English Turkish military
INVOICE : English Turkish military
FATURA:Bir satıcı tarafından hazırlanan ve satılan malların cinsini, miktarını, fiyat ve diğer masrafları gösteren belge
INVOLUNTARY ABSENCE WITHOUT LEAVE : English Turkish military
KAYITSIZ GAYBUBET:Bir askerin yetkisiz bir üstten aldığı müsaade ile, kendi hatası olmaksızın gaybubeti; özellikle, üst tarafından, herhangi bir şekilde kandırılmak suretiyle, yerinden ayrılması. INVOLUNTARY ORDER OR RECALL TO ACTIVE DUTY:MECBURİ FAAL HİZMETE YENİDEN ÇAĞRI:Kara Ordusu Müşekkel İhtiyat Teşkilleri mensupları veya emekli Kara Ordusu personelinden münferit şahısların, ABD faal askerlik hizmetine, kendi muvafakatleri alınmaksızın çağrılmaları. Bak. "recall to active duty"
ION : English Turkish military
İYON (HV.):Elektrik yüklü bir atom veya atom grubu. (Pozitif elektrik yüklü bir iyon, bir elektron noksanlığı bulunan bir atom veya atom grubu; negatif elektrik yüklü bir iyon ise ek elektronu bulunan bir atom veya atom grubudur)
ION CHAMBER : English Turkish military
İYON ODASI:Bak. "ionization chamber"
ION ENGINE : English Turkish military
İYON MOTORU (HV.):Füze veya uzay aracını sevkedecek itiş gücü; atom füzyonu, atom parçalanması veya güneş enerjisinden alınmış iyonlanmış bir atom tanecikleri akımı ile elde edilen bir motor tipi
ION ROCKET : English Turkish military
İYON ROKETİ (HV.):Halen gelişme halinde bir uzay aracı güç kaynağı yüksek süratte bir iyon akımı püskürtmek suretiyle elde edilen reaksiyonla sevk gücü meydana getirir
IONIC PROPULSION : English Turkish military
İYONLA SEVK (HV.):Elektronlardan iyonları serbest bırakan ve bir füze veya uzay aracına takat verecek itiş gücü olarak kullanılmak üzere, bunları yüksek hızlarda elektrikle güçlendiren bir sistem
IONIZATION : English Turkish military
İYONLANMA (HV.):Elektrik yüklü taneciklerin teşekkülü. Işık veya ultraviyole ışınları ya da termal kaynaşma halinde bulunan taneciklerin çarpışması gibi yüksek enerji ışımasıyla meydana gelebilir
IONIZATION CHAMBER : English Turkish military
İYONLANMA ODASI (HV.):İyonlayan ışıma (ionizing radiation) miktarını ölçmeye mahsus bir cihaz. Cihaz; aralarında potansiyel fark korunan iki elektronu (bunlardan biri oda duvarı olabilir) ihtiva eden gaz dolu bir hücreden ibarettir
IONIZATION CURRENT : English Turkish military
İYONLANMA AKIMI (HV.):İyonlayan ışımanın (ionizing radiation) bir sonucu olarak, iyonların veya elektronlarının bir elektrik alanında hareketiyle meydana gelen elektrik cereyanı
IONIZATION POTENTIAL : English Turkish military
İYONLANMA POTANSİYELİ (HV.):Bir atomdan bir elektronu çıkarmak için yapılması gereken ve elektron-volt ile ölçülen iş
IONIZE : English Turkish military
İYONLAMAK (HV.):Bir atom, veya bir elementin molekülüne mesela X-ışını bombardımanıyla bir elektronunu kaybettirip, pozitif bir iyon haline çevirmek. Serbest bırakılan elektron negatif bir iyondur veya negatif bir iyon teşkil etmek üzere nötr bir atoma ya da moleküle bağlanır
IONIZED-LAYERS : English Turkish military
İYONLU TABAKALAR (HV.):İyonosferde iyonlanmanın arttığı tabakalar. Kozmik ışınlarla meydana gelir. Radyo dalgalarını emip yansıtır, uydular ve diğer uzay araçlarıyla muhabere ve izlenmelerinde önemli rol oynar
IONIZING RADIATION : English Turkish military
İYONLAYAN IŞIMA (HV.):Direkt veya endirekt olarak iyonlanmaya sebep olan (elektromanyetik veya çok küçük zerrelere ait) ışıma
IONOSPHERE : English Turkish military
İYONOSFER:
Atmosferin elektromanyetik dalgaları yansıtacak miktarda iyonların ve serbest elektronların bulunduğu 70 km ile 500 km lik kısmı.
Arz atmosferinin dış bir kuşağı. Güneşten veya yıldızlararası uzaydan gelen ışımalar, burada atmosfer gazlarının atom ve moleküllerini iyonlar veya elektrikle harekete getirir. İyonosferin yüksekliği zamana ve mevsime göre değişir fakat sınırının 25 ila 50 mil arasında olduğu kabul edilir. Işıma ve yansıtma özelliklerine göre çeşitli tabakalara ayrılır. Karakteristik bir olay, bazı radyo dalgalarını yansıtmasıdır
IRON SIGHT : English Turkish military
MADENİ NİŞAN TERTİBATI:Optik olmayan ve silahın üzerine tespit edilebilen mekanik nişan alet ve malzemesi. Ayrıca bakınız: "sight"
IROQUOIS : English Turkish military
"HELİKOPTER CİNSİ":Kargo/personel nakliyesi ve taarruz helikopteri desteği olarak kullanılan hafif tek motorlu helikopter, Bazı tiplerinde makineli tüfek ve hafif havadan karaya roketler vardır. UH-1 denir
IRREGULAR FORCES : English Turkish military
GAYRİ NİZAMİ KUVVETLER:Silahlı Kuvvetler, polis veya diğer iç güvenlik kuvvetlerinin mensubu olmayan silahlı şahıslar veya gruplar
IRREGULARITY : English Turkish military
USULSÜZLÜK, AYKIRILIK, YOLSUZLUK, DÜZENSİZLİK:Yönetmeliklerin, kanunların ve emirlerin lafz ve ruhuna riayetsizlik veya verilmiş bulunan yetkiye kanun dışı tecavüz. IRREGULAR OUTER EDGE (LAND MINE WARFARE):DÜZENSİZ DIŞKENAR (KARA MAYIN HARBİ):Düşmanı mayın tarlasının şekli ve sahası hakkında yanıltmak maksadıyla mayın tarlasının önüne düşmanın karşısına gelecek şekilde döşenmiş kısa mayın kuşakları. Genellikle gayrimuntazam dış kenar sadece gömülü mayınların bulunduğu mayın tarlalarında kullanılacaktır
IRRITANT : English Turkish military
TAHRİŞ EDİCİ KİMYA HARBİ MADDESİ:Bak. "irritant agent"
IRRITANT AGENT : English Turkish military
TAHRİŞ EDİCİ KİMYA MADDESİ:Gözleri tahriş ederek yaşartan veya burun ve sindirim cihazını tahriş ederek aksırık, öksürük ve bulantıya sebep olan ya da hem gözleri hem sindirim cihazını tahriş eden zehirsiz kimyasal harp maddesi
IRRITANT CANDLE : English Turkish military
TAHRİŞ EDİCİ GAZ MUMU:Bak. "irritant gas candle"
IRRITANT CONCENTRATION : English Turkish military
TAHRİŞ EDİCİ GAZ YOĞUNLUĞU:Mevcudiyeti hissolunacak derecede gaz yoğunluğu. Ayrıca bakınız: "concentration"
IRRITANT GAS : English Turkish military
TAHRİŞ EDİCİ GAZ:Gözleri yaşartan veya burun ve sindirim cihazını tahriş ederek aksırık, öksürük ve bulantı yapan ya da hem gözleri hem burun ve sindirim cihazlarını tahriş eden gaz
IRRITANT GAS CANDLE : English Turkish military
TAHRİŞ EDİCİ GAZ MUMU:Yakıldığı zaman tahriş edici bir gaz, örneğin adamzit gazı meydana getiren bir madde ile doldurulmuş bir kap. Buna (gas candle) ve (irritant candle) da denir. Ayrıca bakınız: "candle"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani