Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
GROUND SIGNAL (S) : English Turkish military

YER İŞARET FİŞEĞİ:Bir yer işaret hunisinden atılan piroteknik işaret

GROUND SIGNAL PROJECTOR : English Turkish military

YER İŞARET FİŞEĞİ HUNİSİ:İşaret ve aydınlatma mühimmatını yerden havaya atmaya yarayan cihaz. Buna (ground projector) veya (pyrotechnic projector) de denir

GROUND SPECIAL SECURITY FORCES : English Turkish military

KARA ÖZEL GÜVENLİK KUVVETLERİ:Olağanüstü bir durumda, acil önemdeki yerel güvenlik görevlerini planlamak ve yerine getirmek üzere görevlendirilmiş, ihtiyat asli teşkillerine mensup birlikler

GROUND SPEED : English Turkish military

YER SÜRATİ, YER HIZI:Bir uçağın yere nazaran hızının yatay bileşeni. Bunun aksi (airspeed) hava sürati'dir

GROUND SPEED MODE : English Turkish military

YER HIZI MODU:Bir uçuş kontrol sisteminde, uçağın yer hızının hesaplanmış bir değere göre otomatik olarak kontrol edildiği bir kontrol modu

GROUND START : English Turkish military

YERDE ÇALIŞTIRMA (HV.):Ateşlemeyi ana kademeye aktarmak ve ateşleme işini yerde tamamlamak suretiyle yapılan bir tahrik başlatma işlemi. Bu şekil; çalıştırma işlemini füze atıldıktan sonra başlatıp gücün bundan sonra oluşturulduğu (inflight) veya (airstart) ın aksidir. Büyük çap roket araçlarında yerde çalıştırma, genel olarak, füze dışındaki basınçlı sevkedici tanklarla yapılır; böylece araca iç sevk hakkı payını kullanmadan havalanma imkanı sağlanır

GROUND STRAFING : English Turkish military

ALÇAKTAN TARAMA:Alçaktan uçan hava araçları tarafından yerdeki birliklere karşı bomba, roket, makinalı tüfek ve otomatik top kullanmak suretiyle yapılan taarruz

GROUND STRIKING FORCE : English Turkish military

KARA VURUŞ KUVVETİ, KARA VURUCU KUVVETİ:Bak. "striking force"

GROUND SUPPORT EQUIPMENT : English Turkish military

YER DESTEK TEÇHİZATI:Uçağın ve bütün ilgili teçhizatının bakımı için gerekli teçhizatın tamamını içine alır

GROUND SURVEY : English Turkish military

ARAZİ MESAHA FENNİ, ARAZİ ÖLÇMESİ:Bir havai mesaha fenninden farklı metodlarla yapılan mesaha işleri. Arazi mesaha fenninde yerden alınmış fotoğraflardan faydalanılır, hava fotoğraflarından faydalanılmaz. Ayrıca bakınız: "aerial survey"

GROUND TRACE : English Turkish military

YER İZDÜŞÜMÜ:Uçan bir cisim, füze veya uydunun arz üzerinden geçerken satıhta çizdiği teorik iz

GROUND UMPIRE : English Turkish military

KARA HAKEMİ:Manevralarda Kara Kuvvetlerinin harekatı üzerinde hakemlik yapan subay. Ayrıca bakınız: "air umpire"

GROUND VISIBILITY : English Turkish military

YERİN GÖRÜNEBİLİRLİĞİ:Dünyanın yüzeyi yakınında, güvenilir bir gözlemci tarafından rapor edildiği üzere, sürmekte olan yatay görünebilirlik

GROUND WAVES : English Turkish military

YEREY DALGALAR (HV.):Bir infilakla yerde teşekkül eden dalgalar. Bu dalgalar üç çeşittir; uzunluğuna dalgalar "longitudinal waves" (sıkışma), yanlamasına dalgalar "transverse waves" (kesme veya makaslama) ve yüzey dalgalar "surface waves" (su çırpıntısına benzer). Yerey dalgalar; (bir yer veya satıh parçalanmasında olduğu gibi) direkt yer şoku veya (herhangi bir çeşit paralanmada olduğu gibi) hava ile nakledilen blastle endüklenmiş olabilir

GROUND ZERO : English Turkish military

YER SIFIR NOKTASI:Bir nükleer silahın infilak noktasında veya bu noktanın dikey olarak altında veya üstünde kara veya su sathı üzerinde bulunan nokta (GZ olarakta bilinmektedir). Ayrıca bakınız: "actual ground zero; desired ground zero"

GROUND-TO-AIR : English Turkish military

YERDEN HAVAYA:Yerden havaya karşı yapılan ateş ve faaliyetleri ifade için kullanılan genel terim

GROUNDING : English Turkish military

UÇUŞTAN MEN EDİLME:Genellikle geçici mahiyette olmak üzere, bir kimsenin uçuştan men edilmesi. Uçuştan men edilme, uçuşu tehlikeli bir hale getiren fena uçuş şartlarından dolayı veya kaideye aykırı hareket eden bir şahsın cezalandırılması için olabilir. Uçak için de kullanılır

GROUP : English Turkish military

GRUP:
İki veya daha çok tabur ya da iki veya daha çok filo grubundan oluşan, elastik bir idari ve taktik birlik. Terim; muharebe destek ve hizmet destek birliklerine de uygulanır.
Özel bir amaç için tasarlanmış, normal olarak, bir kuvvetin tali bir bölümü halinde, bir miktar gemi veya hava aracı.
Bir bütün halinde çalışan, birçok parçalardan meydana gelmiş, mekanik bir düzen.
Haberlerin gönderilmesinde veya kriptolanmasında bir birim meydana getiren bir veya daha çok sembol. Ayrıca bakınız: "army group", "boat group", "embarkation element (unit) (group) ", "tactical air control group", "tractor group", "transport group (amphibious)"

GROUP BURIAL : English Turkish military

TOPLU DEFİN, TOPLU GÖMME:Kimlikleri tespit edilmemiş iki veya daha fazla cesedin müşterek bir mezara gömülmesi. Ayrıca bakınız: "burial"

GROUP COUNT : English Turkish military

GRUP SAYISI:Bir haberin belirli bir kısmında genellikle haberin metninde, mevcut grup ve kelimelerin sayısını belli eden semboller

GROUP FIRING : English Turkish military

GRUP ATEŞİ:Hafif ateşli silahların gruplar halinde yaptıkları atış tatbikatı

GROUP FORMATION : English Turkish military

GRUP DÜZENİ:Çeşitli uçuş düzenlerinden herhangi birinde uçuş yapan iki veya ikiden çok filo. Örneğin; V düzeni (V formation), kademeli dağınık düzen (stagger formation) ve kademeli düzen (echelon formation) gibi

GROUP OF FIRE : English Turkish military

ATEŞ GRUBU, ATEŞ GRUPLARI:Bir ateş toplaması ile kaplanmayacak kadar geniş bir taktik bölgeyi örter iki veya daha çok ateş toplaması (concentration). Bir grup dahilindeki ateş toplamaları ya birbirlerini takiben ya da aynı zamanda yapılır

GROUP OF TARGETS : English Turkish military

HEDEFLER GRUBU:Aynı anda ateş edilmek istenilen iki veya daha fazla hedef. Hedefler grubu bir harf/sayı terkibi ya da takma adla gösterilir. GROUP RENDEZVOUS (ABD SAVUNMA BAKANLIĞI, SAVUNMA KURULU):GRUP RANDEVU/BULUŞMA YERİ:Aynı tipten teşkillerin, harekete geçmeden önce, buluşacakları bir kontrol noktası

GROUP RENDEZVOUS (NATO) : English Turkish military

GRUP RANDEVU/BULUŞMA YERİ:Bak. "force rendezvous"