Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
ALTITUDE SICKNESS : English Turkish military

YÜKSEK İRTİFA HASTALIĞI:Bir şahısta, alışılmış bulunduğundan daha yüksek bir irtifaa çıktığı zaman, atmosfer basıncının azalmasından ileri gelen dermansızlık, oksijen azlığı, bulantı, kusma ve bayılma arazı

ALTITUDE SLOT : English Turkish military

İRTİFA DELİĞİ:Bakınız: "altitude hole"

ALTITUDE TINT : English Turkish military

YÜKSEKLİK RENK ISKALASI:Bak. "layer tints"

ALUMINUM FLOATING FOOTBRIDGE : English Turkish military

YÜZÜCÜ ALÜMİNYUM İZ KÖPRÜ:

ALVEOL : English Turkish military

AKCİĞER PETEKLERİ; AKCİĞERLERDEKİ HAVA KESECİKLERİ:İçeri çekilen oksijen ince petek zarlarında (hava keseciklerinin cidarlarında) kana; aynı anda, karbondioksit kandan peteklere yayılır ve akciğerler vasıtasıyla dışarı atılır

AMATOL : English Turkish military

AMATOL:Amonyum nitrat ile trinitrotoluen karışımından meydana gelen, yüksek süratli infilak maddesi. Bu madde, yüksek süratli infilak mermilerinde paralama hakkı olarak kullanılır

AMBASSADOR : English Turkish military

BÜYÜK ELÇİ:

AMBIENT NOISE : English Turkish military

ÇEVRE GÜRÜLTÜSÜ:Bir dinleyici veya mekanik ses detektörünün uzakta bulunan sesleri tespit etme veya işitme anında, etraftan gelen ve bu seslere karışan diğer sesler

AMBITION : English Turkish military

HIRS; İHTİRAS:

AMBULANCE : English Turkish military

AMBULANS; HASTA TAŞIMA ARACI:Hasta ve yaralı insan ve hayvanları taşıyacak şekildeteçhiz edilmiş kara, hava ve deniz aracı

AMBULANCE BASIC RELAY POST : English Turkish military

ANA YEDEK AMBULANS DURAĞI:Bir ambulans mekiğinin en gerisindeki durak. Kullanılma sırası bekleyen ambulanslar burada, dağınık vaziyette bulunur. Buna "basic relay post" da denir

AMBULANCE BOAT : English Turkish military

AMBULANS BOTU:Hasta ve yaralı personeli kıyıdan veya bir harp gemisinden hastahane gemisine nakledecek şekilde teçhiz edilmiş bir deniz aracı

AMBULANCE CONTROL POST : English Turkish military

AMBULANS TRAFİK NOKTASI:Bir dörtyol ağzı veya yol kavşağında bulunan ve ambulanslara, takip edecekleri istikameti göstermek üzere bir er dikilmiş olan nokta

AMBULANCE INSERT : English Turkish military

TESKERE TESPİT TERTİBATI:Yüklü bir teskereyi taşımak üzere motorlu bir aracın içine yerleştirilen özel bir tespit tertibatı. Bu tertibatın, bir kamyon karoserine takılmasıyla, bu aracın bir ambulans kamyonu olarak kullanılması sağlanmış olur

AMBULANCE LOADING POST : English Turkish military

AMBULANS BİNDİRME YERİ:Normal olarak, ambulans mekiğinin en ilerisinde, hasta ve yaralıları tahliye için bir veya daha çok ambulansın bulunduğu bir nokta. Bu nokta, genellikle, bir sıhhi yardım istasyonundadır. İleri ambulans bindirme durağı, sıhhi yardım istasyonunun ilerisinde bulunan bir duraktır. Bak. "advanced ambulance loading post"

AMBULANCE ORDERLY : English Turkish military

AMBULANS SIHHİYE ERİ:Hasta ve yaralıların naklinde bir ambulans şoförüne yardımcı olan şahıs

AMBULANCE RELAY POST : English Turkish military

YEDEK AMBULANS DURAĞI:Ambulans mekiğinde birkaç ambulansın yedekte beklediği nokta. Duraktaki bir ambulans görev aldığı zaman, bundan boşalan yeri, yedekteki bir ambulans doldurmak üzere ileri geçer. Buna "relay post" da denir

AMBULANCE SERVICE : English Turkish military

AMBULANS HİZMETİ:Hasta ve yaralıları ambulanslarla bir yerden başka bir yere taşıma hizmeti

AMBULANCE SHUTTLE : English Turkish military

AMBULANS MEKİĞİ:Bir ambulans hizmetinin uygulandığı mekik usulü. Bu faaliyet; bir veya birkaç ambulans indirme durağını, bir veya birkaç yedek ambulans durağını ve bir ana yedek ambulans durağını ihtiva eder

AMBULANCE STATION : English Turkish military

AMBULANS İSTASYONU:Ambulans birliklerinde faaliyetlerin idare edildiği, personelin barındırıldığı ve araçların, kullanılmadıkları zaman, muhafaza olundukları yer. Burası, aynı zamanda, ambulansların seyrüsefer kontrol noktasıdır. Ambulans istasyonu ambulans yolu üzerinde bulunur; Tedavi işleri yapacak şekilde teçhiz edilmemiştir

AMBULANT CASE : English Turkish military

YÜRÜYEBİLEN HASTA VE YARALI:Bak. "walking wounded"

AMBULANT PATIENT : English Turkish military

YÜRÜYEBİLEN HASTA VE YARALI:Bak. "patient" ve "walking wounded"

AMBULATORY (WALKING) PATIENT : English Turkish military

YÜRÜYEBİLEN HASTA VE YARALI:Bak. "walking patient"

AMBULATORY CASE : English Turkish military

YÜRÜYEBİLEN HASTA VE YARALI:Bak. "walking wounded"

AMBUSH : English Turkish military

PUSU:Düşman üzerine baskın tarzında saldırmak için gizlenmiş askerler