Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
DUTY STATION : English Turkish military

GÖREV YERİ:Bir subay veya erin görev yapmak üzere atanmış olduğu askeri müessese veya mevki

DUTY STATUS : English Turkish military

FİİLİ GÖREV DURUMU:Askerlik görevini tam olarak yapmakta olduğu kabul edilen tam maaş almaya hak kazanmış subay veya erat sınıfına mensup şahsın durumu. Bu terimi; faal görev yapabilecek durumda oluş anlamına gelen (active duty status) ile karıştırmamalıdır

DUTY WITH TROOP UNIT : English Turkish military

KITA HİZMETİ:Bak. "duty with traops"

DUTY WITH TROOPS : English Turkish military

KITA HİZMETİ:Bir subay, aşağıdaki görevlere atandığı ve bu görevleri yaptığı zaman kıta hizmetindedir. a) Onaylı bir TMK çizelgesine göre çalışan bir birlikteki görev yeri. b) Sınıf okulları, eğitim birlikleri, birlik eğitim merkezleri ve değiştirme personeli eğitim merkezlerinde bir görev yeri. c) İdari veya disiplin dışı maksatlar için kurulmuş birliklerde, bir subayın direkt emir ve komuta yetkisini kullandığı bir görev yeri. Buna "duty with troop unit" de denir

DWARF DUD : English Turkish military

KÖR KURŞUN:Silahın normal çalışmasında beklenen normal bir menzil içinde bir tesir yaratmayan, bir hedef üstüne atıldığında başarısız olan bir nükleer silah. Bu nisbi anlamda sadece patlamayan bir mermiyi oluşturur

DWELL AT/ON : English Turkish military

DEVAMLI, SÜREKLİ:Bir topçu veya deniz topçusu desteğinde belli hedef veya hedefler üzerinde belirlenen bir sürede belirsiz olarak devam edecek ateş için kullanılır

DYNA SOAR : English Turkish military

DAYNASOR:Yörünge hızına yakın veya bu hızla hareket, ses üstü süratle atmosfere dönüş ve kontrollü bir iniş manevrası yapabilme imkanlarını göstermeye yarayan, emme basınç süzülüşlü (boost glide), insan tarafından idare edilir, bir uzay aracı. X20A olarak adlandırılır

DYNAMIC PRESSURE : English Turkish military

DİNAMİK BASINÇ:Bir patlama dalgası şok cephesini takip eden hava nevinden, hareket halindeki bir vasatın meydana getirdiği basınç

DYNAMITE : English Turkish military

DİNAMİTLE TAHRİP ETMEK:Dinamitle atmak veya imha etmek

DYSBORISM : English Turkish military

DİSBORİZM (HV.):Çevre barometrik basıncındaki değişikliğin vücutta sebep olduğu çok değişik hastalık belirtilerinden kompleks bir grubu içine alan geniş terim.
000 ila
000 fit üstündeki irtifalarda, barometrik basıncın azalmasından (hipoksiya dışında) ileri gelen karakteristik belirtiler kramp ve karın gazı ağrılarıdır. Yüksek irtifadan inişte görülen artan barometrik basıncın gösterdiği özellik ise timpan boşluğunda şiddetli ağrı yapan aşırı gerilme ve sinüzit iltihaplarıdır. Bak. "bends" ve "decompression sickness"

E-1 : English Turkish military

Bak. "Tracer"

E-2 : English Turkish military

Bak. "Hawkeye"

E-DAY : English Turkish military

Bak. "designation of days and hours"

E-HOUR : English Turkish military

E-SAATİ:Müşterek Kurmay Başkanları tarafından sevk ve idare edilen harekata ayrılmış saat

E. C. BLANK FIRE : English Turkish military

E. C. DUMANSIZ BARUTU; E. C. MANEVRA BARUTU:İri taneli kuma benzeyen, turuncu veya pembe renkli barut. Bu barut, hafif ateşli silahlarda ve manevra fişeklerinde barut hakkı ve el bombalarında paralama hakkı olarak kullanılır. Buna "blank fire powder" ve "E. C. blank fire" de denir

E. C. SMOKELESS POWDER : English Turkish military

E. C. DUMANSIZ BARUTU, E. C. MANEVRA BARUTU:Bak. "blank fire powder" ve "E. C. blank fire"

EA-6A : English Turkish military

Bak. "Intruder"

EA-6B : English Turkish military

Bak. "Prowler"

EAGLE : English Turkish military

EAGLE:Havadan havaya görevlerde, muhtelif havadan fırlatmalı silahların kullanımını haiz, çift motorlu, turbojet sesten hızlı, tüm hava koşullarında kullanılan, taktik bir avcı uçağıdır. Eagle havada yakıt alma imkanına sahip ve aynı zamanda uzun menzilli hava üstünlüğü görevlerini yerine getirmeye muktedirdir. F-15 koduyla bilinir

EAR CUP : English Turkish military

KULAKLIK:Ses geçirmeyecek bir başlığın içinde bulunan ve ayrı ayrı, her kulağa uyacak şekilde yapılmış olan tertibat. Bu tertibat; uçak arama cihazı (aircraft detection device) gibi, bir dinleme sisteminden alınan sesleri kulağa nakleden, ayarlanabilir bir tüpü ihtiva eder

EARLY RESUPPLY : English Turkish military

ERKEN İKMAL SEVKİYATI:İkmal maddelerinin, D-günü ile, planlanmış ikmal başlangıcı arasındaki devrede sevkedilmesi. Bak. "elements of resupply"

EARLY SPRING : English Turkish military

EARLY SPRING:Düşman keşfini önleme maksadıyla kullanılan bir uydu silah sistemi

EARLY TIME : English Turkish military

ERKEN ZAMAN:Bak. "span of detonation (atomic demolition munition employment) "

EARLY WARNING : English Turkish military

ERKEN İHBAR:Bilinmeyen silah veya silah taşıyıcılarının atılması ya da yaklaşmasının önceden fark edilmesi. Bak. "attack assessment; tactical warning"

EARMARKED FOR ASSIGNMENT : English Turkish military

NATO'YA TAHSİS İÇİN AYRILMIŞ TERTİPLİ KUVVETLER, NATO SEFER İHTİYAT KUVVETLERİ:NATO üyesi milletler tarafından, seferberlik veya harp halinde, bir NATO komutanına tahsis edilmesinin onaylanmış olduğu kuvvetler. Bu kuvvetler belirtilirken, komutanlık emrine ne zaman hazır olacakları konusunda ülkelerin açıklama yapmış olması gerekir