English Turkish military
PREBURST FALLOUT PREDICTION : English Turkish military
İNFİLAK ÖNCESİ SERPİNTİ HESAPLAMASI:İnfilaktan sonra meydana gelmesi muhtemel serpintinin, infilaktan önce hesaplanması işlemi
PRECAUTION : English Turkish military
İHTİYAT ÖN TEDBİR:
PRECAUTIONARY LAUNCH : English Turkish military
İHTİYAT KABİLİNDEN FIRLATMA:Karada/uçak gemisinde bulunan dost uçakların tahrip edilmesini ve silahların kullanılmaz hale gelmesini önlemek üzere, yakında vaki olmasından korkulan nükleer taarruz tehlikesi altındaki nükleer silahla yüklü uçakların fırlatılması
PRECEDENCE : English Turkish military
KIDEM; KIDEMCİLİK:Başkalarından önce bulunma, mevki düzenleme hal ve hareketi. Kıdemlilik, özellikle, askeri rütbeye, tayin yeri, tarihi vesaireye dayanır
PRECEDENCE (DOD-IADB, NATO) : English Turkish military
İVEDİLİK DERECESİ; ÖNCELİK DERECESİ (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, AMERİKAN SAVUNMA KURULU, NATO):
MUHABERE: Muhabere personeline nispi işlem sırasını ve alıcıya (gönderilen makama) mesajın dikkate alınması gereken sırayı göstermek üzere gönderici tarafından mesaja konulan bir işaret.
KEŞİF: Talep olunan görevin, tespit edilmiş bir öncelik derecesinde, nispi önemini göstermek üzere, harf işareti. Ayrıca bakınız: "flash message", "immediate message", "priority message", "routine message"
PRECEDENCE DESIGNATION : English Turkish military
İVEDİLİK İŞARETİ:Gönderen tarafından haberlerin başına konulan ve ivedilik derecesi ile haberin işlem sırasını belirten harf veya harfler. Aynı ivedilik derecesini taşıyan haberler, haber merkezi tarafından alınış sırasına göre işleme tabi tutulur
PRECEDENT FILE : English Turkish military
PRENSİPLER DOSYASI:Bak. "policy file"
PRECESSION : English Turkish military
PRESESYON:Bak. "apparent precession" "induced precession" "real precession"
PRECESSION OF EQUINOX : English Turkish military
PRESESYON; İLKBAHAR DEVİNMESİ:İlkbahar noktasının (koç takımyıldızı ilk noktasının) batı istikamette zahiri hareketinin yıllık ortalaması
PRECISE : English Turkish military
DUYARLI:
PRECISION : English Turkish military
DUYARLIK:
PRECISION ADJUSTMENT : English Turkish military
İNCE TANZİM, AYAR:Orta vuruş noktasını sıhhatle hedefe oturtmak için bir silah ateşinin dikkatle tanzimi
PRECISION BOMBING : English Turkish military
NOKTA BOMBALAMASI:Belirli bir nokta hedefine tevcih edilen bombardıman
PRECISION FIRE : English Turkish military
İNCE TANZİM ATIŞI:Orta vuruş noktasının sınırlı bir hedef üzerine sıhhatle oturtulduğu ateş; ince tanzimle yapılan ateş. İnce tanzim atışı, duran nokta hedeflerini tahrip için kullanılır. Bu atış; bölge dahilindeki belirli bir hedeften çok, genel bir bölgeye tevcih edilen kaba tanzim atışından (area fire) farklıdır. Bak. "fire"
PRECISION SWEEP : English Turkish military
HASSAS TARAMA:Radarla, normal taramanın küçük ve genellikle, 2000 yardalık bir parçası. Bu parça, hassas mesafe ölçmelerini temin maksadıyla seçilir ve bütün radar ekranı üzerine yayılır
PRECOMPUTATION : English Turkish military
ROTA HESABI:Uçuş sırasında uçağın yerini çabuk ve kolay noktalayabilmek için, hava trafiğine ait hesapların uçuştan önce yapılması
PRECURSOR : English Turkish military
HAVA BASINCI DALGASI:lsı (veya toz) soğutan bir yüzelin üzerinde alçak patlama yüksekliği ve uygun-etki derecesindeki bir nükleer patlamanın bir sonucu olarak ana infilak dalgasının belirli bir mesafe önünde giden bir hava basıncı dalgası. Hava basıncı dalgası cephesindeki basınç, doğru (veya ideal) bir şok dalgasındakinden daha fazla tedricen artmakta olup; bu nedenle hava basıncı dalgası bölgesindeki hareketin ideal olmayacağı söylenmektedir
PRECURSOR SWEEPING : English Turkish military
PRECURSOR TARAMA:Sonraki harekatlarda mayın tarama gemilerinin maruz kaldığı riski, tehlikeyi azaltmak amacıyla bir bölgenin göreli olarak emin vasıtalarla taranması
PREDETERMINED : English Turkish military
ÖNCEDEN SAPTANMIŞ:
PREDICTED CONCENTRATION : English Turkish military
HAREKET HALİNDEKİ HEDEFLERE ATIŞ TOPLAMASI:Adım adım tevcih. Aynı hedef üzerine herbiri arkasından bir seri atış toplaması
PREDICTED DEAD TIME : English Turkish military
HESAPLANAN ÖLÜ ZAMAN:Gözetleme zamanından atış anına kadar, atış esaslarının hesaplanmasına ve uygulanmasına ayrılan zaman
PREDICTED FIRE : English Turkish military
ÖNCEDEN HESAPLANMIŞ ATIŞ:Sıhhatli olarak hesaplanmış (atışta tespit edilenler dışındaki) düzeltmelerin, birleştirilmiş bütün standart dışı silah-hava-cephane şartları ve Arzın kendi ekseni etrafında dönüşü ile ilgili standart atış esaslarına uygulanmasına ait en son atış tekniğini ifade için kullanılan terim. Silah mevziine nazaran herhangi bir yöndeki mevkii bilinen ve menzil bakımından ancak, silahın ve kullanılan cephanenin nitelikleriyle sınırlanan bir hedef üzerine, baskın tarzında, sıhhatli nükleer ve nükleer olmayan atış kabiliyetini ifade eder. Bak. "fire"
PREDICTED FIRING : English Turkish military
ÖNCEDEN HESAPLANMIŞ ATIŞ:Gözetleme tahminlerine dayanarak, merminin vardığı anda, hareket halindeki bir hedefin geçmesi beklenilen noktaya atış
PREDICTED POINT : English Turkish military
HESAPLANMIŞ NOKTA:Hareket halindeki bir hedefin atış anında varacağı tahmin edilen mevkii; hareket halindeki hedefin son gözetleme ile atış anı arasındaki ölü zaman sonunda varacağı tahmin edilen nokta. Hedefin; vuruş ve patlama anındaki yeri anlamına gelen gelecek nokta (set forward point) veya (future point) terimi ile karıştırılmamalıdır
PREDICTED POSITION : English Turkish military
GELECEK MEVKİİ:Hareket halindeki bir hedefin, mermi uçuş süresi sonunda varacağı tahmin edilen nokta. Buna eskiden (set forward point) denirdi. Şimdi (future point) denilmektedir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani