Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
CRYPTOPRINCIPLE : English Turkish military

KRİPTO PRENSİBİ:Bir kripto sistemine dahil unsurların özellikleri ve bu sistemle ilgili işletme, hareket veya faaliyet temel kuralı

CRYPTORELATED INFORMATION : English Turkish military

KRİPTO İLE İLGİLİ BİLGİLER:Kriptolu konularla ilgili olan; yani kripto bilgileri telakki edilebilecek kripto tekniği, işlemleri, sistemleri veya cihazlarını yeter derecede açıklayıcı olmayan bilgiler, kripto ile ilgili bilgilere hiçbir zaman KRİPTO işareti verilmez

CRYPTOSECURITY : English Turkish military

KRİPTO EMNİYETİ:Haberleşme emniyetinin; teknik bakımdan güvenilir kripto sistemleri temini ve bunların usulüne göre kullanılması zaruretinden ortaya çıkan ana bölümü. Ayrıca bakınız: "communications security"

CRYPTOSERVICE : English Turkish military

KRİPTO SERVİSİ:Mesajların kriptolanması veya açılmasındaki düzensizliklerle ilgili bilgi istemek veya vermek üzere kripto tesisleri arasında gönderilen genellikle kriptolu bir mesaj

CRYPTOSYSTEM : English Turkish military

KRİPTO SİSTEMİ:Bir birim olarak kullanılan ve kriptolama ve deşifreleme için tek bir yol sağlayan ilgili kripto malzemeleri. Ayrıca bakınız: "cipher", "code", "decrypt", "encipher" ve "encrypt"

CRYPTOTEXT : English Turkish military

KRİPTOLU METİN:Normal şekilde yayınlanmış olan ve herhangi bir dilde anlamı anlaşılmayan ve anlaşılan anlamı da gerçek anlamdan farklı olan bir metin

CRYSTAL : English Turkish military

KRİSTAL:Şeffaf, parlak ve kesme cam, billur

CRYSTAL BALL : English Turkish military

RADAR EKRANI:

CRYTOGRAPHIC : English Turkish military

KRİPTOLU; KRİPTOGRAFİK:

CULTIVATION : English Turkish military

BELİRLİ BİR AMAÇ İÇİN YETİŞTİRMEK:Askere alma ve. bilgi edinme amaçlarıyla ya da bu veya diğer amaçlar için kontrolun ele alınması için bir kişiyle amaçlı ve hesaplanmış bir şekilde temasa geçmek

CULTURE : English Turkish military

ARAZİ ÖZELLİĞİ (İNSAN YAPISI):Bir arazi üzerinde insanlar tarafından inşa edilmiş özellikler. Buna yollar, binalar ve kanallar; sınır çizgileri ve daha geniş bir anlamda da bir harita üzerindeki isim ve yazılar da dahildir

CULVERT : English Turkish military

MENFEZ; MECRA:Vadilerden akan suların yolların altından geçmesi için inşa edilen üstü kemerli kanal

CUMULATIVE PROBABILITY : English Turkish military

BİRİKİMLİ OLASILIK:

CUPOLA : English Turkish military

KOMUTAN KULESİ:Özellikle bazı tanklarda, esas kulenin üzerinde bulunan küçük giriş yeri. Tanklarda bunlara bazen "commander's cupola" denir

CURB WEIGHT : English Turkish military

ARAÇ AĞIRLIĞI:Bir kara aracının yük ve kullanan personel hariç olmak üzere, yakıtı, yağlar, soğutucu ve araç üstü avadanlığıyla birlikte ağırlığı

CURFEW PERIOD : English Turkish military

DOLAŞMA YASAĞI SÜRESİ:Yetkili makam tarafından tespit edilen bir süre. Belirli askeri ve sivil şahısların bu süre içinde emredilen bölgelere girmeleri veya bu bölgeler içinde dolaşmaları yasaktır

CURING : English Turkish military

KÜRLEME:Beton döküldükten sonra, hidrasyon sırasında su kaybının önlenmesi için betonu sulama, kimyasal madde, buhar veya ıslak örtü tatbiki suretiyle yapılan işlem

CURRENCY : English Turkish military

GÜNCELLİK:Bir harita veya şemanın belirli bir zamanda eldeki en iyi bilgilerle karşılaştırılarak güncel hale getirilmiş olma durumu.
Bir ülkenin kullanılmakta olan parası.
Yürürlük meriyet; Akış, hadiselerin akışı.
Askeri para, işgal parası. Bknz. "military currency"

CURRENT : English Turkish military

YÜRÜRLÜKTEKİ; KULLANILMAKTA OLAN; CARİ:

CURRENT APPROPRIATION : English Turkish military

CARİ TAHSİSAT:Sözleşmeye bağlanma ve sarf maksadıyla o gün için elde bulunan bütçe ile ayrılmış tahsisat

CURRENT FILES : English Turkish military

GÜNLÜK DOSYALAR; YÜRÜRLÜKTEKİ DOSYALAR:Günlük idari işlerin, yürütülmesinde sık sık müracaat edilen ve bu sebeple yürürlükteki dosya yerinde muhafaza edilen dosyalar

CURRENT FILES AREA : English Turkish military

YÜRÜRLÜKTEKİ DOSYA YERİ:Dosya açan bir büro veya idari birlik tarafından kullanılan dosya yeri, dolap veya oda; veya bir merkezi kayıt birliğinin dosya yeri

CURRENT FORCE : English Turkish military

MEVCUT KUVVET; ELDE BULUNAN KUVVET:Mevcut kuvvet fiilen varolan kuvvet yapısını ve/veya varolan ihtiyaçları karşılamak için yapılacak olan personel teminini temsil eder. Bu hareket ve olasılık plan ve emirlerin temelidir. Bknz. "force", "Intermediate Force Planning Level", "Minimum Risk Force", "Planning Force", "Programmed Forces". CURRENT INTELLIGENCE (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI; AMERİKAN SAVUNMA KURULU):CARİ İSTİHBARAT:Bir değerlendirme veya yorumu tamamlamak için genellikle derhal iletilmesi gereken, acil ihtiyaçlarla her tür. ve şekildeki istihbarat

CURRENT INTELLIGENCE (NATO) : English Turkish military

CARİ İSTİHBARAT:Gerek stratejik gerekse taktik düzeydeki`mevcut durumu gösteren istihbarat. Bknz. "basic intelligence", "intelligence"

CURRENT SERIES : English Turkish military

YÜRÜRLÜKTEKİ SERİ; KULLANILMAKTA OLAN SERİ: