Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
HIGH DOLLAR VALUE ITEM : English Turkish military

YÜKSEK PARA DEĞERLİ MADDE:ABD depolarında, müteakip yıla ait toplam talep değeri
000 dolar veya daha fazla tahmin edilen bir nihai madde veya onarım parçası

HIGH ENTANGLEMENT : English Turkish military

YÜKSEK TEL ENGELİ:Bak. "high wire entaglement"

HIGH EXPLOSIVE : English Turkish military

KUVVETLİ PATLAYICI MADDE (ORD.), YÜKSEK İNFİLAK MADDESİ:Genel olarak bombalar, topçu mermileri, el ve tüfek bombaları, mayınlar ve tahrip kalıplarında kullanılan patlayıcı maddeler. ABD'nde, (Interstate Commerce Commision) tarafından, bir infilak kapsülü vasıtasıyla infilak ettirilen hassas maddeler olarak tarif edilir

HIGH EXPLOSIVE BOMB : English Turkish military

YÜKSEK İNFİLAK BOMBASI:İçinde yüksek infilak maddesi bulunan bomba. Bak. "high explosive"

HIGH EXPLOSIVE CARGO : English Turkish military

PATLAYICI MADDE YÜKÜ, TOPÇU MÜHİMMATI, BOMBA SU BOMBALARI, TAHRİP MADDELERİ, ROKET VE FÜZE CİNSİ YÜK:Bak. "cargo"

HIGH EXPLOSIVE ELEMENT : English Turkish military

YÜKSEK İNFİLAK MADDESİ:Bak. "high explosive"

HIGH EXPLOSIVE INCENDIARY : English Turkish military

YÜKSEK SÜRATLİ YANGIN MADDESİ:

HIGH EXPLOSIVE SHELL : English Turkish military

TAHRİP DANESİ:Personel ve malzemeye karşı kullanılan ve içinde, paralanma hakkı olarak, yüksek süratli bir infilak maddesi bulunan mermi. Buna kısaca "HE shell"de denir

HIGH GRADE CRYPTOSYSTEM : English Turkish military

YÜKSEK DERECELİ KRİPTO SİSTEMİ:Devamlı güvenlik sağlayacak, yani yabancılar tarafından açılabilmesi uzun bir süre, veya süresiz olarak, mümkün olamayacak bir kripto sistemi

HIGH GRADE HARDSTANDING : English Turkish military

TAM SERTLEŞTİRİLMİŞ SAHA:Bak. "hardstand"

HIGH MORTALITY ITEMS : English Turkish military

YIPRANMA DERECESİ YÜKSEK MADDELER:

HIGH OBLIQUE : English Turkish military

ÇOK MAİL HAVA FOTOĞRAFLARI:Bak. "oblique air photograph"

HIGH ORDER DETONATION : English Turkish military

YÜKSEK SÜRATLİ PATLAMA, YÜKSEK DETONASYON:Tam ve anında vuku bulan infilak. Bak. "detonation"

HIGH PORT : English Turkish military

YÜKSEK TUTUŞ:Hücum ederken veya sıçrarken, tüfeğin taşınma vaziyeti. Bu vaziyette, sol bilek sol omuzun ön tarafında ve sağ bilek kalça hizasında olmak üzere, tüfek, vücuda çapraz vaziyette taşınır

HIGH SCHOOL : English Turkish military

LİSE:

HIGH SPEED COILED WIRE : English Turkish military

YÜKSEK HIZ KABLOSU:Standart kablo teskeresi kullanmadan, nispeten süratle döşenmesi mümkün telefon kablosu. Bu kablo, sırtta taşınırken döşenebileceği gibi, araç veya uçağa monte edilmek suretiyle de döşenebilir

HIGH TEST BLEACH : English Turkish military

YÜKSEK VASIFLI KİREÇ KAYMAĞI:Normal kireç kaymağının iki misli klor ihtiva eden ve klor neşrettiği zaman yakıcı gazları zararsız hale getiren bir kireç kaymağı. Bu madde de, bulaşıcı maddelerden temizleyici madde olarak kullanılır

HIGH VALUE ASSET CONTROL ITEMS : English Turkish military

YÜKSEK DEĞERLİ KAYNAK KONTROL MADDELERİ:Yüksek yatırım değeri olan maddelerin elde bulundurulması için tesis edilmiş, onaylanmış envanter idare teknikleri altında yoğun idari kontrol için belirlenen ikmal maddeleri

HIGH VELOCITY : English Turkish military

YÜKSEK İLK HIZ:Tank top mermilerinin saniyede

350 fit arasındaki ilk hızları

HIGH VELOCITY DROP : English Turkish military

YÜKSEK HIZLA ATMA:İkmal maddeleri ve teçhizatın, uçuş halindeki hava araçlarından atılması işi veya işlemi. Burada yükün iniş hızı; klasik yük paraşütüyle atma usullerinden (düşük hızla atma "low velocity drop") faydalanılarak elde edilenden daha yüksek, fakat, düşüş hızından (serbest atma "free drop") daha düşüktür. Yüksek hızla atma sistemi; yükü, yere çarptığı zaman şok tesirini azaltacak ve hasara uğramaktan kurtaracak yeterlikte yastık malzemesi ile takviyeli ve önceden tespit edilmiş bir düzeye indirmek için iniş hızını sınırlayan geciktirici vasıtalardan ve dengeleme vasıtalardan (genellikle geciktirici vasıtalarla birleştirilmiş) ibarettir. Ayrıca bakınız: "airdrop", "air movement", "free dropping", "free fall" ve "low velocity drop"

HIGH WING MONOPLANE : English Turkish military

ÜSTTEN KANATLI UÇAK:Bu uçaklarda, kanatlar gövdenin tamamen veya kısmen üst kısmına monte edilmiştir. Bak. "monoplane"

HIGH WIRE ENTANGLEMENT : English Turkish military

YÜKSEK TEL ENGELİ:Beş, altı fit yükseklikteki birçok kazıklar arasında, dikenli teli çaprazlama, dolaştırarak yapılan engel. Buna "high entanglement" de denir

HIGH-BURST RANGING : English Turkish military

YÜKSEK İHTİRAKLI İLE ATIŞ TANZİMİ, YÜKSEK PARALANMA NOKTASI DÜZELTME TANZİMİ:Topçu atışlarının havadaki paralanmaları gözetleme suretiyle tanzimi. Buna "air burst ranging" da denir

HIGH-PILING : English Turkish military

YÜKSEK İSTİFLEME:Bir iskele veya ambarda, eşyaların normal insan boyundan daha yüksek olarak istif edilmesi

HIGH-PRESSURE TEST AMMUNITION : English Turkish military

YÜKSEK TAZYİKLİ DENEME MERMİSİ:Özel surette kuvvetli sevk barutu ile doldurulmuş mühimmat. Yüksek tazyikli deneme mermisi yalnız deneme atışları için (proof firing) kullanılır