Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
PRIMARY CENSORSHIP : English Turkish military

ESAS SANSÜR, TEMEL SANSÜR:Bölük, batarya, süvari bölüğü, gemi, mevki, üs ve benzeri birlik personeli tarafından, birliğe tahsis edilmiş, emrine verilmiş veya diğer şekilde birlik sorumluluğuna intikal etmiş personelin şahsi haberleşmeleri üzerinde uygulanan silahlı kuvvetler sansürü. Ayrıca bakınız: "censorship"

PRIMARY COGNIZANCE : English Turkish military

ESAS SORUM:Araştırma ve geliştirme ile ilgili olarak kullanıldığı zaman; programın bir araştırma geliştirme sahasındaki genel yönetim sorumluluğu ifade edilmiş olur

PRIMARY CONTROL OFFICER : English Turkish military

ESAS KONTROL SUBAYI:Bir esas kontrol gemisine binmiş ve çıkarma araçlarının, amfibi araçların ve çıkarma gemilerinin bir renkli kıyı (colored beach) istikametinde veya bir renkli kıyıdan açığa hareketlerini kontrol etmekle görevlendirilmiş subay

PRIMARY DEMOLITION BELT : English Turkish military

ANA TAHRİP KUŞAĞI, ANA ENGEL KUŞAĞI:Tümen veya daha üst birlik komutanı tarafından seçilmiş, bütün cephe boyunca uzanan aralıksız engeller kuşağı. Böyle bir kuşağın hazırlanması, normal olarak öncelik ifade eden bir istihkam görevidir. Ayrıca bakınız: "demolition belt"

PRIMARY FIRE POSITION : English Turkish military

ESAS ATEŞ MEVZİ:Bak. "primary position"

PRIMARY FIRE SECTOR : English Turkish military

ESAS ATIŞ SAHASI:Bir er, silah veya birliğin ateşi ile örtülecek belli başlı saha

PRIMARY FIRING POSITION : English Turkish military

ESAS ATEŞ MEVZİİ:Bak. "alternative position"

PRIMARY GUN : English Turkish military

ESAS SİLAH:Özellikle bir tank veya zırhlı aracın belli başlı silahı

PRIMARY INTEREST : English Turkish military

ESAS İLGİ, ESAS ÇIKAR:Bir vazifenin yerine getirilmesiyle ilgili-tek başına olmasa da,
belli başlı menfaat ve sorumluluk. Programda tali çıkarı bulunan diğer makamların faaliyetlerini uzlaştırmak da bu sorumluluğun içine girer

PRIMARY MISSION : English Turkish military

ESAS VAZİFE, ESAS GÖREV:Bir birlik veya teşkilce elde edilmesi beklenen esas maksat veya gaye

PRIMARY MOS : English Turkish military

ESAS ASKERİ MESLEK İHTİSASI:Bir şahsın faaliyetindeki yenilik derecesi ve istenilen teknik ehliyetler göz önüne alınarak, en çok ilgi duyduğu ve en uzun tecrübe ve eğitim gördüğü ihtisas sahasında, en iyi şekilde başarabildiği, en üstün ehliyet derecesini temsil eden askeri meslek ihtisası

PRIMARY PORT : English Turkish military

ESAS LİMAN:Denizaşırı bir komutanlığın lojistik desteğinden birinci derecede sorumlu olan Kara Kuvvetleri Komutanlığı yükleme limanı

PRIMARY POSITION : English Turkish military

ESAS MEVZİ; ESAS ATEŞ MEVZİ:Verilen vazifeyi yerine getirmek için en iyi imkanlar sağlayan mevki, yer. Bak. "position"

PRIMARY PROGRAM : English Turkish military

ANA PROGRAM:Orduya mahsus büyük programlardan biri. Bu programlar, bir program idare makamının sorumu altında yürütülür. ,

PRIMARY RADAR : English Turkish military

YANSITMA RADARI:Yalnız yansıtmadan faydalanan radar

PRIMARY STATION : English Turkish military

ESAS GÖZETLEME YERİ:Batarya ortasına veya esas topa en yakın olan gözetleme yeri

PRIMARY STORAGE : English Turkish military

ANA BELLEK:Bilgisayarın asıl hafızası

PRIMARY TARGET : English Turkish military

TEHLİKELİ HEDEF:0 anda en tehlikeli hedef olduğu için kendisine ateş edilmesi gereken hedef

PRIMARY TARGET AREA : English Turkish military

ESAS HEDEF BÖLGESİ:Bir silah veya birliğin en esaslı ateş görevini teşkil eden hedef bölgesi. Bir asıl muharebe hattının yakın savunması için hazırlanan ateş planında, en yoğun ateşle savunulması göz önünde tutulan bölge

PRIMARY TRAINER : English Turkish military

İLK EĞİTİM UÇAĞI:Havacılık öğrencilerine havacılığın ilk safhasını öğretmek için kullanılan uçak. Bir ilk eğitim uçağının, muharebe uçağı gibi, fazla sürati ve hassas kontrolü yoktur. Fakat; sağlam, emin ve kolay iniş yapabilen bir uçaktır

PRIMARY TYPE GLIDER : English Turkish military

ACEMİ PLANÖRÜ:Planör pilotu olacak öğrencilerin başlangıç eğitiminde kullanılmak üzere, sağlam bir şekilde yapılmış planör. Bak. "glider". PRIMARY U. S. ARMY OVERSEA SUPPLY AGENCY:ABD KARA ORDUSU DENİZAŞIRI ANA İKMAL BÜROSU:ABD Kara Ordu'sunun, belirli bir denizaşırı bölgeye ait ikmal destek sorumluluğu verilmiş bir denizaşırı ikmal makamı

PRIMARY WEAPON : English Turkish military

ESAS SİLAH:Bir muharebe birliğinin belli başlı silahı. Bir piyade bölüğünde; tali veya yardımcı silah olan el bombası veya kimya mermilerine kıyasla piyade tüfeği esas veya temel silahtır. Buna (primary armament) da denir. Bak. "secondary weapon"

PRIME CONTRACT : English Turkish military

ESAS SÖZLEŞME:Bir müteahhidin hükümet makamlarıyla giriştiği bir sözleşme, anlaşma veya satınalma siparişi

PRIME CONTRACTOR : English Turkish military

ESAS MÜTEAHHİT:Esas sözleşmeyi yapan müteahhit

PRIME MERIDIAN : English Turkish military

ESAS MERİDYEN; BAŞLANGIÇ MERİDYENİ:Boylam ölçmede başlangıç olarak faydalanılan sıfır boylam meridyeni. Greenwich meridyeninden, hemen hemen bütün dünyada bu maksat için faydalanılır. Bak. "geographic coordinate"