English Turkish military
HONEST JOHN : English Turkish military
HONEST JOHN ROKETİ:Nükleer ve nükleer olmayan başlık kullanma kabiliyetinde, satıhtan satıha atılır, serbest uçuşlu, katı yakıtlı bir roket. Karadaki kuvvetlerin desteği için, modeline göre,
000 metreye kadar uzaklıktaki hedeflere taarruz etmek üzere imal edilmiştir. MGR-1 olarak adlandırılır
HONEYCOMB : English Turkish military
PETEK BİÇİMİ DEPOLAMA VE BOŞALTMA:İkmal maddelerinin; boşalan sahalardan ayrıca madde konması için istifade edilmeyecek şekilde depolanması ve boşaltılması
HONOR : English Turkish military
SAYGI GÖSTERMEK, TAKDİR ETMEK:Saygı göstermek, bir şeref payesi vermek veya bir başarıyı tanımak
HONOR COMPANY : English Turkish military
ISLAH BÖLÜĞÜ:Genel mahpusları eğitime tabi tutmak ve şerefli görev durumuna geçmelerine imkan hazırlamak maksadıyla, ıslah merkezlerinde kurulan birlik
HONOR GRADUATE : English Turkish military
MUVAZZAFLIĞA EHLİYETLİ YÜKSEK OKUL MEZUNU:ABD'de, Yedek Subay Hazırlık Eğitim Teşkilatının (Reserve Officer Training Corps) bir üyesi sıfatıyla üstün bilgiye, sevk ve idare niteliğine iyi ahlak ve askerlik kabiliyetine sahip olduğu sicilinde yazılı bulunan bir yüksek okul, üniversite veya askeri okul mezunu
HONOR GUARD : English Turkish military
MERASİM KITASI, ŞEREF KITASI, İHTİRAM NÖBETÇİSİ:Bak. "guard of honor"
HONORABLE DISCHARGE : English Turkish military
ŞEREFLİ TERHİS:Doğruluk ve sadakatle hizmet etmiş ve ahlak notu çok iyi veya çok üstün olan bir askerin, Ordu'dan terhis şekli. Buna "white discharge" da denir
HONORABLE SERVICE LAPEL BUTTON : English Turkish military
ŞEREFLİ HİZMET ROZETİ:1939 ve 1946 yılları arasında başarılmış şerefli hizmeti veya ikinci dünya harbi zafer madalyası ile taltif edilmiş olma halini belirten madeni düğme şeklindeki alamet
HOOD : English Turkish military
TAPA KÜLAHI:Bir merminin tapasını koruyan kapak
HOOK : English Turkish military
Bir radar işaretinden veya bip'inden belirli bir işlem yapmak üzere yarı otomatik bir kontrol sisteminin veri işlem teçhizatını elektronik olarak hava kontrolör tarafından yönlendirmekte kullanılan bir yöntem
HOOK-UP : English Turkish military
KANCA TAKMAK:Bir planör çekme halatını, hem planör hem de çekici uçağa (tow plane) takmak
HOPPER CAR : English Turkish military
CEVHER VAGONU:Yükünün büyük kısmını, insan gücüne ihtiyaç göstermeden ve yer çekiminden faydalanarak, alt veya yan kapaklardan boşaltan, eğri döşemeli vagon
HORIZON : English Turkish military
UFUK, YATAY DÜZLEM:Genel olarak belirli bir mevkiden bakıldığında yer ile semanın belirli veya zahiri olarak birleştiği yer. Ayrıca belirgin, zahiri veya bölgesel ufuk olarak da adlandırılır. Belirgin veya zahiri ufuk gerçek ufuğa yalnızca görüş noktası deniz seviyesine çok yakın olduğunda yaklaşır
HORIZONTAL ACTION MINE : English Turkish military
YATAY ETKİLİ MAYIN:Bir satıhta, yer zeminine horizontal hemen hemen paralel patlayıcı etkisi yapacak şekilde yapılmış mayın
HORIZONTAL BASE : English Turkish military
YATAY BAZ HATTI:Bak. "base line"
HORIZONTAL BASE LINE SYSTEM : English Turkish military
YATAY BAZ HAKKI USULÜ:Bir baz hattının karşılıklı uçlarındaki iki gözetleme yerinden yapılan kestirme ile hedeflerin veya diğer noktaların yerlerinin tespit edilmesi. Bak. "target area base line"
HORIZONTAL BOMBING : English Turkish military
YATAY BOMBARDIMAN:Bak. "level flight bombardment":
HORIZONTAL CLOCK SYSTEM : English Turkish military
RÜZGAR GÜLÜ SİSTEMİ:Varsayılan bir saat kadranı üzerindeki rakamlara izafetle rüzgarın istikametini tarif etmekte kullanılan bir sistem. Atış yerinin saat merkezinde ve hedefin 12 üzerinde olduğu kabul edilir. Tam sağdan esen rüzgara "saat 3 rüzgarı", tam soldan esen rüzgara "saat 9 rüzgarı" denir
HORIZONTAL CONTROL : English Turkish military
NİRENGİ ŞEBEKESİ:Yatay bir düzlem üzerinde izdüşümleri alınmış olan ve mevkileri sıhhatli olarak bilinen coğrafi noktalar sistemi. Bunlar harita ve plan yapmakta kullanılır
HORIZONTAL CONTROL OPERATOR : English Turkish military
YATAY PLANCI:Ateş idare merkezinde bulunan ve atış esasları için lüzumlu yatay açı ve mesafeleri işaretleyen ve ölçen bir ateş idare merkezi elemanı. Bak. "vertical control operator"
HORIZONTAL COVERAGE DIAGRAM : English Turkish military
YATAY RADAR SAHASI ŞEMASI:Civar arazi arızaları ve diğer eşya kapatma etkisinin, yatay radar taramada sebep olduğu tahditleri, polar koordinatlı kağıt üzerinde grafik olarak gösterme. Bak. "coverage diagram"
HORIZONTAL ERROR : English Turkish military
YATAY HATA:Bir silahta, çok defa aşmaması beklenebilecek mesafe, yön veya yarı çap hatası. Hedefe, dikeye yakın bir yaklaşma yapan silahların yatay hatası, dairesel ihtimali hata olarak; eliptik dağılma şekli meydana getiren silahların yatay hatası ile ihtimali hata olarak ifade edilir. Bak. "circular error probable", "delivery error", "deviation", "dispersion error"
HORIZONTAL FIRE : English Turkish military
YATAY ATIŞ:Bak. "terrestrial fire"
HORIZONTAL LOADING : English Turkish military
YATAY YÜKLEME:Yükün, bir geminin birden çok ambarına veya bir konvoyun birden çok gemisine istiflenmesi
HORIZONTAL PARALLAX CORRECTION : English Turkish military
YATAY TOPLAMA AÇI DÜZELTMESİ:Bak. "angle of convergence"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani