Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
EQUIPMENT DEADLINED FOR PARTS : English Turkish military

PARÇA BEKLEYEN ARIZALI MALZEME:Arızalıya ayrılmış bir malzemeyi asgari bir çalışma durumuna iade için gerekli bir parça isteği. Parça bekleyen arızalı malzeme terimi; parça bekleyen arızalı araç (vehicle deadlined for parts) terimlerinin yerini almıştır

EQUIPMENT LOG BOOK : English Turkish military

MALZEME SİCİL DEFTERİ:Malzemenin kullanma süresi içinde vukua gelmiş olayların mecburi olarak kaydına mahsus bir kontrol dokümanı

EQUIPMENT MODIFICATION LIST : English Turkish military

MALZEME DEĞİŞİKLİK LİSTESİ, MALZEME TADİLAT LİSTESİ:Diğer teşkilat ve malzeme kadrolarında gösterilmeyen hakiki işletme durumlarının tespiti için, bir veya birkaç birliğin malzemesinde ilave veya azaltmalar yapmak suretiyle, TMK'da değişiklik yapan liste

EQUIPMENT OPERATIONALLY READY : English Turkish military

HAREKATA HAZIR TEÇHİZAT:Tasarlandığı görevi tam olarak yerine getirmeye muktedir ve etkin, güvenilir ve emin bir performans göstereceğini temin eden bir sistem düzenlemesine sahip, çalışan bir birliğin elinde bulunan bir teçhizat kaleminin durumu

EQUIPMENT READINESS DATE : English Turkish military

MALZEME HAZIR BULUNDURMA TARİHİ:Bak, "readiness date "

EQUIPMENT RESERVE : English Turkish military

MALZEME YEDEĞİ:Beklenilen dağıtım talebini önceden karşılamak veya beklenmedik işletme ihtiyaçlarını gidermek üzere, tedariki ve depolanması gereken ikmal maddeleri

EQUIPMENT STATUS BOARD : English Turkish military

MALZEME DURUM TAHTASI:Teçhizatın mevcudu, durumu ve temini ile ilgili bilgi veren tahta

EQUIPMENT TABLE NOMENCLATURE : English Turkish military

TEÇHİZAT İSİM LİSTESİ:

EQUITY : English Turkish military

YASAL PARA KAYNAĞI:

EQUITY (OWNERSHIP) ACCOUNTS : English Turkish military

TASARRUF HESAPLARI, MÜLKİYET HESAPLARI:Bir kuvvet komutanlığının malı olup bir başka kuvvet tarafından depolanan, dağıtılan ve hesabı tutulan malzeme stokları

EQUIVALENT AIRSPEED : English Turkish military

EŞDEĞER HAVA SÜRATİ:Muhtemel sıkışma hatası giderilen, ayarlanmış hava sürati. Ayrıca bakınız: "airspeed"

EQUIVALENT FOCAL LENGTH : English Turkish military

EŞDEĞER ODAK UZAKLIĞI:Bir kamerada kullanılan tüm alan için, lensin geri düğüm noktasından optik eksen boyunca ölçülen, en iyi ortalama düzlem tanımında bulunan mesafe. Ayrıca bakınız: "focal length"

ERECTOR-LAUNCHER : English Turkish military

MONTÖR RAMPA, KALDIRICI RAMPA (HV.):Bir füzeyi fırlatma durumuna diken, sonra rampa hizmeti gören seyyar bir teçhizat parçası

EROSION : English Turkish military

AŞINMA:Mekanik aşınma ve barut gazının kimyasal tesiri sonucu, bir top veya silah namlusunun iç kısmında husule gelen aşınma. Yüksek hareket, yüksek ilk hız ve kimyasal tesir neticesi namluda aşınma olur ve namlu çapı genişler

ERROR : English Turkish military

HATA:Hedefe vurmayan bir atımın orta vuruş veya orta paralanma noktası ile hedef arasındaki mesafe; yani sapma

ESCALATION : English Turkish military

GERGİNLİK ARTIŞI, TIRMANMA:Bir anlaşmazlığın kapsam veya şiddetinde kasıtlı veya kasıtsız artış

ESCAPE AND EVASION INTELLIGENCE : English Turkish military

KAÇMA VE KURTULMA İSTİHBARATI:Düşman eline düşen personelin kaçmasına veya düşman hakimiyeti altındaki topraklarda kaybolan personelin düşman eline geçmemesine yardım için hazırlanan bilgiler

ESCAPE CHIT : English Turkish military

KURTARMA (KAÇMA) PERMİSİ, KURTARMA (KAÇIRMA) BELGESİ:Bir şahıs tarafından taşınan tanıtma vasıtası. Normal olarak, kumaştan yapılmış ve üzerine, bulunulan bölgenin dili ile, bunu taşıyan kimseye gösterilecek yardımın mükafatlandırılacağını vadeden bir mesaj basılmıştır. Kurtarma (kaçma) belgesi üzerine bazen Amerikan ve müttefik bayraklarının kopyaları basılır

ESCAPE LINE : English Turkish military

KAÇIŞ HATTI:Gizli bir faaliyete karışmış personelin, gizliliğin ortaya çıkması veya tutuklanma durumu halinde bir bölge veya alandan ayrılmasına imkan tanıyan, planlanmış bir hat

ESCAPE ORBIT : English Turkish military

KAÇIŞ YÖRÜNGESİ (HV.):Merkezi bir kuvvet alanından kurtulmak isteyen bir cisim veya partikülün kaçış için takip etmesi gereken yollardan biri. Bu yörüngenin bir parabolik eğri veya hiperbolik eğride olduğu gibi birden fazla bir dışmerkezliliği bulunması gerekir

ESCAPE ROUTE : English Turkish military

Bak. "evasion and escape route"

ESCAPE VELOCITY : English Turkish military

KAÇIŞ HIZI (HV.):Bir cismin, örneğin arz gibi bir çekim sahasından kurtulması ve teorik olarak sonsuzlukta yolculuğa devam etmesi için ulaşması gereken hız. Arz yüzeyinden kaçış hızı saniyede 36,700 fittir. İçinde insan bulunan kullanışlı bir uzay aracı, atmosferi daha küçük bir hızla geçip sonra kaçış hızını artırmak suretiyle, aerodinamik ısınmada meydana gelen zararlı seri ilk ivme veya yüksek cidar sıcaklığına engel olur

ESCAPEE : English Turkish military

ESARET KAÇAĞI:Fiilen düşman eline düştükten sonra kendisini kurtarmayı başaran bir kişi. Ayrıca bakınız: "evasion and escape"

ESCARPMENT : English Turkish military

YAR:Bir tepe silsilesi veya bir sırtın birdenbire dikleşen yüzü

ESCORT : English Turkish military

REFAKAT ETMEK:Koruma maksadıyla birlikte gitmek