English Turkish military
LANDING WAVE : English Turkish military
ÇIKARMA DALGASI:Bak. "boat wave"
LANDING ZONE : English Turkish military
İNİŞ BÖLGESİ:Uçağın inişi için kullanılan herhangi bir belirli bölge. Bak. "airfield"
LANDING ZONE CONTROL : English Turkish military
Bak. "pathfinder drop zone control"
LANDING ZONE CONTROL PARTY : English Turkish military
ÇIKARMA BÖLGESİ KONTROL PARTİSİ:
LANDMARK : English Turkish military
BELİRLİ NOKTA:Arazide kolayca tanınan belli başlı arıza. Belirli noktalar; hudutların tespitinde, yürüyüş istikameti vermekte, bir hedefin yerini tayinde vesairede bir müracaat noktası olarak kullanılır
LANDMARK (LAND MINE WARFARE) : English Turkish military
BELİRLİ NOKTA (KARA MAYIN HARBİ):Bir grid referansına göre arazide doğru bir şekilde belirlenebilen doğal veya yapay bir özellik
LANDS : English Turkish military
SETLER:Bir silah namlusu içinde, yivler arasındaki yüksek kısımlar. Namlu içinde açılmış helezonik kanallara yiv (groove) denir
LANDSCAPE TARGET : English Turkish military
MANZARA HEDEFİ:Atış tatbikatında kullanılan bir manzara resmi. LAND, SEA OR AEROSPACE PROJECTION OPERATIONS:KARA, DENİZ VE HAVA UZAY İLERİ HAREKATI:ABD askeri gücünün düşman tarafından kontrol veya tehdit edilen bölgelere kadar uzanabilmesi için kara, deniz veya hava kuvvetlerinin ya da bunların uygun bir birleşimlerinin kullanıldığı harekat. Bu harekat gerek amfibik, hava indirme veya havadan nakil yoluyla bu bölgelere sızmayı, gerekse karada üslenmiş ve/veya havadan taşınma yoluyla yapılan muharebe harekatını da kapsar
LANE : English Turkish military
DİLİM, YOL DİLİMİ, ŞERİT, YOL ŞERİDİ:Tek araç sırasının ileri hareketine imkan vermek üzere, genel olarak 2,
4,00 metre genişlikte, işaretlenmiş yol şeridi
LANE MARKER (LAND MINE WARFARE) : English Turkish military
GEÇİT İŞARETİ (KARA MAYIN HARBİ):Kara mayın savaşında bir mayın tarlası geçidini belirlemek için kullanılan işaret. Geçide giriş ve çıkış noktalarındaki geçit işaretleri belirli bir arazi işaretine veya bir ara işarete göre konur. Bak. "marker (land mine warfare) " ve "mine field lane (Land mine warfare) "
LANGUAGE : English Turkish military
DİL, MAKİNA DİLİ:Haber ve bilgileri göstermek ve bunları halk arasında veya halkla makina arasında alıp vermek için kullanılan bir sistem. Böyle bir sistem; dikkatle belirtilmiş bir harf grubu ile bu harfleri kelime veya ifade şeklinde daha geniş birimler halinde birleştiren kurallardan ve özel anlamlar meydana getirecek kelime düzme ve kullanma kurallarından ibarettir
LANYARD : English Turkish military
ÇEKME İPİ:Bazı silah, piroteknik atıcı vesaireyi ateşlemek için kullanılan ve bir ucunda küçük bir çengeli bulunan sağlam ip
LAP : English Turkish military
MAYIN TARAMA ŞERİDİ:Deniz mayın harbinde, bir mayın tarama gemisine veya tarama birliğine tahsis edilen ve bunların tarama yaparak içinden geçecekleri kısım veya deniz şeridi
LAP COURSE : English Turkish military
MAYIN TARAMA İSTİKAMETİ:Deniz mayın harbinde bir mayın tarama şeridi içinde tarama yaparken takip edilmek istenen gerçek istikamet
LAP TRACK : English Turkish military
MAYIN TARAMA HATTI:Deniz mayın harbinde, ideal olarak tarağın veya mayın saptama cihazının takip edeceği, mayın tarama şeridinin orta hattı
LAP TURN : English Turkish military
Deniz mayın harbinde mayın tarama gemisinin bir mayın tarama periyodunun bittiği anda bir diğerinin başladığı an arasında yaptığı manevra
LAP WIDTH : English Turkish military
Deniz mayın harbinde bir gemi veya birlik tarafından taranmış bölgenin taranacak kısım yüzdesine bölünmesiyle elde edilen oran
LAPEL BUTTON : English Turkish military
SİVİL YAKA ROZETİ:Yalnız sivil elbiseye takılan ve taltifleri veya hizmeti belirten madeni alamet. Bak. "rosette"
LAPSE : English Turkish military
SICAKLIĞIN İRTİFA İLE AZALMASI:Yerle temasta olan havanın, yerin hemen üstündeki havadan daha sıcak ve hafif olduğu hava durumu. Bu durumda hava istikrarsızdır ve havş cereyanları mevcuttur. Bak. "atmospheric stability"
LAPSED APPROPRIATION : English Turkish military
SÜRESİ GEÇMİŞ TAHSİSAT:Tediyede bulunmak veya taahhüde girmek için belirli süresi içinde kullanılmamış tahsisat. Bak. "appropriation"
LARGE LOT STORAGE : English Turkish military
BÜYÜK PARTİLER HALİNDE DEPOLAMA:Azami yükseklik depolanmış dört veya daha fazla istif rafı kolonu gerektiren malzeme miktarı. Genellikle vagon yükü veya daha büyük miktarlarda depolanmış stok olarak kabul edilir. Bak. "storage"
LARGE SCALE MAP : English Turkish military
BÜYÜK ÖLÇEKLİ HARİTA:
000 veya daha büyük ölçekli harita. Ayrıca bakınız: map
LARGE SHIP : English Turkish military
BÜYÜK GEMİ:Uzunluğu 450 feet (137 m) veya daha fazla olan gemi. Ayrıca bakınız: small ship
LARGE SPREAD : English Turkish military
FAZLA YAYILMIŞ:Gözcü tarafından yapılan ve salvo atışlarının patlama noktası arasındaki uzaklığın fazla olduğunu belirten bildirim
LARGE UNIT : English Turkish military
BÜYÜK BİRLİK:Tümen veya daha büyük birliklerden biri
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani