English Turkish military
DEPRESSED CENTER FLAT CAR : English Turkish military
R6 VAGONU:Bazı yük çeşitlerinin yerleştirilmesi için yeterli yer temin etmek maksadıyla, tekerlekleri arasındaki döşeme kısmı daha alçak olmak üzere, özel şekilde yapılan kenarsız vagon
DEPRESSION : English Turkish military
ALÇALIŞ VERME:Yükseliş tertibatı vasıtasıyla bir silahın namlu ağzını, özellikle yatay vaziyetten daha aşağıya indirmek.
DEPRESYON BÖLGESİ Yüksek basınçla çevrili alçak barometrik bölge
DEPRESSION ANGLE : English Turkish military
ALÇALIŞ AÇISI:Bak. "angle of depression"
DEPRESSION POSITION FINDER : English Turkish military
ŞAKULİ TELEMETRE:Deniz seviyesinde bulunan bir hedefin mesafesi ile istikametini tayin eden teleskopik alet
DEPTH : English Turkish military
DERİNLİK:Bir düzlem, nokta veya cismin bir deniz göl veya nehir yüzeyi altındaki düşey mesafesi
DEPTH BOMB : English Turkish military
SU BOMBASI:Su altı hedeflerine karşı kullanılan, içerisine yüksek bir infilak maddesi doldurulmuş çelik bomba. Su altı bombaları; tanzim edildikleri derinlikte harekete geçen özel ateşleme tertibatı ile infilak ettirilir. Bu bombaları uçaklardan bırakıldıkları gibi, gemilerden bırakılmak veya atılmak suretiyle de kullanılır. Buna "depth charge" da denir
DEPTH CHARGE : English Turkish military
SU BOMBASI:Bak. "depth bomb"
DEPTH CONTOUR : English Turkish military
DERİNLİK EĞRİSİ:Hidrografik başlangıç esas alınarak, aynı derinlikteki noktaları birleştiren eğri
DEPTH CURVE : English Turkish military
DERİNLİK EĞRİSİ:Bak. "depth contour"
DEPTH PERCEPTION : English Turkish military
DERİNLİK TAHMİN KABİLİYETİ:Üçüncü boyutu değerlendirme ve ayırdetme kabiliyeti. Mesafeyi tahmin etme, diğer görünen cisimlere nazaran kendi istikametini kestirme yeteneği
DEPUTATE : English Turkish military
YARBAŞKANLIK (HV.):Yarbaşkan ve asti birlik unsurları
DEPUTY CHIEF OF STAFF : English Turkish military
KURMAY YARBAŞKANI, GENEL KURMAY II NCİ BAŞKANI:Kolordu ve daha yüksek genel karargahların kurmay başkanlarına yardım eden subay. Bu subay muhtelif karargah faaliyetlerinin murakabesine yardım ve yokluğu halinde, Kurmay Başkanına vekalet eder. DEPUTY CHIEF OF STAFF FOR LOGISTICS:KARA KUVVETLERİ LOJİSTİK YARBAŞKANI:ABD Kara Kuvvetleri Müsteşar Muavini (lojistik) nin görev bakımından murakabesi ve Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanının doğrudan denetimi ve kontrolü altında bir subay. Teknik karargah heyeti ile Teknik Hizmetleri ve bu hizmetlerin fon ve personel tahsislerini idare ve kontrol eder. Kara Kuvvetleri Karargahı'nın; lojistik planlama ve programlanmasından, ihtiyaç tedarik, ikmal, hizmet ve malzeme faaliyetleri ile ilgili lojistik konularda prensiplerin tespit ve sonuçların değerlendirilmesinden sorumlu yüksek rütbeli karargah subayıdır. DEPUTY CHIEF OF STAFF FOR OPERATIONS AND ADMINISTRATION:KARA KUVVETLERİ HAREKAT VE İDARE YARBAŞKANI:Harekata ait ve idari bütün faaliyetler hakkında K. K. K. Plan ve programlarının tatbiki ve yardımcı planların koordinasyonu hususunda, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanına karşı sorumludur. DEPUTY CHIEF OF STAFF FOR PLANS AND RESEARCH:KARA KUVVETLERİ PLAN VE ARAŞTIRMA YARBAŞKANI:Kara Kuvvetleri plan ve programlarının hazırlanması hususunda Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanına karşı sorumlu subay
DERIVED INFORMATION : English Turkish military
ÇIKARILAN BİLGİ:Parametrenin mevcut olduğu veya başka bilgilere dayanmadan mevcut olabileceği ilk alıcı veya diğer elektronik cihazlardan çıkarılan açı, menzil, mevzi, hız gibi parametreler
DESCENDING BRANCH : English Turkish military
MERMİ YOLU ALÇALIŞ KISMI:Mermi yolunda merminin düşerken çizdiği kısım
DESCRIPTION OF TARGET : English Turkish military
HEDEF TARİFİ:Topçu ve deniz topçusundan ateş isteğinde bulunan bir unsurun gözetleyici ya da hedef tespitçisinin ateş altına alınacak tesis, personel, teçhizat veya faaliyet belirtmesi
DESERT : English Turkish military
FİRAR ETMEK, KAÇMAK:Bir askeri hizmet, mevki veya görevden geri dönmemek niyetiyle, izinsiz olarak ayrılma veya tehlikeli bir görevden, önemli bir hizmetten kaçma
DESERTER : English Turkish military
KAÇAK, FİRARİ:Askerlik veya hizmetten kaçan şahıs
DESERTION : English Turkish military
FİRARİ KAÇMA:Bir askeri hizmet, mevki veya görevden geri dönmemek niyetiyle, izinsiz olarak ayrılma veya tehlikeli bir görevden, önemli bir hizmetten kaçma. Firar veya kaçma; geri dönmemek niyetiyle ayrılmayı veya tehlikeli bir görevden kaçmayı ifade etmeyen izinsiz gaybubet (yokluk, bulunmamak) "absence without leave" ten farklıdır
DESIGN : English Turkish military
TASARIM, DİZAYN, TEKNİK PLAN:
DESIGN ALTITUDE : English Turkish military
PROJE AZAMİ UÇUŞ İRTİFAI:Bir uçağın azami verimle çalışması için planlanan irtifaı
DESIGN LOAD : English Turkish military
NORMAL YÜKLEME HADDİ:Bir yapı veya makinenin herhangi bir kısmının tehlikeli şekilde zorlanmaksızın taşıyacağı tasarlanan ağırlık
DESIGN STUDIES : English Turkish military
PROJE İNCELEMELERİ (HV.):Belirli bir teçhizat hesabına ihtiyaç duyulan ve bir sistemin özelliklerini tespit için yapılan incelemeler
DESIGNATE : English Turkish military
NUMARALANDIRMAK, ADLANDIRMAK:Bir birliğe resmi ve diğerlerinden farklı isim veya numara vermek
DESIGNATED BED CAPACITY : English Turkish military
YATAK KADROSU:Bir teşkilat ve malzeme kadrosunda ileri üs kuruluş listesi (advanced base catalog) 'nde veya gemi şartnamesinde belirli bir tıbbi tedavi tesisinde, bulunması gerekli yatak adedi olarak gösterilen hasta yatağı sayısı. Bu terim; karada üslenen ve yatak bakımı yapan seyyar tıbbi tedavi tesislerinin yatak kapasitesi ile ilgili olarak kullanılır
DESIGNATED COUNTRY REPRESENTATIVE : English Turkish military
GÖREVLİ ÜLKE TEMSİLCİSİ:
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani