Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
ANTISUBMARINE GROUP : English Turkish military

DENİZALTI SAVUNMA GRUBU:Düşman denizaltılarına karşı harekat maksadıyla teşkilatlandırılmış gemiler ve hava araçları

ANTISUBMARINE MINEFIELD : English Turkish military

DENİZALTILARA KARŞI TESİS EDİLEN MAYIN TARLASI:Özellikle denizaltılara karşı mayın dökülen bir saha. Bu saha, su üstü ve denizaltı gemilerinin de dahil olduğu bütün tekneler için emniyetsiz olabileceği gibi, su üstü gemilerin emniyeti amacıyla mayınlar derine de dökülebilmektedir

ANTISUBMARINE NET : English Turkish military

DENİZALTI MANİA AĞI:Denizaltıların girmelerine engel olmak için, dar su geçitlerine veya liman ağızlarına gerilen çelik ağ

ANTISUBMARINE OPERATION : English Turkish military

DENİZALTI SAVUNMA HAREKATI:Denizaltı savunma harbinin sevk ve idaresine katkıda bulunan harekat

ANTISUBMARINE PATROL : English Turkish military

DENİZALTI SAVUNMA KARAKOLU, DEVRİYESİ:Denizaltının hareket istikameti tespit edilebildiği zaman kullanılan, denizaltı gemilerini tespit etmek veya girişlerini önlemek üzere bir bölgede veya bir hat üzerinde yapılan devamlı ve sistemli arama

ANTISUBMARINE ROCKET : English Turkish military

DENİZALTI SAVUNMA ROKETİ:Gemiden atılır, roket sevk tertibatlı nükleer su bombası veya homing torpedo. RUR-5 olarak adlandırılır, mürettebat arasındaki adı ASROC'tur

ANTISUBMARINE SCREEN : English Turkish military

DENİZALTI SAVUNMA PERDESİ:Bir denizaltı taarruzuna karşı perdelenen bir birliğin korunması için gemi ve/veya uçakların bir düzenlenmesi

ANTISUBMARINE SEARCH : English Turkish military

DENİZALTI ARAMASI:Bölgede belirli bir yerde olduğu bilinen veya şüphelenilen denizaltının bulunması amacıyla belirli bir bölgenin sistematik araştırılması. Bazı tip araştırmalar, tehlikeli bir vakanın yerini belirlemekte de kullanılmaktadır

ANTISUBMARINE SUPPORT AIRCRAFT CARRIER : English Turkish military

DENİZALTI SAVUNMASI DESTEK TAYYARE GEMİSİ:Başlıca vazifesi; sürekli denizaltı savunma harbi yapmak ve konvoy refakati için hava araçlarını destekleyip faaliyetlerini devam ettirmek olan bir gemi. Bu gemiden, ayrıca, yakın hava desteği içinde faydalanılır. Önceleri CVA olarak adlandırılırdı. şimdi CVS olarak tanımlanır

ANTISUBMARINE SUPPORT OPERATIONS : English Turkish military

DENİZALTI SAVUNMA DESTEK HAREKATI:Bir kuvvet veya konvoy çevresindeki bölgede, bir kuvvet veya konvoyun geçeceği bölgelerde veya coğrafi bölgelerin savunulmasında bir denizaltı savunma kuvveti tarafından yürütülen harekat. Destek harekatı; ya korunan kuvvet veya konvoy vasıtalarıyla koordineli olarak yapılır; veya koordinasyon, yalnız harekat istihbaratı ve bilgi teminine inhisar ettirilip denizaltı savunma kuvvetinin müstakil harekatı halinde cereyan eder

ANTISUBMARINE TORPEDO : English Turkish military

DENİZALTILARA KARŞI TORPİDO:Denizaltı savunması ve su üstü teknelere karşı harekatta denizaltından atılan, uzun menzilli, yüksek süratli, tel güdüm tertibatlı, derine dalış yapan ve nükleer bir başlık taşıyabilen, iz bırakmadan seyreden torpido. ASTOR olarak da bilinir

ANTISUBMARINE WARFARE : English Turkish military

DENİZALTI SAVUNMA HARBİ:Düşmanın denizaltılarını tesirli bir şekilde kullanmasını engellemek amacıyla girişilen harekat

ANTISUBMARINE WARFARE FORCES : English Turkish military

DENİZALTI SAVUNMA HARBİ KUVVETLERİ:Esas itibariyle denizaltı savunma faaliyetleri için teşkil edilmiş kuvvetler. Su üstü teknelerinden, uçaklardan, denizaltılardan veya bunlardan bir kaçının karışımından ve lüzumlu destek unsurlarından meydana gelir

ANTISUBMARINE WARFARE HELICOPTER : English Turkish military

DENİZALTI SAVUNMA HELİKOPTERİ:Aktif ve pasif sonar, akustik güdümlü torpidolarla teçhiz edilmiş, aletli veya gece uçuş kabiliyetine sahip bir helikopter. Buna HSS de denir

ANTISURFACE AIR OPERATION : English Turkish military

SUÜSTÜ GEMİLERİNE KARŞI HAVA HAREKATI:Düşman suüstü kuvvetlerine karşı hava/deniz çevresinde yürütülen bir hava harekatı

ANTISWEEP DEVICE : English Turkish military

TARAMAYI ÖNLEME CİHAZI:Mayın taramayı daha zor kılmak üzere, bir mayının veya engelleyicinin bağlantılarında veya, mayın devrelerinde bulunan herhangi bir cihaz

ANTISWEEPER MINE : English Turkish military

TARAMAYA MANİ OLAN MAYIN:Özel amaçlı zarar verici mayın karşı önlem araçlarıyla döşenen veya mekanizması bu tür araçlar için tasarlanan veya düzeltilen bir mayındır. Ayrıca bakınız: "mine"

ANTISYMMETRIC : English Turkish military

TERS BAKIŞIK (BİLGİSAYAR TERİMİ)
(SİMETRİK OLMAYAN):

ANTITANK BOMB : English Turkish military

TANKSAVAR BOMBASI:Tanklara veya diğer zırhlı araçlara karşı kullanılan bomba. Bu bomba; bir zırh delici bomba veya bir yüksek süratli infilak bombası olabilir. Tanksavar bombası; Tank tırtılları üzerine atılabildiği gibi, tank veya diğer zırhlı araçların üzerlerine de atılabilir

ANTITANK DEFENSE : English Turkish military

ZIRHLI ARAÇLARA KARŞI SAVUNMA; TANKLARA KARŞI SAVUNMA:Bak. "antimechanized defense"

ANTITANK DITCH : English Turkish military

TANK HENDEĞİ:Düşmanın Tank ve diğer zırhlı araçlarını durdurmak veya yavaşlatmak maksadıyla kazılan hendek. Bunlara bazan "Tank ditch" de denir

ANTITANK GRENADE : English Turkish military

TANKSAVAR TÜFEK BOMBASI:Tanklara ve diğer zırhlı araçlara karşı kullanılan ve yüksek süratli infilak maddesini ihtiva eden tüfek bombası. Bu bomba; Tüfek veya karabinaya özel bir ilave parça takılmak suretiyle ateşlenir. Buna "antitank rifle grenade" de denir

ANTITANK GRENADIER : English Turkish military

TANKSAVAR TÜFEK BOMBACISI:Zırhlı araçlara karşı muharebe konusunda taktik bilgiye sahip ve bomba atma cihazlarının kullanılması hususunda yetiştirilmiş şahıs

ANTITANK GUN : English Turkish military

TANKSAVAR TOPU:Tanklara ve diğer zırhlı araçlara karşı kullanılmak üzere imal edilen veya bu maksada uygun olan top

ANTITANK HELICOPTER : English Turkish military

TANKSAVAR HELİKOPTERİ:Tanksavar görevinde kullanılması için silahla teçhiz edilen bir helikopter