Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
LEVEL FLIGHT BOMBING : English Turkish military

YATAY BOMBARDIMAN:Bak. "level bombing"

LEVEL OF EFFORT ORIENTED ITEMS : English Turkish military

GÜÇ SEVİYESİNE GÖRE AYARLANMIŞ MADDELER:İhtiyaç hesapları; personel ve teçhizat yoğunluğu ile kullanma süresi ve kullanma oranı gibi faktörlere dayanan maddeler. Bak. "combination mission /level of-effort oriented items", "mission oriented items"

LEVEL OF STRENGTH : English Turkish military

KUVVE SEVİYESİ:Teşkilat ve malzeme kadrosuna göre kabul edilmiş imkan ve kabiliyetlere veya vazifeye uygun personel ve yetkiler. Bak. "cadre strength column" ve "type B strength column"

LEVEL OF SUPPLY : English Turkish military

İKMAL SEVİYESİ:İlerideki taleplere karşılık yedek olarak bulundurulması için yetki verilmiş veya elde bulundurulması emredilmiş ikmal maddeleri veya malzeme miktarı. Bak. "emergency replenishment time", "obligated stocks", "operating level of supply", "order and shipment time", "procurement lead time", "reorder point", "requisitioning objective", "safety level of supply", "stockage objective", "strategic reserve", "unobligated stocks", "maximum level of supply", "minimum level of supply" ve "special reserve"

LEVEL OFF : English Turkish military

UÇAĞI DÜZELTMEK, DÜZ VAZİYETE GETİRMEK:Bir tayyareyi bir tırmanma, süzülme ve dalıştan sonra yatay uçuşa geçirmek

LEVEL POINT : English Turkish military

DÜŞÜŞ NOKTASI:Mermi yolu alçalış kısmında, çıkış noktası ile aynı yükseklikte olan nokta; mermi yolunun namlu ağzı yatay hattını ikinci defa kestiği nokta; buna bazen (point of fall) da denir

LEVELED THRUST : English Turkish military

UFKİLEŞTİRİLMİŞ ÇEKİŞ, EŞİTLEŞTİRİLMİŞ ÇEKİŞ:Tank basınçlarında, burun pompası giriş deliklerinde, türbinli pompa takatinde ve çekiş hücresi performansındaki değişikliklere mukabil takati nispeten sabit bir çekiş durumunda tutan, bir programcı (programmer) veya motor kontrol cihazı ile teçhiz edilmiş bir roket güç kaynağı

LEVELING : English Turkish military

TESVİYE:Bütün yatay ve düşey açıların hakiki yatay ve düşey yüzeyler içinde ölçülebilmesi için, herhangi bir aleti, özellikle bir silahı, kundak üstü ve kundak dışı atış ve nişan kontrol malzemesini tesviye, ayarlama

LEVELING MECHANISM : English Turkish military

TESVİYE TERTİBATI:Bir topun döşemesini veya bir aleti, yatay vaziyette duracak şekilde ayarlamaya yarayan tertibat

LEVY : English Turkish military

UZMAN ERAT DENKLEŞTİRME TAYİNİ:Belirli askeri meslek ihtisasında, rütbede ve icabında, özel nitelikteki gönüllü eratın, dünya çapında mevcut ihtiyaçları karşılamak üzere, başka görev yerlerine mecburi atanmaları hususunda, Kara Kuvvetleri Komutanlığınca Ordu Komutanlıklarına verilmiş sorumluluk

LEWISITE : English Turkish military

LEVİZİT:Burun ve boğazı tahriş eden renksiz, kokusuz, yağlı sıvı halde yakıcı gaz. Saf olmadığı zaman ıtır gibi kokar

LGM-25C : English Turkish military

Bak. "Titan II"

LGM-30 : English Turkish military

Bak. "Minuteman"

LHA : English Turkish military

Bak. "amphibious assault ship (general purpose) "

LIABILITY : English Turkish military

BORÇ, MÜKELLEFİYET:Ödeme, uzatma, ileri bir tarihte iade suretiyle tasfiyesi gereken borç veya kanuni vecibe ve masraf

LIAISON : English Turkish military

İRTİBAT:Karşılıklı anlayışı, amaç ve çalışma birliğini temin etmek üzere silahlı kuvvetlerinin muhtelif unsurları arasında sürdürülen temas ve haberleşme

LIAISON AIRPLANE : English Turkish military

İRTİBAT UÇAĞI:Bir askeri kuvvetin muhtelif kısımları arasında teması muhafaza etmek üzere kurye olarak kullanılan uçak

LIAISON OFFICER : English Turkish military

İRTİBAT SUBAYI:Bir birlik komutanını başka bir birlik karargahında temsil etmek ve iki birlik arasında sıkı bir temas kurmak maksadıyla görevlendirilen subay

LIAISON PARTY : English Turkish military

İRTİBAT HEYETİ:İki komutanlık arasında bir bağ vazifesi görmek üzere, bir birlikten başka bir birlik yanına gönderilen temsil heyeti

LIAISON PILOT : English Turkish military

ORDU İRTİBAT PİLOTU:Bak. "army aviation officer"

LIAISON TYPE OF PLANE : English Turkish military

İRTİBAT TAYYARESİ:Bak. "liaison airplane"

LIBERATED : English Turkish military

HÜRRİYETE KAVUŞTURULAN, HÜRRİYETE KAVUŞTURULMUŞ:Hürriyetinden mahrum edilmişken kurtarılan ve hürriyetine kavuşturulan

LIBERATED AREA : English Turkish military

KURTARILMIŞ BÖLGE, KURTARILAN BÖLGE:Düşman tarafından işgal edilmişken geri alınan anayurt, dost veya tarafsız devlet toprakları. Bak. "liberated territory"

LIBERATED PERSONNEL : English Turkish military

ESARETTEN KURTARILAN PERSONEL:Hürriyete kavuşturulan personel. Düşman elinde esirken, herhangi bir şekilde bu esaretten kurtarılan personel. Bu terim; esaret kaçağı (escaper) ve düşmana yakalanmayan (evader) terimleri ile karıştırılmamalıdır

LIBERATED TERRITORY : English Turkish military

KURTARILMIŞ ARAZİ/TOPRAK:Düşman tarafından işgal edilmişken dost kuvvetler tarafından geri alınan topraklar (yerel, tarafsız veya dost)