Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
OVERSEA SERVICE BAR : English Turkish military

DENİZAŞIRI HİZMET ŞERİDİ:7 Aralık 1941 ve 2 Eylül 1946 tarihleri arasında ABD Anayurdu sınırları dışında; 27 Haziran 1950 ve 27 Temmuz 1954 tarihleri arasında Kore'de ABD mensubu olarak, her altı aylık federal hizmet süresini gösteren ve yatay şekilde takılan bez şerit. Ayrıca bakınız: "chevron" ve "War Service Chevron"

OVERSEA SHIPMENT : English Turkish military

DENİZAŞIRI SEVKİYAT:Limanlar ve hava meydanları vasıtasıyla denizaşırı komutanlıklara yapılan sevkiyat

OVERSEA TERMINAL ARRIVAL DATE : English Turkish military

DENİZAŞIRI TERMİNALE VARIŞ TARİHİ:Malzemenin denizaşırı boşalma noktasına varması veya, parça parça nakliyat halinde, varmaya başlamasının tarihi

OVERSEA UNIT REPLACEMENT : English Turkish military

DENİZAŞIRI DEĞİŞTİRME BİRLİĞİ:Denizaşırı harekat alanında bulunan benzeri kuruluşla bir birliği daha ileri bir tarihte değiştirmek üzere ABD Anayurdu'nda teşkil edilip eğitilmiş bir Kara Ordusu birliği

OVERSEA UNIT REPLACEMENT SYSTEM : English Turkish military

DENİZAŞIRI BİRLİK DEĞİŞTİRME SİSTEMİ:Kara Ordusu birlik değiştirme sistemi

OVERSEAS : English Turkish military

DENİZAŞIRI:Bir memleketin milli ve siyasi sınırları dışında kalan ve denizlerle ayrılmış bulunan bölgeler. ABD ne göre Alaska ve Hawaii dahil olmak üzere kıtasal ABD nin dışında olan tüm yerler

OVERSEAS SEARCH AND RESCUE REGION : English Turkish military

DENİZAŞIRI BİRLEŞTİRİLMİŞ KOMUTANLIK BÖLGELERİ (VEYA BU BÖLGELERİN İÇ BÖLGE VEYA DENİZ BÖLGESİNE DAHİL EDİLMEMİŞ KISIMLARI):Ayrıca bakınız: "search and rescue region"

OVERSEAS STAGING AREA : English Turkish military

DENİZAŞIRI HAREKAT ARA TOPLANMA BÖLGESİ:Bak. " staging area"

OVERSHOOT : English Turkish military

PAS GEÇME:İniş yaklaşmasının tekerlekler yere dokunmadan kesildiği bir uçuş aşaması. Ayrıca bakınız: "go around mode"

OVERT PROPAGANDA (WHITE) : English Turkish military

AÇIK PROPAGANDA:Beyaz propaganda. Bak. "propaganda" ve "white propaganda"

OWNER USE CIRCUIT (CHANNEL) : English Turkish military

ÖZEL DEVRE (KANAL):Ait olduğu tek bir hizmete muhabere temin eden bir devre. Bu, her zaman için, bir birlik hizmet devresidir

OXIDIZER : English Turkish military

YAKICI MADDE:Bir roket sevk hakkı unsuru. Bir yakıtla birleşince yanışa yardımcı olan likit oksijen, nitrik asit florin veya diğer bir madde

OXYGEN MASK : English Turkish military

OKSİJEN MASKESİ:Havacıların yüksek irtifalarda solunumlarını kolaylaştırmak için gerekli oksijen almalarını mümkün kılan ve genel olarak lastikten yapılan maske

OXYGEN REGULATOR : English Turkish military

OKSİJEN REGÜLATÖRÜ:Oksijenin, oksijen tüplerinden oksijen maskesine verilmesini kontrol ve temin eden mekanik alet

OXYGEN-HYDROCARBON ENGINE : English Turkish military

OKSİJEN-HİDROKARBON MOTOR:Yakıcı madde olarak likit oksijen ve bir petrol müştaki olarak hidrokarbon bir yakıt kullanan bir roket motoru

OZONE LAYER : English Turkish military

OZON TABAKASI:Atmosferde, deniz seviyesinin ortalama 20 mil üstünde ultraviyole güneş ışımasını emen tabaka. Enerjinin emilmesi, molekül halindeki atmosfer oksijenini yalnız ozona çevirmekle kalmaz, ayrıca atmosferi ısıtıp ozon tabakasının biraz üstünde yüksek ısıda bir tabaka meydana getirir

OZONOSPHERE : English Turkish military

OZONOSFER:Üst atmosferde, ortalama 20 mil irtifada, nispeten yüksek bir ozon yoğunluğuna sahip bir tabaka. P-
Bak "orion". (Deniz karakol uçağıdır. )

P-DAY : English Turkish military

P-GÜNÜ:Askeri tüketim için mevcut bulunan bir maddenin üretim oranının, Silahlı Kuvvetler tarafından bu madde için yapılan istek oranına eşit bulunduğu an

PACE (GROUND FORCES) : English Turkish military

YÜRÜYÜŞ HIZI (KARA KUVVETLERİ):Kara Kuvvetlerinde, önceden belirtilmiş ortalama yürüyüş hızını düzenleyen bir kol veya unsurun hızı

PACE SETTER : English Turkish military

YÜRÜYÜŞ HIZI BELİRLEYİCİSİ:Kol komutanı tarafından seçilmiş kol hızını düzenlemek ve harekat emrini yerine getirmek için elzem olan yürüyüş hızını oluşturmak üzere öndeki araçta veya unsurda yolculuk yapan birey

PACK : English Turkish military

AMBALAJ; AMBALAJLAMAK:Nakliyat sırasında malzeme veya gruplarını korumak için yapılan ambalaj işi; malzemeyi veya malzeme gruplarını bu maksatla ambalajlamak. Bak. "amphibious pack", "oversea pack"

PACK ARTILLERY : English Turkish military

YÜKLÜ TOPÇU:Yük hayvanlarıyla parçalar halinde taşınan veya paraşütle atılan topçu. Yüklü topun parçaları nakil için sökülür ve ateş için tekrar takılır. Bu silahlar, tekerlekler üzerinde çekildiği taktirde, çekili topçu (towed artillery) durumuna gelir

PACK ASSEMBLY : English Turkish military

PARAŞÜT BOHÇASI:Bak. "pack"

PACK CARRIER : English Turkish military

SİMİT ÖRTME BEZİ:ABD Ordusu'nda; arka çantasının üzerinde bulunan ve battaniye simidinin üstünü örtmeye yarayan çadır bezinden örtü

PACK HEAD : English Turkish military

MEKKARE İNDİRME YERİ:Hayvanlarla taşınan ikmal maddelerinin, boşaltıldığı ve tertip edildikleri yerlerde genel olarak, diğer nakil araçlarıyla dağıtıldığı yer; bu işi yapan ikmal tesisi