Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
COST REIMBURSEMENT TYPE CONTRACT : English Turkish military

MALİYETİ İADE TİPİ SÖZLEŞME:Maliyet sözleşmesi (cost contract) ve maliyeti paylaşılan sözleşme (cost sharing contract) ile kar ilaveli maliyet sözleşmelerini (cost plus a fixed fee contract) içine alan sözleşme

COST SHARING : English Turkish military

MASRAF PAYLAŞMASI:

COST SHARING CONTRACT : English Turkish military

MALİYETİ PAYLAŞILAN SÖZLEŞME:Müteahhide ayrıca ödeme yapılmayan ancak meşru masraflardan üzerinde anlaşmaya varılan bir kısmının müteahhide geri ödendiği maliyet iade tipi bir sözleşme

COST, INSURANCE AND FREIGHT (CIF) : English Turkish military

MALİYET, SİGORTA VE NAVLUN:

COUNCIL : English Turkish military

KONSEY:Yönetmelikler veya genel emirlerle kurulmuş, daimi inceleme veya istişare grubu. Konsey, kendisine verilmiş konular üzerinde belirli makama teklif ve tavsiyelerde bulunur. İlgili makamların (asker, sivil veya karma) kıdemli temsilcilerinden mürekkeptir. İlgili şahıslar için bu kurulda üyelik
asil sekreterlik görevi almış olanlar dışında- esas görevlerine ek bir görevdir

COUNT OFF : English Turkish military

SAĞDAN (SOLDAN) SAYMAK:Bir sıra dahilindeki şahısların bulundukları yerin numarasını belirli bir noktadan başlayarak saymaları

COUNTDOWN : English Turkish military

GERİYE SAYMA:Füzelerin denenmesiyle başlayıp fırlatılmasıyla ve ateşlenmesiyle süren, adım adım yapılan bir işlem. Bu işlem daha önceden yapılan bir programa göre yapılır

COUNTER AIR : English Turkish military

MUKABİL HAVA:Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetlerinin düşmanı imha ederek veya etkisizleştirerek istenen hava üstünlüğünün elde edilmesi ve muhafazası amacıyla yapılan hava harekatları için kullandığı bir terim. Buna hem taarruzi hem de savunma harekatları dahildir. Taarruzi harekatlar genellikle düşman arazisinde ve dost kuvvetlerin inisiyatifinde yapılır. Savunma harekatlarıysa dost arazisinde ve genellikle düşman kuvvetler tarafından başlatılan bir harekata tepki olarak yapılır. Ayrıca bakınız: "antiair warfare" (Not: Amerikan Savunma Kurulu tanımı yapılan harekatlar" ile başlar)

COUNTER AIR OPERATION : English Turkish military

KARŞI HAVA HAREKATI:İstenilen hava üstünlüğünün elde edilmesi ve muhafazası için yapılan düşmanın taarruzi ve savunma kabiliyetlerine yönelik hava harekatı

COUNTER AIR OPERATIONS CENTER : English Turkish military

KARŞI HAVA HAREKAT MERKEZİ:Amfibi harekatta; Deniz Piyadesi hava kontrol sisteminin, hava savunmasını kontrol ve idare maksadıyla teşkil edilmiş bir ast harekat unsuru. Yerine göre, bir taktik hava kontrol veya idare merkezinin harekat kontrolu altındadır

COUNTER BATTERY : English Turkish military

DÜŞMAN TOPÇUSU İLE MUHAREBE:Bak. "counter battery fire"

COUNTER BATTERY ACTIVITIES : English Turkish military

DÜŞMAN TOPÇUSU İLE MUHAREBE FAALİYETLERİ:Düşman topçusunun yerini tayin, tesirini tahdit veya kendisini tahrip maksadıyla yapılan işler

COUNTER BATTERY FIRE : English Turkish military

KARŞI BATARYA ATIŞI:Görmeden atış yapan silah sistemlerini imha etmek veya etkisiz hale getirmek amacıyla açılan ateş. Buna sadece "counterbattery" de denir

COUNTER C3 : English Turkish military

Bakınız: "command, control and communications counter measures":

COUNTER DECEPTION : English Turkish military

ALDATMAYA KARŞI KOYMA:Yabancı aldatma harekatına karşı koymaya, etkisiz hale getirmeye, etkisini azaltmaya veya bundan fayda sağlamaya yönelik çabalar. Karşı aldatma düşman aldatma harekatlarının tanımlanması için yapılan istihbarat görevlerini içine almaz. Ayrıca bakınız: "deception"

COUNTER PROPAGANDA : English Turkish military

KARŞI PROPAGANDA:

COUNTER SURVEILLANCE : English Turkish military

GÖZETLEMEYE KARŞI KOYMA:Düşman gözetlemesine karşı koymak için alınan aktif ve pasif tüm önlemler. Ayrıca bakınız: "surveillance"

COUNTER-SURPRISE MILITARY SYSTEM : English Turkish military

ASKERİ MUKABİL BASKIN SİSTEMİ:

COUNTERATTACK : English Turkish military

KARŞI TAARRUZ:Savunma durumundaki bir kuvvetin, taarruz eden bir kuvvete karşı, kuvvetin tamamı veya bir kısmıyla kaybedilen bir araziyi geri almak, düşmanın ileri birliklerini imha etmek veya bunların ana kuvvetlerle irtibatını kesmek gibi özel amaçlarla veya düşmanın taarruzla elde etmek istediği hedeflere ulaşmasını engellemek gibi genel amaçlarla giriştiği bir taarruz

COUNTERBATTERY INTELLIGENCE OFFICER : English Turkish military

DÜŞMAN TOPÇUSU İLE MUHAREBE İSTİHBARAT SUBAYI:Düşman topçusu hakkında doğru bilgi almak ve topçu muharebesi için uygun ateş tekliflerinde bulunmaktan sorumlu sahra topçusu karargah subayı

COUNTERBATTERY OFFICER : English Turkish military

DÜŞMAN TOPÇUSU İLE MUHAREBE SUBAYI:Bak. "counterbattery intelligence officer"

COUNTERBLOW : English Turkish military

KARŞI HAREKET:Düşmana karşı belirli maksatlarla yapılan genel karşı taarruz (counter offensive), karşı taarruz (counter attack) ve mevzii karşı taarruz (local counterattack) gibi hareketlerin hepsini içine alan karşı hareket

COUNTERCOIL : English Turkish military

YERİNE GELME, YERİNE GETİRME:Geri tepmeden sonra ateş vaziyetine dönmek üzere, bir namlu veya parçanın tekrar geri gelmesi

COUNTERCOIL MECHANISM : English Turkish military

YERİNE GETİRME TERTİBATI:Geri tepmeden sonra namluya esas atış vaziyetine getiren hidrolik, havalı veya mekanik tertibat. Buna "recuperator" veya "recuperator mechanism" de denir

COUNTERESPIONAGE : English Turkish military

CASUSLUĞA KARŞI KOYMA (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, AMERİKAN SAVUNMA KURULU):Casusluk faaliyetlerinde bulunan veya bundan şüphe edilen birey, grup veya teşkilatları tanımlama ve bunlara sızma, hile, aldatma ve baskı yapılarak casusluk faaliyetlerinin saptanmasının, imhasının, etkisiz hale getirilmesinin bundan faydalanmanın ve önlenmesinin amaçlandığı bir istihbarata karşı koyma özelliği