Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
NUCLEAR SECURITY INSPECTION : English Turkish military

NÜKLEER EMNİYET DENETLEMESİ:

NUCLEAR STALEMATE : English Turkish military

NÜKLEER PATA, NÜKLEER DENGE:Düşman nükleer kuvvetlerindeki bilinen gücün, bu kuvvetlerin kullanılması konusunda karşılıklı caydırıcılık oluşmasına neden olacak bir durum yaratacağı kabul edilen bir kavram

NUCLEAR STRIKE PLAN : English Turkish military

NÜKLEER DARBE PLANI:

NUCLEAR STRIKE WARNING : English Turkish military

NÜKLEER DARBE İKAZI:Yapılması yakın dost veya şüphelenilen düşman nükleer darbeleri ile ilgili bir ikaz

NUCLEAR SUBSURFACE BURST : English Turkish military

SATIH ALTINDA NÜKLEER PARALANMA:Bir nükleer silahın, infilak merkezi arz sathı (toprak veya su) altında bulunan infilak

NUCLEAR SUPPORT : English Turkish military

NÜKLEER DESTEK:Dost hava, kara ve deniz harekatlarının desteklenmesinde düşman kuvvetlerine karşı nükleer silahlarını kullanılması. Ayrıca bakınız: "'immediate nuclear support", "preplanned support"

NUCLEAR SURFACE BURST : English Turkish military

SATIHTA NÜKLEER İNFİLAK:Bir nükleer silahın yer veya su sathında yada satıh üstünde, ateş topu azami yarı çapından daha az bir yükseklikte infilakı. Ayrıca bak. "types of burst", " nuclear airburst" "nuclear underground burst", "nuclear underwater burst"

NUCLEAR TRANSMUTATION : English Turkish military

NÜKLEER DEĞİŞTİRİLME:Belirli bir çekirdeği oluşturanları yapay olarak (nükleer reaksiyon) değiştirmek suretiyle farklı bir çekirdek yapılması

NUCLEAR UNDERGROUND BURST : English Turkish military

YERALTI NÜKLEER İNFİLAK:Bir nükleer silahın infilak merkezi yer sathı altında bir noktada bulunacak şekilde infilakı. Ayrıca bakınız: "type of burst", "nuclear airburst", "nuclear surface burst", "nuclear underwater burst"

NUCLEAR UNDERWATER BURST : English Turkish military

SUALTI NÜKLEER İNFİLAK:Bir nükleer silahın infilak merkezi, su sathı altında bir noktada bulunacak şekilde infilakı. Ayrıca bakınız: "type of burst", "nuclear airburst", "nuclear surface burst", "nuclear underground burst"

NUCLEAR VULNERABILITY ASSESSMENT : English Turkish military

NÜKLEER HASSASİYET DEĞERLENDİRMESİ:Taarruzların halk, kuvvetler ve kaynaklar üzerindeki muhtemel veya beklenilen etkisini, nazari bir nükleer taarruzun etkisini tahmin etmek. Bu kıymetlendirme, esas itibariyle, taarruz öncesi devrede yapılır; mağmafih, taarruz arası veya sonrası devrelere yayılabilir

NUCLEAR WARFARE : English Turkish military

NÜKLEER HARP:Nükleer silahların kullanılmasını içine alan bir harp. Bak. "postattack period", "transattack period"

NUCLEAR WARHEAD : English Turkish military

NÜKLEER HARP BAŞLIĞI:Parçalanabilir veya birleşebilir infilak maddesinden ibaret bir harp başlığı

NUCLEAR WARNING MESSAGE : English Turkish military

NÜKLEER İKAZ MESAJI:Bir nükleer silahın patlatılacağı herhangi bir zamanı eğer söz konusu silahın dost kuvvetler üzerinde etkisi olacaksa, etkilenecek bütün dost kuvvetlere yayınlanması zorunlu olan bir uyarı mesajı

NUCLEAR WEAPON : English Turkish military

NÜKLEER SİLAH:Önceden belirlenmiş kurma, toplama ve ateşleme sırasının tamamlanmasına bağlı olarak istenilen nükleer reaksiyonu ve enerjinin dışa salıverilmesini gerçekleştirecek kapasiteyi haiz amaçlanan nihai tasarımındaki tam bir parça (örneğin; içeride patlama tipi, top ile atılan tip, termonükleer tip)

NUCLEAR WEAPON (S) ACCIDENT (DOD) : English Turkish military

NÜKLEER SİLAH KAZASI (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI):Nükleer silahların veya radyolojik nükleer silah parçalarının neden olduğu, aşağıdakilerden herhangi biriyle sonuçlanan beklenmedik bir olay: a. Bir savaşın başlaması için tehlike oluşturabilecek nükleer kapasiteli bir silah sisteminin, ABD kuvvetleri veya ABD. nin desteklediği müttefik kuvvetler tarafından kazaen veya müsaadesiz olarak fırlatılması, ateşlenmesi veya kullanılması, b. Nükleer infilak c. Bir nükleer silahın veya radyolojik nükleer silah parçasının nükleer olmayan nedenlerle infilakı veya yanması d. Radyoaktif kirlilik e. Bir nükleer silaha veya radyolojik nükleer silah parçasına, tehlike nedeniyle elden çıkarılmasında-denize atılması-dahil olmak üzere el konulması, bunların çalınması, kaybedilmesi ve tahrip edilmesi f. Fiili veya ima edilen halk tehlikesi

NUCLEAR WEAPON (S) ACCIDENT (NATO) : English Turkish military

NÜKLEER SİLAH KAZASI (NATO):Nükleer silahların veya onların parçalarının, insan yaşamı veya mülkiyet için bilfiil veya muhtemel tehlike yaratacak şekilde kaybedilmesinin veya tahrip olmasının veya ciddi şekilde hasara uğramasının kapsandığı herhangi bir önceden planlanmamış durum

NUCLEAR WEAPON ALLOCATION : English Turkish military

NÜKLEER SİLAH TAHSİSİ:Bir komutanın, nükleer harp müsaadesi verildiği zaman, sarf edebileceği nükleer silah cins ve miktarının bir üst makam tarafından bildirilmesi. Tahsis; genel olarak, belirli bir harekat süresini ifade eder. Böyle bir tahsis; mutlak surette silahla fiilen sahip olunması veya silahın teslim alınmış olması demek değildir. Bak. "allocation" ve "special ammunition allocation"

NUCLEAR WEAPON DEGRADATION : English Turkish military

NÜKLEER BAŞLIK BOZUKLUĞU:Bir nükleer harp başlığının, beklenen nükleer etkisinin azalacak derecede bozulması

NUCLEAR WEAPON EMPLOYMENT TIME : English Turkish military

NÜKLEER SİLAH KULLANMA ZAMANI:Bir nükleer silahın, atış kararı verildikten sonra atılması gereken zaman

NUCLEAR WEAPON EXERCISE : English Turkish military

NÜKLEER SİLAH TATBİKATI:Ani harekat hazırlığı ile direkt ilgisi bulunmayan bir harekat. Bir silahın normal depo yerinden çıkarılmasını, kullanılmaya hazırlanmasını, kullanacak bir birliğe teslimini, ve-bir hava aracına yüklenip depoya iadesi dahil-bir eğitim tatbikat arazisindeki hareket ve intikallerini içine alır. Yukarıdaki çalışmaların hepsini veya bir kısmını kapsamakla beraber, fırlatma ve uçuş faaliyetlerini içermektedir. Tipik tatbikat şekilleri; hava aracına yükleme ve indirme tatbikatları, kara hazırlık ve taktik tatbikatları ile birliğin verilen görevi yerine getirme imkan ve kabiliyetinin değerlendirmesi amacıyla yapılan çeşitli denetlemelerdir. Ayrıca bakınız: "immediate operational readiness", "nuclear weapon maneuver"

NUCLEAR WEAPON MANEUVER (DOD, NATO) : English Turkish military

NÜKLEER SİLAH MANEVRASI (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, NATO):Ani harekat hazırlığı ile direkt ilgisi bulunmayan bir faaliyet. Nükleer silah tatbikatında gösterilen bütün faaliyetler ile birlikte-silahın ateşlenmesinin haricinde-hava araçları ile uçuşu da içine alır. Tipik manevra şekilleri, nükleer harekat hazırlık manevraları ile taktik hava harekatı manevralarıdır. Ayrıca bakınız: "immediate operational readiness", "nuclear weapon exercise"

NUCLEAR WEAPON MANEUVER (IADB) : English Turkish military

NÜKLEER SİLAH MANEVRASI (AMERİKAN SAVUNMA KURULU):Ani hareket hazırlığı ile direkt ilgisi bulunmayan bir faaliyet. Nükleer silah tatbikatında gösterilen bütün faaliyetlerle birlikte-silahın atışı hariç-hava araçları ile uçuşu da içine alır. Tipik manevra şekilleri; nükleer harekat hazırlık manevraları ile taktik hava harekatı manevralarıdır. Ayrıca bakınız: "immediate operational readiness", "nuclear weapon exercise"

NUCLEAR WEAPON STATE : English Turkish military

NÜKLEER SİLAH MEMLEKETİ, DEVLETİ:Bak. "military nuclear power"

NUCLEAR WEAPON SUBALLOCATION : English Turkish military

TALİ NÜKLEER SİLAH TAHSİSİ:Asli birlik komutanlarının, harekat alanı görevlerinden tahsis edilmiş kısımlara uygun olarak, ast komutanlara nükleer silah tahsisinde yaptıkları işlem