Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
JET ADVISORY SERVICE : English Turkish military

JET HAVA TRAFİK DANIŞMA HİZMETİ:Radarlı veya radarsız jet hava trafik danışma sahası içinde uçan bazı sivil uçaklara verilen hizmet. Radarlı jet hava trafik danışma sahası içinde bu hizmetten faydalanan uçaklara radar uçuş takibi, radar trafik bilgisi ve izlenen trafik çevresindeki vektörler sağlanır. Radarsız jet hava trafik danışma sahası içinde bu hizmetlerden yararlanan uçaklara ise bu bölge içinde uçtuğu kontrol merkezi tarafından bilinen uçaklardan ayrılabilmeleri için standart aletli uçuş bilgisi sağlanır

JET ENGINE : English Turkish military

JET MOTORU (HV.):Yakıtı yakmak için, yakıcı madde (oxidizer) olarak dışarıdaki havayı emen ve motor içinde yanmanın tevlit ettiği gazları, itici güç meydana getirmek üzere, sıcak halde getoru arasındaki fark birincisinde yanışın dışarıdan alınan havaya bağlı olmasıdır. Roket motoru yakıcı maddeyi beraberinde taşır; dolayısıyla dış uzayda faaliyete muktedirdir

JET HORSEPOWER : English Turkish military

JET BEYGİR GÜCÜ:Egzost jetinin itme kuvveti ile müessir jet cihazının çarpımına eşit olan güç

JET MOTOR : English Turkish military

JET MOTORU:Bak. "jet engine"

JET PROPULSION : English Turkish military

TEPKİLİ İTME:İtici unsurun (motorun) oksijeni havadan alarak meydana getirdiği tepkimeli itme. Bu, kendi oksijen kaynağını içinde taşıyan itici unsurlardaki roketli itmeden farklıdır. Bir uçağın hareketiyle ilgili olarak kullanıldığında kuyruk borusu ve gaz sıkıştırma boğazından sıcak gaz çıkartarak uçağı iten benzin veya diğer bir yakıtla çalışan türbünlü ve tepkili unsuru (motor) ifade eder. Bak. "rocket propulsion" ve "propulsion"

JET STAR : English Turkish military

JET STAR (C-140):Gövdenin iki yanına monte edilmiş dört turbojet motorla hareket eden ve hızlı destek tipi nakliye uçağı. Bak. "star lifter"

JET STEERING : English Turkish military

TEPKİ İLE YÖNELTME (HV.):Hem ara motorlarla tahrikli uçuşta hem çekiş sona erdikten sonraki süre içinde arzu edilen mahrekte seyrini temin için bir uzay aracı, balistik füze ve sondaj roketinde, sabit veya müteharrik fışkırtma borularının kullanılması. Jetlere soğuk basınçlı gaz veya bir gaz jeneratöründe sevk haklarının yakılmasıyla elde edilen sıcak gaz verilebilir

JET STREAM : English Turkish military

JET AKIMI:Yukarı troposfer veya stratasferde, yüksek hızda ince bir rüzgar şeridi

JET VANE : English Turkish military

JET KANATÇIĞI, JET PALETİ:Bir güdümlü merminin seyrini idare için jet akımı içine yerleştirilen ve yüksek ısıya dayanan bir maddeden yapılmış olan kanatçık. Buna "Jetavetor" da denir

JET-AIRCRAFT : English Turkish military

JET UÇAĞI (HV.):Havayı içeri çeken ve egzoz gazlarının itişiyle sevkedilen bir araç

JETAVATOR : English Turkish military

JETAVATOR (HV.):Bir roket jet akımına tutulabilen ve itiş vektörü kontrolü için jet akış istikametini değiştirmekte kullanılan bir kontrol sathı. JET CONVENTIONAL-LOW ALTITUDE BOMBING SYSTEM:JET KONVANSİYONEL ALÇAK İRTİFA BOMBALAMA SİSTEMİ:Konvansiyonel mühimmatın alçak irtifa bombalama sistemiyle atılması için jet uçaklarının yaptığı bir manevra

JETTISON : English Turkish military

YÜK ATMA:Uçağın güvenliği için veya bir hava muharebesine hazırlık amacıyla uçaktaki yüklerin kontrollü olarak atılması

JETTISONED MINES : English Turkish military

DÖKÜLMÜŞ MAYINLAR:Mayın dökücüyü mümkün olduğu karar çabuk boşaltmak için yerine ve durumuna bakmaksızın dökülmüş mayınlar

JITTER : English Turkish military

EKO TİTREMESİ:Bir osiloskop üzerine aksetmiş olan bir radar sinyalinin istikrarsızlığı

JOB : English Turkish military

Bir bilgisayar için, birim olarak gösterilen belirli bir görevler grubu

JOB ANALYSIS : English Turkish military

İŞ TAHLİLİ:Belirli bir iş kolundaki temel faktörlerin ve bu işin layıkıyla yapılması için bir işçide bulunması gerekli niteliklerin tespiti

JOB ORDER : English Turkish military

SİPARİŞ EMRİ, İŞ EMRİ:Bir şeyin imal veya istihsal veya herhangi bir şekilde meydana getirilmesi için verilen emir

JOB PROGRESSION LADDER : English Turkish military

MESLEK İLERLEME PROGRAMI:Ordu meslek sahasının bir parçası. Normal olarak, terfi ve ilerleme imkanlarına göre birbirleri ile yakından ilgili işlerin, muntazam bir sıra halinde tanzim edilmiş bir kademeler serisi şeklinde tertiplenmesinden meydana gelir

JOB TRAINING STANDARDS : English Turkish military

İŞ EĞİTİM STANDARTLARI (HV.):Ana hatlar halinde hazırlanmış eğitim kılavuzları. Bu kılavuzlar, her aceminin eğitilmesi gerekli Hava Kuvvetleri ihtisas unsurunda şahsın elde etmesi gerekli başarı seviyesini belirtir

JOIN-UP : English Turkish military

BİRLEŞMEK:Ayrı bir uçağı veya uçak gruplarını belirli düzene sokmak

JOINED : English Turkish military

BİRLEŞTİRİLMİŞ, BİRLEŞTİRİLEN, BİRLEŞEN, KATILMIŞ, KATILAN:Bak. "combined":

JOINER : English Turkish military

KONVOY GEMİSİ:Bir konvoya katılmak üzere seyreden bağımsız ticari gemi. Ayrıca bakınız: "joiner convoy", "joiner section"

JOINER CONVOY : English Turkish military

KÜÇÜK KONVOY:Ana konvoya katılmak üzere seyreden konvoy. Ayrıca bakınız: "joiner", "joiner section"

JOINER SECTION : English Turkish military

KONVOY KISMI:Buluşma noktası kararlaştırıldıktan sonra ana konvoya katılmak üzere manevra yapan küçük konvoy veya konvoy gemisi

JOINT : English Turkish military

MÜŞTEREK:Müşterek kullanılan malzeme terimlerinden birine ön takı olarak alındığı zaman, bu terime ait tarif Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri ve Deniz Piyade Sınıfına ait miktarlar toplamını içine alacak genişlikte bir ifade kazanır