Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
POLYALPHABETIC : English Turkish military

ÇOK ALFABELİ İKAME:Çok alfabeli ikame ile şifrelenen bir metinde mevcut tekerrür özelliklerinin toplamı

POLYALPHABETIC SUBSTITUTION : English Turkish military

ÇOK ALFABELİ İKAME:Kriptografide bir ikame usulü. Bu usulde; genellikle, tek harflerden ibaret olan açık metin unsurları, bir defadan daha çok ve belirli bir sıra ile kullanılabilen çeşitli alfabelerden meydana gelmiş bir seri ile birbiri arkasından şifrelenir

POLYCONIC PROJECTION : English Turkish military

POLİKONİK PROJEKSİYON:Konik harita projeksiyonu. Bu projeksiyonda, koni, belirli bir enleme ya teğettir, ya da bir enlemden geçer. Merkez meridyeni düz hattır, diğer meridyenler eğridir. Enlemlerin yarıçapları, enlem derecesinin kotanjantı oranında azalır

POLYGONAL SOIL : English Turkish military

POLİGONAL TOPRAK:Donma, don çözülmesi veya toprak buzu parçaları ya da her ikisinin etkisiyle meydana gelen, çok veya az muntazam Arz sathı şekilleri. Tiyal bölgesinin büyük bir kısmını kaplayan ve drenajın iyi olmadığına delalet eden tabii bir olay

POLYGRAPHIC SUBSTITUTION : English Turkish military

ÇOK İBARELİ İKAME:Kriptografide; bir çeşit ikame usulü. Bu usulde; açık metnin bölünme unsurları sayılan ve birbirini takip eden harf toplulukları şifreleme için birim teşkil eder

POLYNIA : English Turkish military

POLİNYA:Bir nehirde; sıcak suların, mahalli olarak içeri akışı ile meydana gelen donmamış saha

POLYVALENT VOCATIONAL TRAINING : English Turkish military

ÇOK KARŞILIKLI ALFABE:Açık metne ait harfi bir çok harften mürekkep bir şifre birimi ile temsil edilen alfabe

POMPOM : English Turkish military

POMPOM TOPU:Bir araya getirilmiş bir kaç namludan ibaret olan ve tek namlulu gibi bir bütün halinde işleyen bir çeşit otomatik silah. Pompom topları, özellikle gemilerde hava savunma silahı olarak kullanılır

PONCHO : English Turkish military

YAĞMURLUK; PONÇO:Baştan geçirilmesi için ortasında bir delik bulunan, su geçmez, dikdörtgen şeklinde geniş bir kumaş parçası. Ponçolar, yağmur pelerini olarak kullanılır

PONTOON : English Turkish military

TOMBAZ:Geçici bir askeri köprünün yüzücü ayaklarından biri veya, bir çok şeyleri su üstünde karşıya geçirmek için bir sal olarak kullanılan hafif kayık veya yüzücü araç. Buna bazen "pontoon" da denir

PONTOON BOAT : English Turkish military

TOMBAZ KAYIK; DUBA:Yüzücü mesnet veya tombaz olarak kullanılan hafif kayık

PONTOON BRIDGE : English Turkish military

TOMBAZ KÖPRÜ:Tombazlardan yapılan geçici köprü

PONTOON FERRY : English Turkish military

TOMBAZ TAKIMI:Genel olarak üzerinde bir döşeme bulunan ve bir veya bir kaç tombaz kayıktan meydana gelen sal. Tombaz takımı; bir ırmak veya nehir üzerinden insan veya eşya taşımak için kullanılır. Buna "pontoon raft ferry" de denir

PONTOON RAFT FERRY : English Turkish military

TOMBAZ TAKIMI; SAL TAKIMI:Bak. "pontoon ferry"

POOL : English Turkish military

İKMAL MERKEZİ TEŞKİL ETMEK:Başka faaliyet unsurlarının, ihtiyaç halinde çekebilecekleri bir vasıta veya personel ikmalini elde bulundurmak ve idare etmek. Bir ikmal merkezi teşkilinin belli başlı maksadı, toplu halde tutulan (akaryakıt merkezi, iş ve malzeme merkezi gibi) vasıta ve personelin kullanılmasında azami verim sağlanmasına yardımcı olmaktır

POOL EQUIPMENT : English Turkish military

ÖZEL GÖREV MALZEMESİ:Belirli bir mahiyette olmaları veya kendilerine mahsus özelliklere sahip bulunmaları dolayısıyla normal dağıtıma dahil edilmeyen ve kullanılmaları, belirli bir teşkilin görevinden ziyade, bir harekat alanındaki normal şartlara göre tayin edilen özel tip teçhizat. Buna "pool item" de denir

POOL ITEM : English Turkish military

ÖZEL GÖREV MALZEMESİ:Bak. "pool equipment"

POPEYE : English Turkish military

POPEYE (KODU):Hava önlemede, "görünürlüğün azaldığı bulutlarda veya bölgede" anlamına gelen bir kod

PORT : English Turkish military

LİMAN:Gemilerin yüklerini boşaltabilecekleri veya alabilecekleri yer. Bu terim, deniz kıyısında, seyrüsefer edilebilir nehirlerde veya dahili; su yollarında gemilerin girebilecekleri herhangi bir liman içermektedir. "ports-limanlar" terimi; hava meydanları, hava limanları olarak adlandırılan hava tesisleri ile birlikte kullanılmamalıdır. Bak. "control port", "indoctrination port", "major port", "minor port", "secondary port", "water terminal"

PORT AGENCY : English Turkish military

LİMAN BÜROSU:Ulaştırma bölgesinin (transportation zone) bir sahra bürosu. Bu büro; yabancı yardımı ve karşılıklı hava sevkiyatı kategorisine giren ikmal maddeleri ve teçhizatın ithal ve ihraç edilmesiyle ilgili sevkiyatı yapar ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından verilen yetki dahilinde, sevkiyatı ilgilendiren işlerle meşgul olur

PORT AND BEACH CLEARANCE : English Turkish military

LİMAN VE PLAJ BOŞALTMASI:Deniz trafiğinde tıkanıklığa ve gecikmelere mani olmak ve ikmal maddeleri akışını çabuklaştırmak maksadıyla, limanda toplanmış ikmal maddelerinin kıyı bölgesinden kaldırılması

PORT AREA : English Turkish military

LİMAN BÖLGESİ:Belirli bir liman komisyonunun veya böyle bir komisyonun bulunmaması halinde, benzeri yetkilere sahip diğer bir idari makamın idaresi altında bulunan bölge

PORT ARMS : English Turkish military

ÇAPRAZ TUTUŞ !:Bu vaziyeti almak için verilen komut

PORT BERTHING CAPACITY : English Turkish military

LİMAN PALAMAR KAPASİTESİ; LİMAN BARINDIRMA KAPASİTESİ:Bir limanın gemileri istiap ve barındırma kapasitesi

PORT CALL : English Turkish military

LİMAN ULAŞTIRMA İSTEĞİ:İkmal maddeleri, personel veya birliklerin bir çıkış noktasından (bindirme, hazırlık ve harekat planlama bölgelerini içine alan) yükleme veya bindirme sahasına intikali için yükleme makamından yapılan istek. Yük veya personelin bir liman veya terminale varmaları arzu edilen zamanda bu istek içinde belirtilir