English Turkish military
PICKET SHIP : English Turkish military
KARAKOL GEMİSİ:Füzeleri takip etmek ve kurtarmak için özel surette teçhiz edilmiş bir vasıta olarak kullanılan açık deniz gemilerinden biri. Karakol gemisinden, füze atış sahasını uzatmak için faydalanılabilir
PICKUP FIELD : English Turkish military
KAPKAÇ ALANI:Uçağın, inişe lüzum kalmadan, yere yaklaşarak, arkasında sürüklediği kancalı bir halatla haberleri alabileceği açık alan
PICKUP LIGHT : English Turkish military
KILAVUZ IŞILDAĞI:Hava savunma birliklerinde kullanılan ve bir bölgeyi araştırmak veya hava hedeflerini tespit etmek için, dinleme cihazı ya da radar ile birlikte çalışan bir ışıldak
PICKUP MESSAGE : English Turkish military
KAPKAÇ HABER:Alçaktan uçan bir uçağın arkasından yerde sürünen kancalı bir halat ile yerden alınan haber
PICKUP POINT : English Turkish military
TOPLAMA NOKTASI:Havadaki helikopterin yerdeki personeli helikoptere alma noktası
PICRID ACID : English Turkish military
PİKRİT ASİT:Diğer nitro bileşimler ile birlikte karışımlar halinde geniş ölçüde kullanılan, trinitrolmen'den daha kuvvetli, daha süratli infilak maddesi
PICRITOL : English Turkish military
PİKRİTOL:D-İnfilak maddesi ile TNT den ibaret bir infilak maddesi
PICTOGRAPH : English Turkish military
RESİMLİ GRAFİK:
PICTOMAP : English Turkish military
PİKTOMAP:Standart bir mozaiğin fotoğrafla tasvirinin bir pictomap yöntemi vasıtasıyla tefsir edilebilir renklere ve sembollere dönüştürülmüş olduğu topografik harita
PICTORIAL : English Turkish military
FOTO-FİLİM İŞLERİ:Kara ordusu foto, filim, televizyon çalışmaları ve Kara Ordusu sinema filmi, projeksiyon dağıtımı ile ilgili genel bir terim
PICTORIAL SYMBOLIZATION : English Turkish military
FOTO-FİLİM SEMBOLİZASYONU:Temsil ettikleri hususiyetlerin optik özelliklerini nakleden, ifade eden sembollerin kullanımı
PICTURE POINT : English Turkish military
FOTOĞRAF NOKTASI:Bir hava fotoğrafı üzerinde, kolaylıkla bulunabilmesi için bir yuvarlak veya çarpı ile işaretlenmiş, belirli bir arazi şekli. Fotoğraf noktası, genel olarak, fotoğraf haritası yapımında, bir nirengi noktası olarak kullanılan bir mevkidir. `
PIECE : English Turkish military
TEK SİLAH; TOP:Herhangi bir ateşli silah. Bir topçu silahı, bir makineli tüfek veya bir piyade tüfeğine bu isim verilir
PIECE CHART (DIAGRAM) : English Turkish military
DAİREVİ GRAFİK; DAİRESEL GRAFİK:
PIECE MARK : English Turkish military
PARÇA İŞARETİ:Tek bir parça, tali komple parça veya komple parçanın tanıtma numarası
PIECE PART : English Turkish military
KÜÇÜK PARÇA:Komple bir malzemenin ihtiva ettiği en küçük unsur veya kısım. Örneğin; vida, rezistans ve preste imal edilen küçük parçalar gibi
PIECE WORK BASIS : English Turkish military
PARÇA BAŞINA; PARÇA HESABIYLA:
PIECEMEAL ATTACK : English Turkish military
PARÇA PARÇA TAARRUZ:Çeşitli birliklerin ele geçtikçe kullandıkları veya planlanmış bir taarruzun zamanında yapılmaması üzerine faaliyetin, düşmanı ayrı ayrı meşgul edecek safhalar haline getirildiği bir taarruz muharebesi
PIECEMEAL MOBILIZATION : English Turkish military
PARÇA PARÇA SEFERBERLİK:Bir harp veya milli tehlike halinde, silahlı kuvvetlerin topyekün seferber edilmeyerek, zaruret ve lüzum görüldükçe, parça parça seferber edilmesi
PIER MOUNT : English Turkish military
PİLYE MESNET:Açı ölçen bir alet; daima bir mesnet teşkil etmek üzere beton içine veya çeliğe tespit edilmiş üç ayak başlığı
PIERS : English Turkish military
KOLON VEYA MÜREKKEP AYAKLAR:Köprülerde kullanılan kargir orta ayaklar
PIGEON : English Turkish military
PIGEON KODU:Hava önlemede, "Manyetik 4 kerteriz ve üssün (veya belirtilen birliğin) size olan mesafesi------ derece----- mildir " anlamına gelen kod
PIGEON LOFT : English Turkish military
GÜVERCİNLİK:Askeri haberleşmede kullanılan güvercinlere mahsus güvercinlik.. Güvercinlikler; üretme, besleme bakım ve eğitim için lüzumlu kısımları ihtiva eder
PIGEONNER : English Turkish military
GÜVERCİNCİ:Askeri haberlerin ulaştırılmasında kullanılan muhabere güvercinlerinin yuvaları, bakımları, terbiye ve eğitimleri ile görevli kimse
PIKE : English Turkish military
FLAMA DİREĞİ; SANCAK DİREĞİ:Bak. "lance"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani