English Turkish military
FORECAST : English Turkish military
ÖN KESTİRMEK, ÖN TAHMİN:
FORECAST OF AVAILABILITY : English Turkish military
GELECEĞE AİT MEVCUT TAHMİNİ:Gelecek bir devrede hazır olacağı umulan mevcut ile ilgili bir tahmin
FORECASTING : English Turkish military
KESTİRİM:
FOREIGN : English Turkish military
YABANCI, ECNEBİ:
FOREIGN CLAIMS COMMISSION : English Turkish military
YABANCI İDDİALARI TETKİK VE NETİCELENDİRME KOMİSYONU:Yabancı memleketlerde meydana gelen hadise ve kazalara ait iddiaları inceleme ve sonuçlandırma yetkisini haiz olan ve bir veya birkaç subaydan teşekkül eden kurul
FOREIGN DUTY : English Turkish military
DIŞ GÖREV, YABANCI MEMLEKET GÖREVİ:A. B. D. Anayurdunun dışında ve herhangi bir yabancı memlekette yapılan görev. Erler, böyle bir görevde iken yabancı memleket görev zammı (foreign duty pay) alırlar
FOREIGN DUTY PAY : English Turkish military
DIŞ GÖREV, YABANCI MEMLEKET GÖREV ZAMMI:Bak. "foreign duty"
FOREIGN EXCESS : English Turkish military
ANAYURT DIŞI FAZLA MAL:A. B. D. (Alaska ve Hawai dahil), Puerto Rico ve Virgin adaları dışında bulunan ve Milli Savunma Bakanlığına bir hesap vermeyi gerektirmeyen menkul ordu malı
FOREIGN EXCESS PERSONNEL PROPERTY : English Turkish military
ANAYURT DIŞI MENKUL ORDU MALI FAZLASI:Bak. "foreign excess"
FOREIGN INSTRUMENTATION SIGNALS INTELLIGENCE : English Turkish military
YABANCI ALET MUHABERE İSTİHBARATI:Yabancı hava sahası, yüzey ve sualtı sistemlerinin test ve harekatlarda elektromanyetik vericilerin yardımı ile kullanılmasında elde edilen istihbarat bilgisi. FISINT olarak da adlandırılır
FOREIGN INTELLIGENCE : English Turkish military
YABANCI İSTİHBARAT:Bak. "intelligence"
FOREIGN INTERNAL DEFENCE : English Turkish military
YABANCI DAHİLİ SAVUNMA:Bir devletin askeri ve sivil kuruluşları tarafından diğer bir ülkenin içinde olduğu kışkırtma, kanunsuzluk ve karışıklıklara karşı tedbir alması. Ayrıca bakınız: "internal defence"
FOREIGN MILITARY SALES : English Turkish military
DIŞ ASKERİ SATIŞLAR:1961 Dış Yardım Kanunu ile belirlenen A. B. D. güvenlik yardımının ve 1976 silahları İhraç Kontrol Yasasının bir kısmı. Bu yardım, Askeri Yardım Programı, Uluslararası Askeri Eğitim ve Öğretim Programlarından ayrıdır ve alıcı ülke verilen hizmet ve savunma maddeleri için geri ödemede bulunur
FOREIGN MILITARY SALES TRAINEES : English Turkish military
ASKERİ YARDIM SATIŞLARI İÇİN EĞİTİM GÖRENLER:Bir ülkenin talebini müteakiben Savunma Bakanlığı tarafından geri ödenebilir koşuluyla eğitim gören yabancı vatandaşlar
FOREIGN NATIONAL : English Turkish military
YABANCI UYRUK:Amerikan vatandaşı veya uyruğu olmayan, yabancı ülke uyruğu bir şahıs
FOREIGN PORT : English Turkish military
YABANCI LİMAN:A. B. D. anayurdunun dışında ve Kara Kuvvetlerinin emri altında bulunan liman. Bu liman, yabancı bir memlekette veya A. B. D'ne ait topraklarda bulunabilir
FOREIGN SERVICE : English Turkish military
YURTDIŞI HİZMET:Ülke sınırları dışında, herhangi bir yerde, yapılan askeri görev
FOREIGN SERVICE CLASP : English Turkish military
YURTDIŞI HİZMET ROZETİ:1939 ve 1941 yılları arasında A. B. D. Anayurdu dışında yapılan hizmeti gösterir madeni işaret. Ayrıca bakınız: "American Defense Service Medal" ve "service star"
FOREIGN TECHNOLOGY ANALYSIS : English Turkish military
YABANCI TEKNOLOJİK FAALİYETLER ANALİZİ (HV.):Yabancı teknolojik faaliyetlerini, yabancı hava uzay bilgileri ve malzemesinin işlenmesi, bilimsel ve teknolojik analizi ile bu işlemlerden elde edilen sonuçların bir döküman halinde hazırlanması ile ilgili çalışma sahası. Yabancı teknolojik buluşların, temayüllerin, imkan ve kabiliyetlerle zayıf noktaların ve yapılan takdirlerin hesaplanması, yorumlanması, teknik yönden faydalanılması, analizi, değerlendirilmesi ve geliştirilmesi gibi çalışmaları içine alır yalnız bunlara inhisar etmez
FOREMAN : English Turkish military
JÜRİ BAŞKANI:Bir jüri heyetinin başkanı
FORFEIT : English Turkish military
CEZA VERMEK (PARA), CEZA, REHİN, SUÇ İŞLEME:Bir hak veya imtiyazı kaybetmek. Askeri mahkeme, bir şahsın, ceza almak üzere, örneğin maaşından mahrum kalmasına karar verebilir
FORFEITURE : English Turkish military
PARA CEZASINA MAHKUMİYET:Bir şahsın, ihmal, hata veya bir haksız fiil yüzünden, ceza olarak askeri mahkeme kararı ile bir şeyi özellikle maaşının bir kısmını kaybetmesi hali. FORFEITURE OF ALL PAY AND ALLOWANCES DUE OR TO BE DUE:HAK EDİLMİŞ VEYA EDİLECEK BÜTÜN MAAŞ VE İSTİHKAKLARIN KAYBI:
FORK : English Turkish military
DAR ÇATAL:Topçuda, orta vuruş noktasını, uzunluğuna dört ihtimali sapma kadar hareket ettirmek için nişangahta milyem olarak yapılması gereken yükseliş düzeltmesi
FORK LIFT TRUCK : English Turkish military
ÇATALLI İSTİF ARACI:Benzin veya elektrikle hareket eden tek motorlu ve iki veya daha çok çatallı bir kaldıracı (prong) bulunan hidrolik, mekanik veya makinalı bir kaldırma sistemine sahip araç. Çatallar bir paletin çerçevesine veya kızak kirişlerinin ya da panyol tahtalarının arasına saplanacak şekilde yapılmalıdır. Bundan sonra kaldırma sistemi taşımak veya istif etmek üzere çatallara takılı olan yükü kaldırır. Buna bazen (chisel truck) denir
FORKLIFT TRUCK GUARD : English Turkish military
ÇATAL İSTİF ARACI KORKULUĞU:Kaldırılan yüklerin makina veya makinayı kullanan kimse üzerine düşmesini önlemek için bir çatallı istif aracının kaldırma tertibatına takılan kafes
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani