Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
LOW LEVEL TRANSIT ROUTE : English Turkish military

ALÇAK İRTİFALI TRANSİT KORİDOR:Dost uçakların dost hava savunmasından ve kontrol edilen veya sınırlı hava sahalarından alçak irtifada geçişini kolaylaştıran boyutları tanımlanmış geçici koridor

LOW LEVEL WIND : English Turkish military

ZEMİN RÜZGARI:Zemini yalayarak esen rüzgar

LOW OBLIQUE : English Turkish military

DÜŞÜK EĞİMLİ:Burada ufuk çizgisi görünmez

LOW ORDER BURST : English Turkish military

YAVAŞ PARALANMA:Alçak infilakın bir sonucu olarak, merminin sadece bir kaç büyük parçaya ayrılması

LOW ORDER DETONATION : English Turkish military

ALÇAK DETONASYON:Bir bomba, mermi veya benzeri kuvvetli patlayıcı maddelerde bulunan paralanma hakkının, tam olmayan detonasyonu. Bak. "detonation"

LOW SHRINK FILM (STABLE BASE) : English Turkish military

SABİT BAZLI FİLM:Büzülme ve genişleme hassası çok düşük olan özel bir film cinsi

LOW VELOCITY : English Turkish military

DÜŞÜK İLK HIZ:Bir top mermisinin saniyede 750 m (
499 fit) veya daha az olan ilk hızı

LOW VELOCITY DROP : English Turkish military

DÜŞÜK HIZLA ATMA (BIRAKMA):Düşüş hızının saniyede 30 feet'i aşmadığı bir atma (bırakma) usulü. Uçuş halindeki hava araçlarından; personel, ikmal maddeleri ve teçhizatın, yere indikleri zaman zayiat ve hasara uğramalarını önlemek için, paraşüt ile yeteri kadar hız düşümü sağlanarak atılmaları. Bak. "air drop", "air movement", "free dropping", "free fall", "high velocity drop"

LOW VISIBILITY OPERATIONS : English Turkish military

DÜŞÜK GÖRÜŞ ŞARTLARINDA HAREKAT:Kapalı ve gizli harekatlarda varolan siyasi/askeri sınırlamaların gerekli veya mümkün olmadığı koşullarda yapılan hassas harekatlar; önlemler, ilgili kimselerin veya faaliyetin görünmesini sınırlamak için alınır. Bu harekatların uygulaması bu işe kalkışan gücün hareketlerini ve/veya sorumluluğunu makul bir şekilde inkar edebileceği şekilde yapılmalıdır

LOW WING MONOPLANE : English Turkish military

ALTTAN KANATLI TEK SATIHLI UÇAK:Kanatları tamamen veya kısmen gövdenin altında bulunan bir uçak. Bak. "monoplane"

LOW WIRE ENTANGLEMENT : English Turkish military

ALÇAK TEL ENGELİ:Ortalama üç fit yükseklikte bir sıra kazığın her iki tarafından aşağıya doğru inen dikenli tel şebekesini ihtiva eder alçak engel. Buna, sadece (low entanglement) de denir

LOW-ALTITUDE BOMBING : English Turkish military

ALÇAK İRTİFADA BOMBALAMA:Bomba bırakma yüksekliğinin 900 ila
000 feet arasında değiştiği yatay bombalama

LOW-ANGLE FIRE : English Turkish military

ALÇAK AÇILI ATIŞ:Topun ve ilgili cephanenin azami menzile ulaştığı atış açısının altında bir açıyla yapılan atış. Bak. "fire" ve "high angle fire"

LOW-ANGLE LOFT BOMBING : English Turkish military

ALÇAKTAN ALÇAK AÇILI BOMBALAMA:Serbest düşüşlü bombaların yatay düzleme göre 35 derecelik bir açıda bırakıldığı bir çeşit alçaktan bombalama

LOWER EXTREMITIES : English Turkish military

ALT TARAFLARI, BACAK VE AYAKLAR:Bak. "physical porfile serial"

LOWER FIFTH WHEEL : English Turkish military

ALT ÖZEK LEVHASI:Bak. "fifth wheel"

LOWERING STRAP : English Turkish military

MALZEME İNDİRME KOLANI:Bir paraşütçü tarafından, yere inişten önce, beraberindeki teçhizat ambalajını yere indirmek için kullanılan, dokuma kalın şerit veya ip. Bu ip, malzemenin kolayca yere inınesini sağlar

LOYAL : English Turkish military

SADIK, SAMİMİ:

LPA : English Turkish military

Bak. "attack transport"

LPD : English Turkish military

Bak. "amphibious transport dock"

LPH : English Turkish military

Bak. "amphibious assault ship"

LSD : English Turkish military

Bak. "dock landing ship"

LST : English Turkish military

Bak. "tank landing ship"

LUBBER LINE : English Turkish military

İTİMAT HATTI:Bir istikamet gösterge aletinde veya cihazda, uçak veya geminin uzunluğuna eksenine paralel olan ve istikamet okumada müracaat noktası olarak faydalanılan sabit ve bariz bir çizgi

LUBRICANT : English Turkish military

YAĞ, YAĞLAMA MADDESİ: