English Turkish military
PIT SHEAD : English Turkish military
HEDEF MALZEME SUNDURMASI:Hedef malzemesini depo etmeye yarayan ve hedef çukuru civarında bulunan küçük bina veya sundurma
PITCH : English Turkish military
AŞAĞI YUKARI HAREKET (PITCH):
Bir uçak veya geminin kendi yan ekseninde dönmesi, (veya baş-kıç yapması),
Hava fotoğrafçılığında, fotoğraf makinesinin uçağın enine ekseninde dönmesi,
ÇADIR KURMAK: Bu anlamda yalnız çadır kurmakta kullanılır.
HATVE: Birbirini takip eden vida dişleri veya benzeri helezoni cihaz üzerinde, karşılıklı noktalar arasında uzun eksenden ölçülen mesafe.
HATVE; PERVANE HATVESİ: Bir pervanenin 360 derecelik bir devri esnasında bir uçağı ileri doğru götürdüğü mesafe
PITCH ANGLE : English Turkish military
ALÇALMA/YÜKSELME AÇISI:Uçağın uzunlamasına ekseni ile yeryüzünün yatay düzlemi arasındaki açı. Aynı zamanda buna "indination angle-meyil açısı" denmektedir
PITCH INDICATOR : English Turkish military
HATVE GÖSTERGESİ:Pervane hatvesini gösteren alet
PITCHOVER : English Turkish military
YUNUSLAMA; AŞAĞI YUNUSLAMA:Bir roketin bir kavis çizdiği ve yükseliş ifade etmeyen bir istikamete yöneldiği zaman dikeye nazaran yaptığı programlı dönüş
PITCHUP : English Turkish military
YUKARI YUNUSLAMA:Bir füzeyi dikey bir yükselişe geçiren düzeltme hareketi
PITOT TUBE : English Turkish military
PITOT BORUSU:Açık ucu hava akımı istikametine yöneltilmiş, silindir şeklinde, içi boş boru. Bu boru, özellikle hava hızı göstergelerinde uçuş (çarpma) basıncını ölçmeye yarar
PITOT-STATIC TUBE : English Turkish military
PİTOT-STATİK BORUSU:Vuruş (dinamik) basıncı ile statik basınç arasındaki farkı değerlendirmek için kullanılan bir pilot ve statik borunun paralel veya müşterek eksenli olarak birleştirilmiş şekli. Vuruş basıncı ile statik basınç arasındaki fark, borudan geçen akım hızının bir fonksiyonudur ve uçuş halindeki bir uçağın hava hızını göstermeye yarar
PITTED : English Turkish military
KARINCALI; KARINCALAŞMIŞ:Paslanma, asitle aşınma veya diğer nedenlerle meydana gelmiş küçük oyuntu veya delikleri bulunan. Nemli kalan silahlarda madeni kısımlar karıncalanabilir
PIVOT : English Turkish military
PİVOT GEMİSİ:
PIVOT MAN : English Turkish military
ÇARK NOKTASI ERİ; DÖNÜŞ NOKTASI ERİ:Bak. "pivot"
PIVOT OF MANEUVER : English Turkish military
TESPİT KUVVETİ:Taarruz eden bir kuvvetin bir kısmı. Büyük kısım düşmana kati sonuçlu hareketi yaparken, bu kısım düşmanı ateş altına alır ve olduğu yerde durdurmaya çalışır
PLACE MARK : English Turkish military
YER ÖLÇME NİRENGİSİ; YER ÖLÇME KONTROL NOKTASI:Arazide ve harita üzerinde mevkii, yüksekliği ve yatay değerleri tam olarak bilinen belirli bir nokta, topların mevkilerini kestirmede müracaat noktası olarak kullanılır
PLAIN CODE : English Turkish military
AÇIK KOD:Şifrelenmiş ve şifresi açılmış kod
PLAIN COMPONENT : English Turkish military
AÇIK UNSUR:Bir şifre alfabesinin açık sembolleri ihtiva eden sırası. Bak. "cipher component"
PLAIN COORDINATES : English Turkish military
AÇIK KOORDİNATLAR:Kriptografide; şifreleme formu üzerinde bir şifre karesi iki koordinat grubundan biri olarak görünen açık, tek basamaklı rakamlar ve harfler sırası
PLAIN LANGUAGE : English Turkish military
AÇIK İFADE:Bak. "plain text"
PLAIN TEXT : English Turkish military
AÇIK METİN:Bir anlam taşıyan ve şifre anahtarı uygulanmadan okunup anlaşılabilin metin veya işaretler. Buna "clear text" veya "plain language" de denir
PLAINDRESS : English Turkish military
AÇIK ADRESLİ HABER:Gönderen makam ile gönderilen makamın isimleri metnin dışında açık olarak gösterilen bir haber tipi. Bak. "codress"
PLAN : English Turkish military
PLAN:Genellikle bir şehir veya çok küçük bir bölgenin çok büyük ölçekli haritası
PLAN FOR LANDING : English Turkish military
ÇIKARMA PLANI:Amfibi harekatlarda, münferit olarak hazırlanmış ve birlikte ele alındıkları zaman, gemiden kıyıya intikalin (ship to shore movement) icrası ile ilgili bütün talimatı ayrıntılı olarak gösteren deniz ve çıkarma kuvveti dokümanlarını ifade eden birleşik bir terim. Ayrıca bakınız: "landing diagram", "ship-to-shape movement"
PLAN OF ACTION : English Turkish military
İŞ PLANI; HAREKAT TARZI PLANI:Verilen bir askeri vazifede kullanılacak olan teferruatlı manevra ve hareket planları. Bu plan; düşman ve dost kaynaklı, tertibat ve arazi gibi esasların tetkikine dayanır
PLAN OF ATTACK : English Turkish military
TAARRUZ PLANI:Bir taarruzda varılacak hedefleri, asıl taarruzun istikametini, birliklerin cephe boyunca bölümünü, ateş destek unsurlarının kullanılmasını ve emniyet ve keşif tedbirlerini de ihtiva etmek üzere hazırlanan teferruatlı plan. Bir taarruz planı, bir topçu ateş planı (plan of fire) ile bir manevra planı (plan of maneuver) nı ihtiva eder
PLAN OF CAMPAIGN : English Turkish military
SEFER PLANI:Düşman kuvvetleri, harekat alanları, mevcut dost kuvvetler, siyasi ve askeri hedefler vesaire hakkında elde edilebilen bilgilere dayanılarak hazırlanan etraflı ve genel mahiyette stratejik plan. Bu terimi, bir seferberliğin hazırlanmasına ait esasları hazardan itibaren düzenlemek maksadıyla yapılan ve ancak harp tehlikesinin katileşmesi halinde tatbik mevkiine konulan seferberlik planı (mobilization plan) ile karıştırmamak gerekir. Buna (campaign plan) da denir
PLAN OF DEFENSE : English Turkish military
SAVUNMA PLANI:Bir mevzii veya bölgenin düşman taarruzu karşısında savunmasını temin etmek için gerekli teferruatı da içine alacak şekilde planlanmış tertibat ve manevralar. Komutan tarafından yapılan bu planlar, kıtaların muhtelif mıntıkalara taksimi, emniyetin tesisi, ateşlerin koordine edilmesi, karşı taarruzların teferruatı vesaire gibi hususları içine alır
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani