Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
IMPACT VELOCITY : English Turkish military

VURMA HIZI:Bir merminin vuruş anındaki hızı. Burada, vuruş anında hedefin hızı da hesaba girebilir. Bu terimi, merminin vuruş noktasında haiz olduğu hızı ifade eden vuruş hızı (striking velocity) terimi ile karıştırmamalıdır. Bak. "striking velocity"

IMPEDIMENTA : English Turkish military

AĞIRLIKLAR:Belirli bir birliğe ait bütün teçhizat ve ikmal maddeleri ile şahsi eşyalar. Bu terimi; bunları taşıyan birlikler anlamına gelen ağırlık (train) terimi ile karıştırmamalıdır. Bak. "train"

IMPEDIMENTA READINESS DATE : English Turkish military

AĞIRLIK HAZIR BULUNDURMA TARİHİ:Bak. "readiness date"

IMPERMEABLE PROTECTIVE CLOTHING : English Turkish military

GAZ GEÇİRMEZ ELBİSE:Fiziksel şekildeki toksik kimyasal maddelerin geçmesine engel olacak malzemeden yapılmış giyecek. Bu elbise, vücudu havasız bıraktığı için, ancak kısa süreler giyilebilir. Bak. "protective clothing"

IMPLEMENTING PROCEDURES : English Turkish military

UYGULAMA USULLERİ:Kuvvetler arası hizmet konusunda hazırlanıp kabul edilmiş usul anlaşmalarını uygulayan bir veya ayrı bir kaç döküman

IMPLOSION WEAPON : English Turkish military

NÜKLEER BİR SİLAH:Normal basınçta kritik kütleden daha az belli bir miktar atomları parçalanabilen maddenin, hacminin aniden kompresyonla düşürülmesi (kimyasal patlayıcılar kullanılarak yapılır) neticesinde nükleer patlama husule getirerek kritik üstü duruma geldiği bir silah

IMPORTANCE CATEGORY : English Turkish military

ÖNEM KATEGORİSİ (HV.):Araştırma ve geliştirme programı bünyesinin numaralı derece tahsis edilmiş, dört bölümden birini münferit programlar veya projeler halinde gösteren ve Hava Kuvvetleri hesabına nisbi önlemlerinin bir ifadesini teşkil eden bir projeler listesi

IMPOUNDED FUNDS : English Turkish military

SARFI İZİNE BAĞLI TAHSİSAT:Onay makamları emrine doğrudan doğruya veya vasıtalı olarak tahsis edilen, fakat sarfı Bakanlık Bütçe Dairesinin tasvibine bağlı olan fonlar

IMPREGNATE : English Turkish military

EMPRENYE ETMEK:Bir şeyi, kimyasal bir madde ile kaplanacak veya bir şeye kimyasal maddeyi içirmek, kimyasal harp maddelerine mukavemet edecek koruyucu bir maddeyi emdirmek

IMPREGNATION : English Turkish military

EMPRENYE ETME USULÜ:Giyecek, ayakkabı ve diğer malzemeyi zararlı mantarların, kimyasal veya biyolojik maddelerin geçmesine veya zarar vermesine engel olan kimyasal maddelerle tecrit etme işlemi

IMPREGNITE : English Turkish military

EMPRENYE MADDESİ:Giyecekleri, yakıcı kimya harbi maddelerinin buharına veya damlacıklarına karşı korumak için, emprenye etmede kullanılan koruyucu bir kimya maddesi

IMPRESSION : English Turkish military

BASIM:Haritanın basılışı esnasında mürekkeple boyanmış olarak pafta üzerinde belirtilen şekiller

IMPREST FUND : English Turkish military

NAKİT FONU:İkmal maddeleri ve gayri şahsi hizmetlerin yetkili alımları için nispeten küçük miktarlarda derhal nakit ödemelerin yapılması için yetkili kılınan bir nakit fon kasiyerine bir tahsis sorumluluğu yükletilmeksizin fonların avans verilmesi suretiyle belirlenen sabit miktardaki bir nakit fonu

IMPRINT : English Turkish military

KENAR BİLGİLERİ YAYINLAMA:Bir haritanın kenarında aşağıdakiler hakkında bilgi veren kısa not. Neşir, basım tarihi, neşredenin (basanın) ismi, neşredildiği yer, basılan nüsha sayısı ve diğer ilgili bilgi

IMPROVE : English Turkish military

İYİLEŞTİRMEK, ISLAH ETMEK, GELİŞTİRMEK, DÜZELTMEK:

IMPROVED AREA : English Turkish military

ISLAH EDİLMİŞ DEPOLAMA SAHASI:Her mevsimde depolama faaliyetlerine imkan verecek şekilde tesviye edilmiş ve sertleştirilmiş açık depolama sahası

IMPROVED CONVENTIONAL MUNITIONS : English Turkish military

GELİŞTİRİLMİŞ KONVANSİYONEL MÜHİMMAT:Bir top harp başlığı veya mermisinden çıkan iki veya daha fazla antipersonel veya antimateryal ve/veya zırh delici bombacıklarının atılması ile tanımlanan harp mühimmatı

IMPROVED SHELL HOLE : English Turkish military

ISLAH EDİLMİŞ MERMİ ÇUKURU:Savunmalı bir vaziyette konmuş mermi çukuru. Bak. "hasty intrenchment"

IMPROVISED (EARLY) RESUPPLY : English Turkish military

ELDEKİ MEVCUTLA (ERKEN) BÜTÜNLEME İKMALİ:Karada mevcut ve hali hazırda gemilere yüklenebilecek emtianın ileri harekatı. Bak. "elements of resupply"

IMPROVISED EXPLOSIVE DEVICES : English Turkish military

BİR ANDA YAPILMIŞ PATLAYICI CİHAZLAR:İmha etmek, şeklini bozmak, şaşırtmak veya tedirgin etmek üzere imha edici, öldürücü, zararlı, yangın ve yakıcı kimya maddelerinden oluşan anında üretilmiş veya yerleştirilmiş cihazlar

IMPROVISED MINE : English Turkish military

ELDEKİ MEVCUTLA YAPILMIŞ MAYIN:Kullanma noktasında veya yakınında elde mevcut malzeme ile yapılmış mayın

IMPULSE : English Turkish military

İTİŞ (HV.):Bir kuvvet ortalama değeri ile harekete geçiş süresinin çarpımı, momentte, kuvvet tarafından meydana getirilen değişikliğe eşittir

IMPULSE GENERATOR : English Turkish military

İMPÜLSİYON JENERATÖRÜ:Herhangi bir motor veya elektrik makinasına, ilk hareketi veren jeneratör. Örneğin; bir uçak makinalı tüfeğinde, tüfeğin çalışmasını, atılan mermiler pervanenin hareket halindeki palaları arasından geçecek şekilde ayarlayan tertibat gibi. Buna "interrupter" da denir

IMW-CIM : English Turkish military

ULUSLARARASI DÜNYA HARİTASI:"International Map of the World"
"Carte Internationale du Monde" isminin kısaltılması

IN ACTION : English Turkish military

MUHAREBEDE, SAVAŞ HALİNDE:Bir kıtanın düşmanla fiilen muharebede bulunması hali