English Turkish military
MAGNETIC DEVIATION : English Turkish military
MAGNEYİK ARIZİ SAPMA, MANYETİK ARIZİ İNHİRAF:Manyetik tabii sapma (manyetic declination) 'nin aksine, manyetik arızi sapma; bir istikamet açısı miktarında, çıkarılması gereken belirli bir miktarı ifade eden pusula hatası miktarıdır. Buna sadece (deviation) da denir
MAGNETIC EQUATOR : English Turkish military
MANYETİK EKVATOR:Belirli bir süre için manyetik eğilimin (alçalış) sıfır olduğu tüm noktaları birleştiren, bir harita veya şema üzerinde çizilen bir hat. Ayrıca bakınız: "aclinic line"
MAGNETIC FIELD : English Turkish military
MANYETİK ALAN, ARZ MANYETİK ALANI:Bir mıknatıs çevresi veya bir elektrik akımı gibi manyetik kuvvetlerin mevcut bulunduğu alan veya saha
MAGNETIC MINE : English Turkish military
MANYETİK MAYIN:Bir hedefin manyetik alanının tesiriyle infilak eden mayın
MAGNETIC MINEHUNTING : English Turkish military
MANYETİK MAYIN AVLAMASI:Deniz dibinde veya gömülü veya yüzeydeki mayın ve mayına benzer nesnelerin mevcudiyetinin saptanması için manyetik algılayıcıları kullanma işlemi
MAGNETIC NORTH : English Turkish military
MANYETİK KUZEY:Serbest haldeki manyetik bir ibrenin, sadece kuzey manyetik alan etkisi altında gösterdiği istikamet. Bak. "true north"
MAGNETIC TAPE : English Turkish military
MANYETİK TEYP, TEYP BANDI:Üzerinde konuşmaların manyetik olarak polarize edilmiş izler halinde tespit edilebildiği, manyetik veya başka bir maddeye batırılmış veya kaplanmış bir şerit
MAGNETIC VARIATION : English Turkish military
MANYETİK TABİİ SAPMA, MANYETİK TABİİ İNHİRAF:Manyetik kuzey gerçek kuzeyin doğusunda veya batısında olduğu halde, manyetik kuzeyle gerçek kuzey arasındaki açının belli derece veya dakika, batı yada doğu olarak ölçüldüğü yatay açı. Ayrıca bakınız: "magnetic declination", "variation (navigation) "
MAGNETO : English Turkish military
MANYETO:Telefon zillerini ve santral hat göstergelerini çalıştırmak için kullanılan elle çalışır alternatif akım jeneratörü
MAGNETO SYSTEM : English Turkish military
MANYETO SİSTEMİ:Bak. "local battery system"
MAGNITUDE METHOD : English Turkish military
MESAFE ATIŞ TANZİMİ:Topçu atışının mesafece tanzimi usulü. Bu usulde, atım hedefe düşmeyince, düştüğü yerden hedefe kadar olan yan ve mesafe ölçülerek ve bu miktarlar hedef şebekesine geçilerek atımın geri noktalanır. Bu usul; yan ve mesafe tespit edildiği zaman kullanılır. Bunu, çatal usulü demek olan (bracketing method) ile karıştırılmamalıdır
MAIL AND RECORDS DIVISION : English Turkish military
EVRAK KISMI:Bir tümen veya diğer büyük bir birlik karargahının bir kısmı. Bu kısım, birliğin postasını alır ve dağıtır; aynı zamanda, karargahtan geçen haberleşmelerin dosya ve kayıtlarını tutar
MAIL CALL : English Turkish military
POSTA BORUSU:Postanın dağıtılacağını erlere bildirmek için çalınan boru veya verilen herhangi bir işaret
MAIL CLERK : English Turkish military
POSTACI ER:Bir bölük veya benzeri bir birliğin postasını alan ve dağıtan er. Buna daha önce (mail orderly) denirdi
MAIL DISTRIBUTION SCHEME : English Turkish military
POSTA DAĞITIMI PLANI, POSTA DAĞITIM ÇİZELGESİ:Bazı bölgelerde, askeri posta hizmetinden faydalanma yetkisine sahip birlik ve faaliyet merkezleri tarafından, postanın alınacağı sahra postanesini gösteren bir döküman. Bu döküman; askeri postanın hatasız olarak dağıtılması, gönderilmesi, havalesi maksadıyla, askeri postaneler ve temerküz postaneleri tarafından kullanılır
MAIL ORDERLY : English Turkish military
POSTACI ER:Bak. "mail clerk"
MAIN AIRFIELD : English Turkish military
ANA HAVAALANI:Savaş zamanı kullanılmaya elverişli bir mevkide, barışta devamlı olarak işgal edilmek üzere planlanmış ve savaşta tam randımanda faydalanmaya elverişli bir standartta işletme tesislerine sahip, bir hava alanı. Ayrıca bakınız: "airfield", "alternative airfield", "departure airfield", "redeployment airfield"
MAIN AISLE : English Turkish military
ANA ARAYOL, ANA KORİDOR:Bak. "aisle"
MAIN ARMAMENT : English Turkish military
ANA SİLAHLAR:Bir gözlemci yada belirleyicinin ateş destek gemisinde bulunan büyük toplardan ateş isteği
MAIN ATTACK : English Turkish military
ASIL TAARRUZ:Bir komutanın elinde bulunan taarruz kuvvetlerinin tamamını muharebeye sokarak yaptığı esas taarruz. Bu taarruz sefer veya muharebenin esas hedefine yöneltilmiştir. Buna (main effort) da denir
MAIN BATTLE POSITION : English Turkish military
ASIL MUHAREBE SAHASI:Bir savunma mevziinde, asıl savunmanın mihrakını teşkil ve taarruzlarla sonuna kadar elde tutulması icap eden saha. Bu saha; tabii bakımdan kuvvetli, gözetlemeye elverişli, derinliğine ve genişliğine gayrimuntazam şekilde ve birbirini desteklemeye müsait bir takım tahkimli savunma bölgelerinden meydana gelir
MAIN BATTLE TANK : English Turkish military
ANA MUHAREBE TANKI:Zırhlı birliklerle piyade birliklerinin başlıca hücum silahı olarak vazife gören, kalın koruyucu zırha sahip, tırtıllı bir araç. Yeni ana muharebe tankına Shillelagh monte edilmiştir. Ayrıca bakınız: "tank", "main battle"
MAIN BODY : English Turkish military
BÜYÜK KISIM:Bir taktik birlik veya teşkilin esas kısmı. Birlikten ayrılan öncü, ileri karakol, irtibat erleri vesaire gibi unsurlar, bu kısma dahil değildir
MAIN CABLE : English Turkish military
ANA KABLO:Asma köprülerde, köprünün her iki yanında kuleden kuleye uzanan kablolar
MAIN CHARGE : English Turkish military
ESAS PARALAMA HAKKI, ESAS İNFİLAK HAKKI:Bir mühimmat veya tahrip maddesinde, zayiat ve tahrip maksadıyla kullanılan büyük miktarda infilak maddesi. Esas paralama hakkı, zayiat ve tahrip maksadıyla kullanılmayan şiddetlendirici infilak unsuru (booster detonating) vesaire gibi diğer küçük haklardan farklıdır
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani