜZE; ROKET FÜZESİ:Roket tahrik gücünden faydalanan bir füze

ROCKET MOTOR : English Turkish military

KATI ROKET MOTORU:Roket sevk barutunun bulunduğu ve sevk gücünü sağlamak üzere içinde yandığı bölme

ROCKET PROJECTOR : English Turkish military

ROKET ATMA CİHAZI:Bir roketi yöneltmekte ve atmakta kullanılan cihaz. Genellikle, roket atma cihazları römork üzerine yerleştirilir. Bu cihazlar şimdi kullanılmamaktadır

ROCKET PROPULSION : English Turkish military

ROKET İTME GÜCÜ:Reaksiyonla oluşan itme gücü. Burada, bir meme içinden geçerek genişlemiş sıcak gazlarıi oluşturan yakıt ve yakıcı madde, yakıt moturunun içine yerleştirilmiştir. Bunun, jet itme gücünden başlıca farkı; jet itme gücünde yakıcı madde olarak havanın, roket itme gücünde ise nitrik asit veya buna benzer bir maddenin kullanılmasıdır. Ayrıca bakınız: "jet propulsion" ve "propulsion"

ROCKET SENTINEL : English Turkish military

İŞARET FİŞEĞİ GÖZCÜSÜ:Bir topçu mevziinde, işaret fişeklerini gözetlemek, tanımak ve haber vermekle görevli nöbetçi

ROCKET SLED : English Turkish military

ROKET KIZAĞI:Ray veya raylar üzerinde hareket eden ve bir roket motoru ile yüksek hızlarda ivdirilen bir kızak. Bu kızak; Hava Kuvvetleri tarafından G-toleransının belirlenmesinde ve mecburi inişten sağ kurtulma tekniğinin geliştirilmesinde kullanılır

ROCKET TARGET : English Turkish military

ROKET HEDEFİ:Hava savunması geliştirme eğitiminde kullanılan yüksek hızlı hava hedefi. Roket hedefi, seyyar bir roketatardan atılır ve kendi içinde oluşan gazların kuvveti ile sevk olunur

ROCKET THRUST : English Turkish military

ROKET ÇEKİŞİ:Bir roket motorunun, genellikle, libre ile ifade edilen çekişi. Roket çekişi, motor tarafından harekete getirilen statik ağırlığı göstermek üzere, herbiri libre olarak ayarlanmış gerilme sayaçları, çekiş dengeleme pistonları, dinamo-metreler ve yaylı terazilerden faydalanılarak bir bremze üzerinde ölçülebilir

ROCKETEER : English Turkish military

ROKETÇİ:Roket atan kimse

ROCKETRY : English Turkish military

ROKETÇİLİK:Roketlerin, roketli füzelerin veya roket araçlarının (tali sistemleriyle birlikte) planlarının hazırlanması, geliştirilmesi, imali, denenmesi, fırlatılması ve fırlatma, uçuş, yörünge uzay yolculuğu, atmosfere dönüş ve vuruş sırasındaki güdüm ve kontrolleriyle meşgul olan bilim ve sanat

ROD MAN : English Turkish military

STADYACI, MİRACI:Haritacılıkta ve yer ölçmede, mesafeleri ölçmeye yarayan ve üzerinde taksimat veya işaretler bulunan belirli uzunluktaki stadya veya miraları tutan şahıs

ROENTGEN : English Turkish military

RÖNTGEN:Havada emilmiş X veya Gamma ışınlarının toplam miktarına ait ölçü birimi. Bu terim; teknikte, standart ısı ve basınç şartlarını içeren bir santimetre küp kuru havada, iyonlaşmanın bir sonucu olarak, pozitif ve negatif elektrostatik elektrik birimi taşıyan iyonlar meydana getirecek X veya Gamma radyasyon miktarı olarak ifade edilir

ROENTGEN EQUIVALENT MAN (MAMMAL) (REM) : English Turkish military

İNSAN EŞİTİ RÖNTGEN (MEMELİ) (IER):Bir insan tarafından emildiği zaman bir röntgenlik X veya Gamma radyasyonu emmiş bir insandaki aynı etkiyi meydana getiren her çeşit nötron enerji miktarı. İnsan eşiti röntgen radyasyon miktarı; emilen radyasyon miktarının izafi biyolojik etki derecesi (relative biological effectiveness) ile çarpımına eşittir

ROGER : English Turkish military

ANLAŞILDI:Bir telsiz telefon haberinin alındığını bildirmek için kullanılan kelime. Bu kelime (received-alındı) kelimesi yerine kullanılan "R" harfi karşılığıdır

ROLAND : English Turkish military

Bak. "US Roland"

COST ACCOUNTING : English Turkish military

MALİYET HESABI, MALİYET MUHASEBESİ:Masrafların aşağıda gösterilen esaslara göre kaydı, tasnif edilmesi ve özetlenmesi: (a) Maliyet unsuruna göre, (b) Paranın temin ediliş şekline göre, (c) İş veya sarf emrine göre, (d) Vazife, iş, faaliyet, çalışma ve programa göre. Bu suretle; bir imalatın muhtelif safhaları ve, meydana gelen maddelerin ayrı veya müşterek maliyetleri ve teşkilat esasına göre maliyet hesabı yapılmış olur

COST ACCOUNTS : English Turkish military

MALİYET HESAPLARI:Muamelatı kontrol ve işletme sonuçlarını analize etmek maksadıyla masrafların tespit edilmiş bir hesap şemasına uygun olarak tasnifi ve toplanması için yapılan hesaplar

COST ANALYSIS : English Turkish military

MALİYET ANALİZİ:

COST CHARGEABLE TO FUND AUTHORIZATION : English Turkish military

FON YETKİSİNDEN ÖDENEBİLECEK MASRAFLAR:

COST CHARGEABLE TO PURCHASE AUTHORIZATION : English Turkish military

SATINALMA YETKİSİNDEN ÖDENEBİLECEK MASRAFLAR:

COST CONTRACT : English Turkish military

MALİYET SÖZLEŞMESİ:
Sözleşmenin yerine getirilmesi esnasında yapılan uygun harcamaların sözleşmede belirtilen şekilde müteahhide ödenmesini sağlayan sözleşme.
Müteahhide ayrıca ödeme yapılmayan, maliyetin geri ödendiği bir tip sözleşme

COST EFFECTIVENESS : English Turkish military

MALİYET ETKİNLİĞİ (HV.):Belirli bir görevin yapılmasında alternatifleri (iş, metot, tutum, teçhizat, silah sistemleri, destek sistemleri kuvvet düzenleri v. b.) maliyet ve etkenliğin birbiriyle münasebetli tesirleri hesaba katılarak analiz suretiyle ortaya çıkarılmış mukayeseli bir değerlendirme

COST EFFECTIVENESS ANALYSIS : English Turkish military

MALİYET ETKİNLİK ANALİZİ:

COST MODEL : English Turkish military

MALİYET MODELİ: COST PLUS A FIXED FEE CONTRACT:KAR İLAVELİ MALİYET SÖZLEŞMESİ:Müteahhide sabit bir ücret ödenmesini sağlayan, maliyetin geri ödendiği bir tip sözleşme. Bu sabit ücret bir defa karara bağlandıktan sonra maliyetteki değişmelerle birlikte değişmez ancak sözleşmede belirtilen iş ve hizmetlerin değişmesi halinde yeniden ayarlanabilir