Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
PETTY OFFICER : English Turkish military

DENİZ ASTSUBAY:Deniz kuvvetlerinde, Kara Ordusundaki astsubaylara tekabül eden askeri şahıs. Deniz astsubaylarının dört derecesi vardır; deniz astsubay kıdemli başçavuşu (chief petty officer), deniz astsubay üstçavuş (petty officer, second class) ve deniz astsubayı çavuş (petty officer, third class)

PETTY OFFICER, SECOND CLASS : English Turkish military

DENİZ ASTSUBAY ÜSTÇAVUŞ:Bak. " petty officer"

PETTY OFFICER, THIRD CLASS : English Turkish military

DENİZ ASTSUBAY ÇAVUŞ:Bak. "petty officer"

PHALANX : English Turkish military

PHALANX (SİLAH SİSTEMİ):Gemilere tehdit oluşturan füzelere karşı otomatik ve otonom terminal savunma sağlayan kapalı bir silah sistemi. Bu sistem; kendine yeterli araştırma ve izleme radarlarını, silah kontrolünü ve topun çapından daha küçük mermi ateşleyen 20 mm'lik M61 topunu içermektedir

PHANTOM CIRCUIT : English Turkish military

FANTOM DEVRESİ:Mevcut iki fiziki devre üzerine yayım bobinleri (mintakile bobinleri) vasıtasıyla bir ek devre koyarak elde edilen telefon veya telgraf devresi

PHANTOM II : English Turkish military

PHANTOM II:Çift motorlu, süpersonik, çok amaçlı, bütün hava koşullarında uçabilen bir avcı/bombardıman jet uçağı. Karadan ve uçak gemilerinden havalanmakta, ve hem havadan havaya hem de havadan karaya yönelik silahları kullanmaktadır. Phantom, mühim bir hava önleme yakın hava desteği ve donanma savunma uçağıdır. Lazer bombalaması, elektronik bombalaması ve radar bombalaması gibi özel görevler yeknesak, rutin imkan ve kabiliyetler olarak düşünülmektedir. Nükleer ve nükleer olmayan silahları kullanacak kapasitedir. F-4 olarak bilinmektedir. FR-4 foto-keşif tipidir

PHANTOM ORDER : English Turkish military

TASLAK SİPARİŞ:Belirli maddelerin savaş zamanında istihsali için gerekli ön planlamanın barıştan hazırlanması ve esas yetki alınır alınmaz derhal sözleşmenin icrasına geçilmesi hükümlerini ihtiva eder şekilde bir endüstri müessesesi ile yapılan taslak sözleşme

PHARMACY CORPS : English Turkish military

ECZACI SINIFI:Ordu sağlık teşkilatının eski bir sınıfı. Evvelce sağlık hizmetlerinin eczacılıkla ilgili işlerinden sorumlu olan bu sınıf halen, özel bir sınıf mahiyeti taşımaksızın ordu sağlık teşkilatı içinde vazife görür

PHASE : English Turkish military

KRİPTO FASILASI:Kriptografide fasıla

PHASE DIFFERENCE : English Turkish military

FAZ FARKI:Bir sesin iki kulak tarafından alınışı arasındaki zaman farkı. Genel olarak, bir kulak diğerinden, saniyenin küçük bölüntüsü kadar farkla daha erken işittiğinden, bir sesin istikametini ayırt etme hassası, bu faz farkına bağlıdır. Çift kulakla ses dengesi, yani bir sesin iki kulakla aynı zamanda işitilmesi, baş, faz farkı sıfıra indirilecek şekilde, çevirmek suretiyle temin edilir

PHASE LINE : English Turkish military

SAFHA HATTI:Askeri harekatın kontrol ve koordinasyonu için faydalanılan ve genel olarak taarruz bölgesi genişliğince uzanmış araziden ibaret olan bir hat. Ayrıca bakınız: " report line"

PHASE OF THE ATTACK : English Turkish military

TAARRUZ SAFHASI:Bir taarruzun belli bir devresi. Bir taarruz, genellikle, yaklaşma yürüyüşü (approach march), açılma (development), yayılma (deployment), ateş muharebesi (fire fight), hücum (assault), yeniden düzenleme (reorganization) ve başarıdan faydalanma (exploitation) gibi safhaları ihtiva eder. Bunların her biri, taarruzun ayrı bir safhası durumundadır

PHASED CONCEPT OF OPERATIONS : English Turkish military

SAFHALI HAREKET TASARISI:Esas işlerin yapılmasında takip edilecek faaliyet planının belirli safhalarına ait taslak

PHASED PROVISIONING CONCEPT : English Turkish military

SAFHALI TEDARİK İLKESİ:

PHASES OF MILITARY GOVERNMENT : English Turkish military

ASKERİ HÜKÜMET KURULUŞ SAFHALARI:

PHASES OF SMOKE : English Turkish military

SİS SAFHALARI:
MÜNFERİT SİS SÜTUNUKAP VEYA JENERATÖRLERDEN MÜNFERİT OLARAK YÜKSELEN SİS SÜTUNU
GELİŞME SAFHASI MÜNFERİT SÜTUNLARIN BİRBİRLERİYLE BİRLEŞMEYE BAŞLADIKLARI SAFHA;
YOĞUN SİS SAFHASI MÜTECANİS SİS PERDESİNİN TEŞEKKÜL VE DEVAM ETTİĞİ SAFHA;
DAĞILMA SAFHASI SİS YOĞUNLUĞUNUN AZALDIĞI VE ÖRTÜ TESİRİNİN ARTIK ORTADAN KALKTIĞI SAFHA; Bak. "smoke blanket", "type of smoke"

PHASES OF TRAINING : English Turkish military

EĞİTİM SAFHALARI:Kara ordusu eğitim programlarının ihtiva ettiği beş resmi safhası. Temel muharebe eğitimi; teker tekamül eğitimi, temel birlik eğitimi birlik tekamül eğitimi, arazi tatbikatları ve manevralardır. Büyük komutanların kararıyla programa (harekat hazırlık eğitimi) adı altında altıncı bir safha dahil edilir. Bak. "operational readiness training"

PHASING : English Turkish military

SAFHALAMA:Kıta, teçhizat ve ikmal maddelerinin bir program dahilinde ihtiyaç hissedilecek ve faaliyette bulunabilecekleri zamanda ve yerde, safha safha bir harekat bölgesine getirilmesi. Safhalama; özellikle amfibi ve hava indirme harekatının planlanma ve idaresinde kullanılır

PHENYLDICHLORARSINE : English Turkish military

FENİLDİKLORARSİN PHOENIX:Elektronik güdümlü/hedefle güdümlü (homing) uzun menzilli, havadan havaya kullanılan bir füze. AIM-54 olarak bilinmektedir

PHONETIC ALPHABET : English Turkish military

HECELEME ALFABESİ:Telsiz ve telefonla verilen haberler de harflerin anlaşılması için kullanılan standart kelimeler. Aşağıdaki kelimeler alfabedeki her harfi belirtmek için NATO'ca kabul edilmiş kelimelerdir: Alfa, Bravo, Charlie, Delta, Echo, Foxtrot, Golf, Hotel, İndia, Juliet, Kilo, Lima, Mike, November, Oscar, Papa, Quebec, Romeo, Sierra, Tango, Uniform, Victor, Whiskey, X-Ray, Yankee, Zulu. (Milli maksatlar içinde heceleme tablosu veya kelimeleri de mevcuttur. )

PHONY MINE (LAND MINE WARFARE) : English Turkish military

SAHTE MAYIN (KARA MAYIN HARBİ):Sahte bir mayın tarlasında bir mayına benzetilerek kullanılan cisim. Bu cisim, mevcut herhangi bir malzemeden meydana getirilebilir. Bak. "mine (land mine warfare) "

PHONY MINEFIELD : English Turkish military

SAHTE MAYIN TARLASI:Düşmanı aldatmak amacıyla, bir mayın tarlasına benzetilen bir arazi parçası. Ayrıca bakınız: "gap", "minefield"

PHOSGENE : English Turkish military

FOSGEN (KİMYASAL MADDESİ):Yeni biçilmiş ot veya taze mısır kokusu veren, zehirli bir kimya maddesi. Nefes tıkanıklığına, öksürüğe ve akciğerlerde hasara yol açar

PHOSPHATE FINISH : English Turkish military

FOSFATLI CİLA:Erozyona karşı mukavemet temin etmek maksadıyla afif ateşli silah, top ve motorlu araç parçalarına tatbik edilen siyah cila. Bak. "bluing"

PHOSPHORUS : English Turkish military

FOSFOR:Yangın çıkarmak için kullanılan kimya maddesi. Fosforun; biri, zehirli bulunmayan fakat, okside edici kimya maddeleri ile karıştırıldığı zaman son derece yanıcı olan beyaz fosfor olmak üzere iki nevi vardır. Beyaz fosfor (white phosphorus) çok defa, sis meydana getirmek için kullanılır