English Turkish military
DECONTAMINATING MATERIAL : English Turkish military
BULAŞICI MADDELERDEN TEMİZLEME MALZEMESİ; DEKONTAMİNE MALZEMESİ:Kimyasal veya biyolojik harp maddelerini emerek. zararsız hale getirmek veya tahrip etmek için kullanılan ve radyoaktif maddelerin giderilmesine yardım eden malzeme
DECONTAMINATION : English Turkish military
ZARARLI MADDELERİ TEMİZLEME:Bir şahıs, eşya veya bölgeyi üzerine bulaşmış veya çevresinde mevcut kimya maddelerini veya biyolojik maddeleri veya radyoaktif maddelerden temizleyerek emin bir hale getirme
DECONTAMINATION STATION (ABD SAVUNMA KURULU) : English Turkish military
BULAŞICI MADDELERDEN TEMİZLEME İSTASYONU, DEKONTAMİNASYON İSTASYONU:Personelin ve giyeceklerinin toksik taarruz tesirlerinden temizlendiği uygun personel ve malzeme ile teçhiz edilmiş bir bina veya yer
DECONTAMINATION STATION (DOD, NATO) : English Turkish military
ZARARLI MADDELERDEN TEMİZLEME İSTASYONU:Personelin ve teçhizatın kimyasal, biyolojik ve radyolojik kirleticilerden temizlendiği, uygun teçhiz edilmiş bir bina veya yer
DECORATION : English Turkish military
NİŞAN; MADALYA:Değerli ve büyük bir hizmeti görülen ve kahramanlık gösterenlere verilen şeref nişanesi. Sıra ile bu nişanlar şunlardır: Şeref Madalyası (Medal of Honor), Savaş Temayüz Madalyası (Distinguished Service Cross), Hizmet Temayüz Madalyası (Distinguished Service Medal), Gümüş Yıldız (Silver Star), Liyakat Madalyası (Legion of Merit), Uçuş Temayüz Madalyası (Distinguished Flying Cross), Fedakarlık Madalyası (Soldier's Medal), Bronz Yıldız Madalyası (Bronze Star Medal), Uçuş Madalyası (Air Medal), Takdir Şeridi (Commendation Ribbon), Purple Heart Madalyası (Purple Heart). Bknz. "award"
DECORATION PRECEDENCE NUMBER : English Turkish military
NİŞAN SIRA NUMARASI:Bknz. "precedence"
DECOY : English Turkish military
SAHTE HEDEF:Düşmanın gözetleme araçlarını aldatmak veya düşman değerlendirmesini yanıltmak için kullanılan herhangi bir şahıs, cisim veya olay
DECOY SHIP : English Turkish military
SAHTE GEMİ (ABD SAVUNMA BAKANLIĞI-NATO):Muharebeye katılmayacak bir gemi olarak kamufle edilmiş, çeşitli savaş teçhizatı gizlenmiş ve faaliyete geçirilmeleri için özel tedbirler alınmış gemi
DECOY SHIPS (Q SHIPS) : English Turkish military
SAHTE GEMİLER (ABD SAVUNMA KURULU):Ticaret gemisi halinde kamufle edilmiş harp gemileri veya diğer gemiler; silahları, çeşitli muharebe teçhizatı gizlenmiş ve gerektiğinde süratle faaliyete geçirilmeleri için özel tedbir alınmış silahlı ticaret gemileri
DECRYPT : English Turkish military
KRİPTOLU BİR METNİ AÇMAK:Kriptolanmış bir metni kripto sistemi araçlarıyla tekrar eski açık (kriptolanmamış) haline getirmek (Bu kripto analizleriyle çözümü kapsamaz). Bu terim deşifre ve kod açma anlamını da kapsar. Bknz. "cryptosystem"
DECRYPTO : English Turkish military
KRİPTOSU AÇILMIŞ (KRİPTO CİHAZI):
DEDUCT : English Turkish military
SONUÇ ÇIKARMAK:Herhangi bir konu üzerinde, araştırma ve inceleme yapmak suretiyle bir sonuca varmak
DEDUD : English Turkish military
ARAZİYİ MERMİLERDEN TEMİZLEMEK:Patlayıcı mermileri zararsız hale getirmek suretiyle araziyi temizlemek
DEEP : English Turkish military
UZAK:Bir topçu veya deniz topçusu atış haberlerinde kullanılan ve hedefin, ileri dost unsurlardan 600 metreden daha fazla mesafede bulunduğunu belirtmek için faydalanılan bir terim. Bknz. "close"
DEEP AIR SUPPORT : English Turkish military
UZAK HAVA DESTEĞİ (DZ.):
DEEP FORDING : English Turkish military
DERİN SUDAN GEÇME KABİLİYETİ:Su geçirmez şekilde imal edilmiş bir kundağı motorlu top veya kara aracının, tekerlek ve paletleriyle, özel bir su geçirmez kit tatbiki suretiyle bir su engelini aşma kabiliyetine kavuşturulması
DEEP FORDING CAPABILITY : English Turkish military
DERİN SUDAN GEÇME KABİLİYETİ:Su geçirmez şekilde imal edilmiş bir kundağı motorlu top veya kara aracının tekerlek ve paletleri ile özel bir kit tatbiki vasıtasıyla bir su engelini aşma özelliği. Bknz. "shallow fording capability"
DEEP MINEFIELD : English Turkish military
DENİZALTI MAYIN TARLASI:Su üstü gemilerinin geçişi için emin olup, esas olarak denizaltılara karşı derin sularda tesis edilen mayın tarlası
DEEP RECONNAISSANCE : English Turkish military
DERİNLİĞİNE KEŞİF:
DEEP SUPPORT FIRE : English Turkish military
DERİNLİĞİNE DESTEK ATEŞİ:Bknz. "deep supporting fire"
DEEP SUPPORTING FIRE : English Turkish military
DERİN DESTEK ATEŞİ:Düşman ihtiyatlarını ve silahlarını tesirsiz hale getirmek ve imha etmek, düşman emir ve komuta, ikmal muhabere sistemleri ile gözetlemesine zarar vermek üzere, kendi kuvvetlerimize yakın bulunmayan hedeflere yöneltilmiş ateş. Bknz. "close supporting fire, direct supporting fire, supporting fire"
DEFAULT IN CONTRACT : English Turkish military
SÖZLEŞME HÜKÜMLERİNE RİAYETSİZLİK; TEMERRÜT:Hizmet, teçhizat veya ikmal maddeleri sözleşmelerindeki şartları, taraflardan birinin yerine getirmemesi hali
DEFEAT : English Turkish military
YENMEK; MAĞLUP ETMEK:
DEFECTIVE : English Turkish military
SAKAT; KUSURLU; EKSİK:
DEFECTOR (ABD SAVUNMA KURULU) : English Turkish military
MÜLTECİ:Kendi ülkesinin kontrolünden kaçmış, veya o ülkenin kontrolu dışında olan, geri dönme isteği olmayan ve diğer ülke için özel değeri olan şahıs
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani