English Turkish military
DRAFT PLAN : English Turkish military
TASLAK PLAN:Başka askeri karargahlar ile işbirliği yapılıp mutabık olunduktan sonra ilgilenen ülkelerle işbirliği yapmaya hazır olan ve o ülkelerin desteklemesi için milli işlemler yapmasını gerektiren bir ilk taslak planı. İlerideki planlama ve tatbikatlar için ve acil durum zamanında harekat emrinin esasını belirlemek için de kullanılır. Bak. "initial draft plan", "coordinated draft plan", "final plan", "operation plan"
DRAFTEE : English Turkish military
CELP ERATI:Bak: "inductee", "selectee"
DRAFTER : English Turkish military
YAZAN, KALEME ALAN:Gönderecek makam veya yayımlayacak subay tarafından, gönderilecek mesajı fiilen kaleme alan kimse. Bak. "originator"
DRAFTSMAN : English Turkish military
TEKNİK RESSAM:
DRAFTSMAN COMPASS : English Turkish military
PERGEL:Tam bir daireyi veya dairenin bir kısmını çizmek için kullanılan alet
DRAG : English Turkish military
GERİLEME, GERİ SÜRÜKLEME:Aerodinamikte; bir uçak ve uçak kısmının karşıdan gelen nisbi rüzgara karşı gösterdiği hava mukavemeti. Endüktif gerileme (induced drag), kanat üzerinde kaldırmadan ileri gelen gerilemedir. Bu gerileme, kanat üzerinde husule gelen toplam gerilemenin yalnız bir kısmıdır. Muzır gerileme veya parazit gerileme (parasite drag) de, kanat üzerinde, kaldırmadan ileri gelenden gayrı olan gerilemedir. Bak. "induced drag" ve "parasite drag"
DRAG LOADING : English Turkish military
SÜRÜKLEME DALGASI:Patlama dalgalarını taşıyan geçici rüzgarlar nedeniyle bir cisim veya yapı üzerinde oluşan kuvvet. Sürüklenme basıncı dinamik baskının bir ürünüdür ve sürüklenme katsayısı yapının ya da cismin şekline (veya geometrisine) bağlıdır. Bak. "dynamic pressure"
DRAGON : English Turkish military
TANKSAVAR SİLAHI:Tanklara ve müstahkem veya yerleştirilmiş ağır silahlara karşı takım seviyesinde kullanılan gövde (füze ve lançer) ve takip cihazından oluşan taşınabilir orta menzilli tanksavar silahı
DRAINAGE LINES : English Turkish military
DRENAJ HATLARI:İçinden, devamlı olarak veya fasılalarla, su akan alçak sel yatakları veya kanallar
DRAINAGE SYSTEM : English Turkish military
DRENAJ SİSTEMİ, SU YOLLARI SİSTEMİ, NEHİR ÇAY GİBİ İÇ SU YOLLARI:
DRAWING KEY : English Turkish military
ANAHTAR ÇİZİM, ÇİZİM VEYA KARALAMA İÇİN KULLANILAN BİR ÖN ÇİZİM:Tersim çalışmaları için müsvedde kopya. Tersim ve kazıma (scribing) çalışmalarında, üzerinde nihai tersim yapmak için kılavuz çizgiler olarak kullanılan ilk çizim ve kopya. Bak. "blue key"
DRAWN : English Turkish military
ÇEKİLEN, ÇEKİLİ:Topların veya bazı cihazların, herhangi bir suretle, çekilmesi, çekilerek götürülen şey
DRESS : English Turkish military
HİZAYA GELMEK:Yanaşık düzen hareketlerinde düzgün bir cephe meydana getirmek
DRESS LEFT (RIGHT) : English Turkish military
SOLA (SAĞA) BAK, HİZAYA GEL !:Askerlerin sola (sağa) bakarak hizaya gelmeleri için verilen bildirim komutu. Bu komutta, her fert solundakine (sağındakine) nazaran, hizaya gelir
DRESS PARADE : English Turkish military
MERASİM KIYAFETİYLE GEÇİT RESMİ:Askerlerin merasim kıyafetinde, silahlı olarak yer aldıkları merasim
DRESS UNIFORM : English Turkish military
MERASİM KIYAFETİ:Sosyal toplantılarda, merasimlerde ve resmi günlerde giyilmesine müsaade edilen kıyafet
DRESSING STATION : English Turkish military
SIHHİ YARDIM İSTASYONU:Bak. "aid station"
DRIFT : English Turkish military
SİS YAYILMASI:Kimyevi sis bulutunun, yer çekimi ve rüzgar tesiri ile yavaş yayılması. Bak. "drag"
DRIFT ANGLE : English Turkish military
DÜŞME AÇISI:Bir uçağın veya geminin başı ile fiilen takip ettiği yol arasındaki açı
DRIFT FLOAT : English Turkish military
DÜŞÜŞ ÖLÇME ŞAMANDIRASI:Bak. "drift signal"
DRIFT METER : English Turkish military
DERİVOMETRE:Yandan esen rüzgar altında uçan bir uçağın istikametini ve yana düşüş durumunu tespit eden alet. Derivometre, görerek kerteriz almada ve zaman ayarı ile yer süratini ölçmede de kullanılır
DRIFT SIGNAL : English Turkish military
DÜŞME ŞAMANDIRASI:Yana düşüş oranını tespit edip seyrüseferi kolaylaştırmak veya su üstü gemilerine yardım için bir bölgeyi veya cismi işaretlemek üzere, su üstünde uçan bir uçak tarafından bırakılan, yüzücü işaret. Şamandıra su sathına çarptığı zaman alev, duman veya madeni bir toz çıkarır
DRIFTBOLT : English Turkish military
YİVSİZ BAŞLI CİVATA:Bak. "driftpin"
DRIFTING MINE : English Turkish military
SERSERİ MAYIN:Denize döküldükten sonra dalgalar, rüzgarlar akıntı veya ters akıntı ile serbest dolaşan mayın. Serseri mayınlar; su yüzeyinde, veya derinlik kontrol cihazlarıyla tespit edilmiş bir derinlikte tutulabilirler
DRIFTPIN : English Turkish military
YİVSİZ CİVATA:Ağır ahşap parçaları tutturmak için kullanılan uzun, ağır ve yivsiz başlı civata. Buna "driftbolt" da denir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani