English Turkish military
FILTER : English Turkish military
FİLTRE:Elektronikte ikincil enerjinin yalnız bir kısmını gönderen ve bundan dolayı enerji dağıtımının kapsamını değiştiren alet. a. Yüksek geçirgenli filtreler enerjiyi belli bir frekansın üstünde gönderirler. b. Alçak geçirgenli filtreler enerjiyi belli bir frekansın altında gönderirler. c. Band geçirgenli filtreler enerjiyi belli bir bant boyunca gönderir. d. Band durdurucu filtreler enerjiyi belli bir frekans bandı dışında gönderirler
FILTER AREA : English Turkish military
SÜZME BÖLGESİ:Bir avcı komutanlığı tarafından hava haber verme ve ikaz hizmeti içinde düşman faaliyetlerine ait bilgileri toplamak kıymetlendirmek ve dağıtmak; maksadıyla tesis edilen bölge. Bu bölge; hava savunma bölgesinin tali kısmıdır ve ayrıca kendi içinde hava akınını haber verme ve uyarı mıntıkalarına (airraid warning district) bölünür
FILTER BOARD : English Turkish military
SÜZME GRAFİĞİ:Üzerinde bir hava haber verme ve uyarı hizmetine ait süzme bölgesi ile komşu bölgelerin krokisi çizilmiş levha. Süzme merkezinin personeli, bildirilen bütün uçak harekatını bu grafik üzerine geçirir
FILTER CENTER : English Turkish military
SÜZME MERKEZİ:
Bir hava haber verme ve uyarı sistemi süzme bölgesinin merkezi muhabere bürosu. Bu büro; uçakların harekatına ait bütün raporları alır ve gelen bilgileri süzerek harekat merkezine gönderir.
Gemilerin, uçakların ve denizaltıların hareketlerini rapor ederek onların muhtemel doğru izlerini tespit etme ve uygun olduğu yerlerde yükseklik ve derinliklerini tespit etme işlemi
FILTER ELEMENT : English Turkish military
MEKANİK SÜZGEÇ:Gaz maskesi süzgecinin veya sığınak gaz süzgecinin mekanik parçası. Bu parça; yabancı maddeleri mekanik olarak ayırır. Ayrıca bakınız: "mechanical filter"
FILTER GREASE TRAP : English Turkish military
FİLTRELİ BULAŞIK SÜZGECİ:Altına ufak delikler açılan ve içine bir miktar saman, ot veya bez konmak suretiyle pis sulardaki yağ ve çöpleri süzmekte kullanılan kova veya teneke gibi bir kap
FILTERING : English Turkish military
SÜZME:Bir hava haber verme ve uyarı sisteminde, hava faaliyetine ait bilgilerin toplanması, karşılaştırılması, kıymetlendirilmesi ve ilgililere yayınlanması
FIN : English Turkish military
KANATÇIK:Havan mermisi bomba ve bazı cins roketlerde bulunan ve seyir esnasında istikrar ve idareyi sağlayan hafif madeni kısım
FIN-STABILIZATION : English Turkish military
KANATÇIKLA İSTİKRAR:Kanatçıklar takmak suretiyle bir mermi, bomba veya güdümlü füzenin uçuş esnasında seyrini istikrarlı kılma yöntemi. Ayrıca bakınız: "spinstabilization"
FIN-STABILIZER : English Turkish military
KANATÇIKLI STABİLİZATÖR:Bir mermi veya güdümlü füzede uçuş sırasında istikrar sağlayan tertibat
FINAL APPROACH : English Turkish military
SON YAKLAŞMA:a. Belirli bir uçağın dönüş veya üsse dönüş için son usulü tamamlamasını müteakiben; b. Belirli bir tespit noktasını geçince; c. Usul için belirlenen son izi önleyinceye ve hava koridorunda bir noktayı geçtikten sonra, (1) iniş yapabilir veya (2) kaçırılmış yaklaşma usulü yapılır
FINAL ASSEMBLY AREA : English Turkish military
İLERİ TOPLAMA BÖLGESİ:Bir taarruza hazırlanmak için kıtaların toplandıkları yer. İlk toplanma bölgesinde hazırlıklarını bitiren kıtalar muharebeye girecekleri son toplanma bölgesine intikal ederler. Bu terim şimdi kullanılmamaktadır
FINAL BOMB RELEASE LINE : English Turkish military
SON BOMBA SALIŞ HATTI:Savunulan bir bölge veya hedefi çevreleyen bir bombardıman uçağının, bölge veya hedef uzak noktasında bir isabet elde etmek için, üzerinde son bombasını bırakması gereken, hayali bir hat. Ayrıca bakınız: "bomb release line. "
FINAL COORDINATION LINE : English Turkish military
SON KOORDİNASYON HATTI:Manevra unsurlarının son yayılma durumuna geçmeleri ile destek ateşlerinin kaldırılması veya kaydırılmasının koordine için kullanılan, düşman mevziine yakın bir hat. Arazide tanınabilen bir hat olmalıdır
FINAL DESTINATION (MERCHANT SHIPPING) : English Turkish military
EN SON VARIŞ LİMANI (DENİZ ULAŞTIRMASI):Bir konvoy veya münferit (konvoy içinde veya bağımsız) bir geminin ulaştırma planlaması talimatı verilip verilmemesine bakılmaksızın varacağı son liman. Ayrıca bakınız: "destination (merchant shipping) "
FINAL DISPOSAL PROCEDURES : English Turkish military
NİHAİ TAHRİP YÖNTEMLERİ/AMELİYELERİ:Bir yerde tahrip edilmesi veya yakılması, bir tahrip bölgesine taşınması veya diğer uygun vasıtalarla tahrip edilmesini içerebilecek, patlayıcı ordudonatım malzemesinin son tahrip işlemi
FINAL INDORSMENT : English Turkish military
SON VUKUAT KAYDI:Bir askerin hizmetten yalnız terhis, ölüm vesaire sebeplerden dolayı ayrıldığı zaman doldurulan ve şahsi künye defterinde bulunan kaydı
FINAL INSPECTION : English Turkish military
SON MUAYENE:Bak. "technical inspection", teftiş
FINAL PLAN : English Turkish military
NİHAİ PLAN:Yetkili makam veya onun namına imzalanan taslakları onaylanmış ve koordine yapılmış bir plan
FINAL PROTECTIVE FIRE : English Turkish military
TEVKİF ATEŞİ:Düşman hücumunu, her türlü görüş şartları altında, muharebe mevzii üzerinde durdurmak için hazırlanmış planlı savunma ateşleri. Muharebe sahasının hemen önüne yapılan havan ve topçu barajları ve makineli tüfeklerin tevkif ateşlerinden ibaret, birinci derecede öncelik dereceli ve önceden kararlaştırılmış ateş engeli. Ayrıca bakınız: "fire"
FINAL PROTECTIVE LINE : English Turkish military
TEVKİF ATEŞİ HATTI:Bir savunma mevziinde mevcut bütün silahlardan yapılacak makaslama ateşleri "interlocking fires" ile düşman hücumunu durdurmak üzere seçilmiş hat. Tevkif ateş hattı mevziin cephesine paralel olduğu gibi eğimli de olabilir
FINAL STATEMENT : English Turkish military
SON ÖDEME BELGESİ:Bir askere terhis suretiyle hizmetten ayrılırken, ödenmesi icap eden paraya ait bir beyanı içeren ödeme belgesi
FINAL TYPE EXAMINATION : English Turkish military
KATİ TIBBİ MUAYENE:Bak. "physical examination"
FINANCE : English Turkish military
MALİYE:
FINANCE AND ACCOUNTING OFFICER : English Turkish military
MALİYE VE MUHASEBE SUBAYI:Yönetmeliklerde ifade edilen görevleri yerine getirmek üzere atanmış ve bağlı olduğu komutanın, mali bakımdan sorumluluklarını ifade ve ibra eden muhasebe kayıtlarını tutmak, mali işleri yapmakla görevlendirilmiş muhasebe subayı. Bu subay, kendi görevleri ile birlikte, kamu borçlarını da öderse, aynı zamanda bir tediye subayıdır
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani