English Turkish military
IMMEDIATE MESSAGE : English Turkish military
ACELE MESAJ, HAREKAT ACELE MESAJI (DZ.):Milli kuvvetlerin, müttefik kuvvetlerin veya halkın güvenliğini ciddi şekilde etkileyen durumlarla ilgili ve gönderilen yere hemen teslimi gereken mesajlara mahsus öncelik derecesi. Bak. "precedence"
IMMEDIATE MISSION REQUEST : English Turkish military
ACELE GÖREV TALEBİ:Yapısı veya mahiyeti itibariyle detaylı görev koordinasyon ve planlamasına imkan verecek kadar önceden teşhis edilememiş bir hedefe hava taarruzu yapılması talebi. Bak. "preplanned mission request"
IMMEDIATE MISSION REQUEST (RECONNAISSANCE) : English Turkish military
ACELE GÖREV TALEBİ (KEŞİF):Yapısı veya mahiyeti itibariyle detaylı görev koordinasyon ve planlamasına imkan verecek kadar önceden teşhis edilememiş bir hedefte görev talebi
IMMEDIATE NUCLEAR SUPPORT : English Turkish military
ACELE NÜKLEER DESTEK:Muharebenin gidişatında ortaya çıkan ve doğası itibariyle önceden planlanamayan özel talepleri karşılayacak nükleer destek. Bak. "preplanned nuclear support", "nuclear support"
IMMEDIATE OPERATIONAL READINESS : English Turkish military
ANİ HAREKAT HAZIRLIK DURUMU:Ani bir muharebe için bir silahlı kuvvetin tüm yönleriyle hazır olduğu durum
IMMEDIATE REENLISTMENT : English Turkish military
GÖNÜLLÜ HİZMETE ÇABUK DÖNÜŞ:Hizmetten ayrıldıktan sonra 24 saat içinde, Kara Ordusunda ikinci defa veya müteakip seferler için gönüllü hizmete giriş. Bak. "reenlistment"
IMMEDIATE REPORT : English Turkish military
ACELE HEDEF RAPORU (HV):Yalnız bir hedef hakkında bilgi veren yazılı veya grafik halinde ilk foto kıymetlendirme istihbarat raporu
IMMEDIATELY VITAL CARGO : English Turkish military
ACİL TEMİNİ GEREKTİREN HAYATİ YÜK:Alıcı ülkenin, geminin maruz kaldığı riske aldırmaksızın savaşın yürütülmesi veya ulusal beka için derhal gereken yük olarak gördüğü evvelce yüklenmiş hamule. Eğer hamule başka bir ülkenin gemisiyle taşınacak olursa, bu ülke söz konusu hamulenin teslimi hususunda mutabakata varmak zorundadır. Bu deyimin kullanımı, nakliye manevrası politikasının uygulanma süresiyle sınırlıdır
IMMELMANN TURN : English Turkish military
IMMELMAN DÖNÜŞÜ:Bir uçağın yarım luping yaptıktan sonra, bir yarım tono yaparak, normal yatay vaziyetine geçişinden ibaret bir uçak manevrası. Bu manevra, istikameti 180 derece değiştirirken irtifa kazanmaya yarar
IMMERSION HEATER : English Turkish military
DALDIRMA TİPİ ISITICI:Bir su kabında veya su römorklarında, daldırma suretiyle su ısıtmakta kullanılan sahra su ısıtıcısı
IMMERSION PROOF : English Turkish military
SU İÇİNDE SU GEÇİRMEZ, SU ALMAZ:Terimi başka şekilde belirtilmedikçe, arazide nakliyat için hazırlanmış bir malzeme kaleminin, bir metre derinlikteki tuzlu veya tatlı suda, iki saat bırakıldığı halde, sudan çıkarılır çıkarılmaz derhal normal verimde çalışabileceğini ifade eder
IMMOBILIZE : English Turkish military
YERİNDE TUTMAK, HAREKETSİZLEŞTİRMEK:Bir mevkide tutmak; hareketten alıkoymak, taktik bakımdan, tehdit veya faaliyetlerle, karşı taraf kuvvetlerini yerinde tutmak
IMMUNITY : English Turkish military
DOKUNULMAZLIK, MASUMİYET:
IMMUNIZATION : English Turkish military
BAĞIŞIKLIK:İnsan ve hayvanların bulaşıcı hastalıklardan muafiyetini sağlama. Bak. "booster dose"
IMMUNIZATION REGISTER : English Turkish military
AŞI KAĞIDI:Bir askere tatbik edilen bütün aşı ve serumları kayda mahsus bir form
IMPACT : English Turkish military
VURUŞ, VURMA:Bir mermi veya bombanın hedefe veya yere çarpması
IMPACT ACTION FUSE : English Turkish military
MÜSADEMELİ TAPA:Bir mermi veya bombanın bir cisme çarpması ile faaliyete geçen tapa. "Direct action fuze" ile eş anlamlıdır. Bak. "percussion fuze", "contact fuze", "fuze"
IMPACT AREA : English Turkish military
VURUŞ SAHASI:Bütün mermi ve bombaların isabeti beklenen sınırları belirli saha
IMPACT FUSE : English Turkish military
MÜSADEMELİ TAPA:Bu tapalarda beş türlüdür: a) Superquick fuze; Üstün hassas tapa. b) Instantaneous fuze; Hassas tapa c) Delay fuze; Tavikli tapa. d) Selective superquick fuze; Birden fazla tesirli tapa. e) Super sentitive fuze; Çok üstün hassas tapa
IMPACT FUSE (FUSE) : English Turkish military
MÜSADEMELİ TAPA:Mermi veya bombanın hedefe çarpmasıyla faaliyete geçen tapa. Buna (percussion fuze) ve (contact fuze) da denir. Bak. "fuze"
IMPACT LINE : English Turkish military
VURUŞ ÇİZGİSİ (HV.):Bir tahrip çizelgesinin iki tarafında, buna paralel olarak uzanan ve tahrip usullerine göre tahrip edilmiş bir füzeye ait vuruş dış sınırlarını gösteren iki çizgiden biri
IMPACT MICROPHONE : English Turkish military
VURUŞ MİKROFONU (HV.):Bir başka cisme çarpan cisimdeki titreşimi tespit eden ve özellikle uzay araştırmalarında küçük gök cisimlerinin çarpmasını kaydeden bir alet
IMPACT POINT : English Turkish military
DÜŞÜŞ NOKTASI, İNİŞ NOKTASI:Atma bölgesinde ilk paraşütçü veya malzeme ikmal kabının yere ineceği tasarlanan nokta. Bak. "point of impact"
IMPACT PREDICTOR SYSTEM : English Turkish military
VURUŞ KESTİRME SİSTEMİ (HV.):Bir füzenin kendi motor gücü ile uçuşunu takip eden ve motor çekiş gücü kesildiği anda füzenin nereye düşeceğini bir saniyenin muntazam aralıklı küsuratıyla kestiren elektronik bir sistem. Bu sistem; füze üzerinde bulunan, yer antenlerinden işaretleri alıp sonra bunları vuruş kestirme istasyonuna gönderen bir transpondenden ibarettir. İşaretler kompütere verilmek üzere istasyonda tahlil edilir ve uçuş yolu, kompüter tarafından bir levha üzerine işaretlenir
IMPACT PRESSURE : English Turkish military
VURMA BASINCI, TAZYİKİ:
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani