Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
PARALLAX CORRECTION : English Turkish military

MEVKİ FARKI DÜZELTMESİ:Bir hedefin; toptan ölçülen mevki ile gözetleyici mevziinden ölçülen mevkii arasındaki fark için hesaplanmış düzeltme

PARALLAX DIFFERENCE : English Turkish military

PARALAKS FARKI:Bir cismin tepesinin yer değiştirmesiyle kaidesine nazaran meydana gelen ve cismin bir hava fotoğrafı stereo çiftindeki iki ayrı hayaliyle ölçülen fark

PARALLAX ERROR : English Turkish military

PARALAKS HATASI:Bir alet taksimatının, tam cepheden okunacak yerde, yandan okunması yüzünden meydana gelen hata

PARALLAX OFFSET MECHANISM : English Turkish military

MEVKİ FARKI GİDERME TERTİBATI:Dinleme cihazının üzerinde bulunan ve dinleme cihazını, vereceği bilgileri kullanacak olan batarya veya ışıldaktan biraz mesafeli olarak yerleştirilmiş olmaktan doğacak mevki farkı hatalarını düzelten cihaz

PARALLEL : English Turkish military

KOŞUT; PARALEL:Aynı istikamette düz olarak uzanan ve boydan boya her noktası eşit aralıkta olan

PARALLEL CLASSIFICATION : English Turkish military

PARALEL SINIFLANDIRMA:Demiryolu terminolojisinde, askeri nakliye araçları ve teçhizatının ve bunların yüklenebileceklerini bir kategoriye dahil sıradan vagonların ana özellikleri hususundaki mukayeseli bir çalışmaya dayanarak alelade askeri nakliye araçları ve teçhizatının sınıflandırılması

PARALLEL OF LATITUDE : English Turkish military

ENLEM:Bak. "parallel"

PARALLEL SHEAF : English Turkish military

PARALEL DEMET:Topçu ve deniz top ateş desteğinde, bütün topların atış yüzeylerinin paralel olduğu demet. Ayrıca bakınız: "converged sheaf", "open sheaf", "special sheaf",

PARALLEL STAFF : English Turkish military

PARALEL KARARGAH:Her görev yerine her millet veya sınıfa mensup ve paralel olarak çalışan bir subayın tayin edildiği bir karargah heyeti. Bak. " staff", "integrated staff", "combined staff", "joint staff"

PARALLEL TRAINING : English Turkish military

ÇIRAK EĞİTİMİ:Bir şahsa uzman durumundaki başka bir şahıs tarafından, temel veya tekamül teknik eğitimi yaptırılmak suretiyle, yürütülen bir çeşit öğretim usulü. Buna (apprentice training) de denir

PARALLEL TRENCH : English Turkish military

PARALEL İRTİBAT BÜROSU HENDEĞİ:Cepheye paralel olan ve özellikle yan irtibatı, icabında, irtibat için kullanılan siper

PARALYZING GAS : English Turkish military

FELÇ YAPAN GAZ:Kimya harbinde; felç meydana getirmek için kullanılan ve çok defa, gaz şeklinde olan kimya harbi maddesi. Hidrosiyanik asit, hidrojen sülfat ve karbon monoksit en çok kullanılan felç yapıcı gazlar arasındadır

PARAMILITARY : English Turkish military

MİLİS, PARAMİLİTER:

PARAMILITARY FORCES : English Turkish military

MİLİS KUVVETLER:Bir memleketin muvazzaf silahlı kuvvetlerinden ayrı fakat, kuruluş, teçhizat, eğitim veya görev bakımlarından bunlara benzeyen kuvvetler veya gruplar. Bunlar sadece milis kuvvetler olmayıp, gerektiğinde askeri harekatı destekleyebilecek yarı askeri karakterde kuvvetlerdir. İtalya'da KARABİNİARİ jandarma teşkilatı gibi

PARAMILITARY OPERATION : English Turkish military

MİLİS HAREKATI:Milis kuvvetler tarafından girişilmiş bir harekat

PARAPET : English Turkish military

ÖN SİPER; TOPRAK SİPER:Bir siper veya silah mevziinin önüne, personeli düşman göz ve ateşinden korumak için yığılan ve çok defa, toprak olan alçak bir set. Bak. "breastwork" ve "parados"

PARAPHRASE : English Turkish military

PARAFRAZ, HABERİ ŞEKLEN DEĞİŞTİRMEK:Bir haberin anlamına dokunmadan, ifade tarzını değiştirmek

PARARESCUE TEAM : English Turkish military

PARAŞÜTLÜ KURTARMA TİMİ:Bir olay yerine, karadan veya paraşütle atlamak; suretiyle havadan sızıp tıbbi yardımda bulunacak, hayatı kurtarma metodları uygulayacak ve hatta kalanları kurtaracak nitelikte özel surette yetiştirilmiş personel

PARASITE DRAG : English Turkish military

MUZIR GERİLEME:Bir uçağın gerilemesinde, kaldırılışın sebep olduğu gerileme dışında kalan kısım. Bak. "drag". ı

PARASOLE MONOPLANE : English Turkish military

ŞEMSİYE KANATLI TEK SATIHLI UÇAK:Bak. "monoplane"

PARATROOPS : English Turkish military

PARAŞÜT KITALARI:Bak. "parachute troops"

PARAVANE : English Turkish military

PARAVAN:Geminin başında bulunan bir donanıma bağlı birhalatla, çekildiği zaman geminin yanlarına doğru açılan ve geminin rotası üzerindeki demirlenmiş mayınların kablolarını kesen koruyucu bir sualtı cihazı. Halatlar kesilince, meydana çıkacak mayınlar görülüp tahrip edilebilir

PARELOTOK : English Turkish military

PARELOTOK:Aktif toprak tabakasının buzları çözülmüş kısmı ile, bir talik arasındaki soyut bir donmuş toprak tabakası. Bu tabaka, genellikle, bir veya iki mevsim devam eder ve kışın çok soğuk, yazın normalden aşağı sıcaklıkta olmasından dolayı, yaz çözümü aktif toprak tabakasını tamamen eritmediği zaman meydana gelir

PARENT STATION : English Turkish military

ANA İKMAL İSTASYONU:Bir başka tesis veya müstakil teşkile ait müşterek destek ihtiyaçlarının tamamını veya bir kısmını temin ile görevlendirilmiş bir teşkil, tesis

PARENT UNIT : English Turkish military

ANA BİRLİK:Daha küçük bir birliğin veya tek erin bağlı olduğu teşkil. Daha küçük bir birlik, başka bir şekilde özel görev veya müfreze hizmet yapabilmekle beraber, yine de ana birliğe bağlı olabilir