Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
OBSERVED POSITION : English Turkish military

GÖRÜLDÜĞÜ NOKTA:Bak. "position of the target"

OBSERVER : English Turkish military

MÜŞAHİT, GÖZLEMCİ:Bir durumu veya bir hasta ya da yaralının durumunu tetkik ve tespit eden kimse

OBSERVER IDENTIFICATION : English Turkish military

GÖZCÜ TANIMLAMASI:Bir çevrim kurmak ve gözcü tanımlaması yapmak için kullanılan, çağrıdaki ilk eleman

OBSERVER-TARGET DISTANCE : English Turkish military

GÖZCÜ-HEDEF MESAFESİ:Gözcüyle hedef arasında uzanan hayali doğru hat boyunca ölçülen uzaklık

OBSERVER-TARGET LINE : English Turkish military

GÖZCÜ-HEDEF HATTI:Hedefle gözcü arasında uzanan hayali doğru hat. Ayrıca bakınız: "spotting line" ve "observing line"

OBSERVER-TARGET RANGE : English Turkish military

GÖZCÜ-HEDEF MENZİLİ:Gözcüyle hedef arasında uzanan hayali doğru hat boyunca ölçülen uzaklık

OBSERVERS (EXERCISE) : English Turkish military

GÖZLEMCİLER (TATBİKAT):Bir harekata gözlemci olarak katılmak üzere ülkelerden davet edilen temsilciler

OBSERVING ANGLE : English Turkish military

GÖZETLEME AÇISI, HEDEF AÇISI:Hedeften gözcüye giden hat ile hedeften topa veya bataryaya giden hat arasında kalan açı; bir gözetleyicinin top veya bataryadan olan açısal uzaklığı

OBSERVING DETAIL : English Turkish military

GÖZETLEME POSTASI:Topçu atışlarının idaresi için gözetleme yapmak üzere, bir mevkie tayin edilen iki şahıs. Bunlardan bir direkt görüş şartları altında gözetleme yapar, diğeri esasları okur

OBSERVING INTERVAL : English Turkish military

GÖZETLEME FASILASI:Müteharrik bir hedefe ait atış esaslarının tespiti maksadıyla, birbiri ardı sıra yapılan iki gözetleme arasındaki zaman fasılası

OBSERVING LINE : English Turkish military

GÖZETLEME HATTI:Gözetleyiciden hedefe uzanan hat

OBSERVING POINT : English Turkish military

HEDEF NOKTASI:Gözetleyicinin, hedef üzerinde, nişan almak suretiyle atış esaslarını tespit ettiği nokta

OBSERVING SECTOR : English Turkish military

GÖZETLEME BÖLGESİ:Gözetleme noktasından görülebilen saha; belirli bir postaya gözetleme için tahsis edilen bölge

OBSOLETE ITEM : English Turkish military

DEMODE MALZEME:Amerikan Kara Ordusunda kullanılması artık uygun kabul edilmeyen bir madde veya montaj parçası

OBSOLETE TYPE : English Turkish military

DEMODE TİP:Askeri maksatlara elverişli olmadığı tespit ve ilan edilen her türlü malzeme

OBSTACLE : English Turkish military

ENGEL:Bir ilerlemeyi durduran, yavaşlatan veya başka yöne çeviren bir mania. Engeller; çöl, nehir, bataklık veya dağ gibi tabii; dikenli tel engeli, hendek, beton veya madeni tank tuzakları ve benzerleri gibi suni olabilir. Engeller; sabit veya portatif olabileceği gibi kıtalara yapılmış olarak verilebilir veya arazide imal edilebilirler

OBSTACLE COURSE : English Turkish military

ENGEL PARKI:Çit engeller, parmaklıklı çitler, hendekler veya diğer engel çeşitleriyle kaplı saha. Bu sahadan; erleri, arazide rastlayacakları bu gibi engelleri alt etme hususunda yetiştirmek ve kendilerine sürat, tahammül ve çeviklik hassalarını geliştirmek için faydalanılır

OBSTRUCTION : English Turkish military

ARIZA, MANİA, ENGEL:Gözetlemeyi, ateşi veya kıta hareketlerini destekleyen veya bunlara engel olan, tepe vesaire gibi, suni veya tabii arazi tafsilatı. Bu terimi, haritacılıkta, arazi tafsilatı ve arızaları anlamına gelen (terrain features) terimi ile karıştırmamalıdır

OBSTRUCTION LIGHTS : English Turkish military

ENGEL IŞIKLARI:Bir uçuş meydanını sınırlandıran herhangi bir maniayı belirtmek için kullanılan, kırmızı küreli, elektrik ampulleri veya kırmızı neon lambalar

OBSTRUCTOR : English Turkish military

ENGELLEYİCİ:Deniz mayın harbinde yalnızca mekanik mayın tarama teçhizatını engellemek veya bozmak amacıyla yerleştirilen bir tertibat

OBTURATION : English Turkish military

GAZ KAÇIŞINI ÖNLEME:Mermi ateşlendiği zaman, bir topun kama payından gaz kaçışının önlenmesi. Bu önleme; genel olarak, kovanın, barut hazinesi cidarına doğru genişlemesiyle husule gelen tecrittir

OBTURATOR : English Turkish military

GAZ PAFTASI, TEŞDİT TERTİBATI:Mermi veya kamadan, gazların kaçmasına meydan vermemek için, kama payı ucunun gaz kaçırmaz hale sokmaya yarayan cihaz

OCCULTER : English Turkish military

PANJUR:Bir ışıldakta kullanılmadığı zaman düşman tarafından görülüp yerinin tespitine engel olmak için, huzmeyi örtmeye yarayan kapak

OCCUPATION : English Turkish military

İŞGAL:Bir hedefin, esaslı bir mukavemet görmeden ele geçirilmesi

OCCUPATION CLASP : English Turkish military

İŞGAL ŞERİDİ:1945 yılından sonra bir işgal bölgesinde görev yapıldığını belirtmek için verilen madeni çubuk. Ayrıca bakınız: "army of occupation medal"