Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
RESERVED SPACE : English Turkish military

YEDEK DEPOLAMA SAHASI:Gelecek ikmal maddelerinin depolanması için depo idaresi tarafından ayrılmış depolama sahası

RESERVEDUTY : English Turkish military

İHTİYATLIK HİZMETİ:Faal Federal görev hariç olmak üzere, Müşekkel İhtiyat Teşkilatına mensup kimseler tarafından yapılan askeri görev

RESERVEDUTY TRAINING : English Turkish military

İHTİYATLIK EĞİTİMİ:İhtiyat asli teşkil mensupları tarafından maaşlı veya maaşsız olarak yerine getirilen (faal görev veya eğitim faal görevi dışında) resmi bir eğitim, öğretim veya görev. Bu eğitim (Title 10 USC section 101 (31)) de "gayri faal görev eğitimi" olarak tarif edilir

RESERVES : English Turkish military

YEDEK, YEDEK İKMAL MADDELERİ:Bak. "reserve" ve "reserve supplies"

RESERVIST : English Turkish military

YEDEK, İHTİYAT:ABD Ordusunda Müşekkel İhtiyat Sınıfına mensup herhangi bir şahıs

RESIDUAL CONTAMINATION : English Turkish military

ARTIK KİRLENME:Temizleme teşebbüslerine girişildikten sonra kalan kirlenme miktarı. Bu teşebbüsler sadece kirlenmenin normal şekilde kaybolmasını beklemekten ibaretde ol. abilir. Ayrıca bakınız: "contamination", "induced radiation" ve "residual radiation"

RESIDUAL FORCES : English Turkish military

BAKİYE KUVVETLER:Devamlı askeri harekat için normal muharebe gücüne sahip bulunan fakat kullanılmayıp maksatlı olarak elde tutulan kuvvetler

RESIDUAL RADIATION : English Turkish military

ARTIK RADYASYON:Serpintinin veya suni olarak serpilmiş radyoaktif malzemenin sebep olduğu nükleer radyasyon ya da nükleer infilak sonucu meydana gelen ve paralanmadan bir dakika sonraki radyasyon. Bak. "contamination", "induced radiation", "initial radiation"

RESIDUAL RADIOACTIVITY : English Turkish military

ARTIK RADYOAKTİVİTE, KALINTI RADYASYON:Radyoaktif kaynaklardan ortaya çıkan ve bir dakikadan fazla daim olan nükleer radyasyon. Nükleer patlamayla oluşan artık radyasyon kaynakları fizyon parçalarını ve temelinde nötron faaliyeti ve ayrıca gama veya diğer radyasyon faaliyeti tarafından oluşturulan radyoaktif maddeleri içermektedir. Diğer olası artık radyasyon kaynakları, nükleer patlamadan başka vasıtaların oluşturduğu ve neşrettiği radyoaktif maddeleri içermektedir. Ayrıca bakınız: "contamination", "induced radiation", "initial radiation"

RESIGN : English Turkish military

İSTİFA ETMEK:Ordu yönetmeliğine göre Ordudan kendi rızasıyle ayrılmak

RESIGNATION : English Turkish military

İSTİFA:Bir memuriyetten çekilme. Ordu Yönetmeliklerine uygun olarak Ordudan kendi rızasıyle ayrılma

RESISTANCE : English Turkish military

MUKAVEMET, DAYANMA:

RESISTANCE MOVEMENT : English Turkish military

MUKAVEMET HAREKETİ:Kanuni olarak kurulmuş hükümete veya bir işgal kuvvetine karşı koymak ve sivil düzen ve dengeyi bozmak üzere bir ülkenin sivil halkının bir kısmı tarafından organize edilen çabalar, faaliyetler

RESISTIVE EXERCISE : English Turkish military

DİRENCE KARŞI EGZERSİZ, MUKAVEMETE KARŞI EGZERSİZ:Hastanın el ile veya mekanik olarak yapılan hareketlere mukavemet gösterdiği egzersiz. Ayrıca bakınız: "exercise"

RESOLUTION : English Turkish military

AYIRDETME YETENEĞİ, SEÇME YETENEĞİ:Özel koşullar altındaki bir alıcı sistem tarafından seçilebilen, ayrılabilen en küçük ayrıntıların ölçülmesi

RESOLUTION IN AZIMUTH : English Turkish military

HEDEF AYIRTETME YANI:Aynı mesafe içine giren iki hedefin bir radar cihazı tarafından ayırt edilebilmeleri için, hedeflerin birbirlerinden yanca ayrılmaları gereken açı

RESOLUTION IN RANGE : English Turkish military

HEDEF AYIRDETME MESAFESİ:Aynı istikamet açısına giren iki hedefin bir radar cihazı tarafından ayırdedilebilmeleri için, hedeflerin, yükseklik açısı bakımından, birbirlerinden ayrılmaları gereken mesafe

RESOURCE : English Turkish military

ÇARE, MÜRACAAT VASITASI, KAYNAK:Yeni ve yedek ikmal kaynağı, ihtiyaç halinde kullanılacak yeni veya ek bir stok

RESOURCES : English Turkish military

KAYNAKLAR, VASITALAR, VASITA VE İMKANLAR:Bir memleketin veya bir işin mevcut vasıtaları; hesap edilebilir mal, para veya istihsal maddeleri; el altında ve hemen faydalanılabilir, durumda gelir kaynakları,

RESPIRATOR : English Turkish military

RESPİRATÖR:Bir yerine getirme tertibatını (counterrecoil mechanism) düzenliyen alet

RESPONSIBILITY : English Turkish military

SORUMLULUK:
Verilen bir görevi başarılı bir sonuca ulaştırma yükümü. Emir ve komuta yetkisi ve başarıyı temin için gerekli davranışlar, sorumluluğun gerekleridir.
Bir şahsın kendisine emanet edilen veya kullanımı altındaki malı emniyet altında bulundurma ve yerinde kullanma yükümlülüğü. Ayrıca bakınız: "accountability"

RESPONSIBILITY ACCOUNTING : English Turkish military

DAĞITILMIŞ YETKİYLE YAPILAN SAYIŞIM. (ACCOUNTING MUHASEBE):

RESPONSIBLE : English Turkish military

SORUMLU:Bir görevin yerine getirilmesiyle yükümlü

RESPONSIBLE OFFICER : English Turkish military

SORUMLU SUBAY:Kanun ve yönetmeliklere göre bir görevin yerine getirilmesinden sorumlu subay. Bu subayın, ikmal anlamında bir yetkisi bulunmayabilir. Ayrıca bakınız: "accountable officer"

RESPONSOR : English Turkish military

ELEKTRONİK KİMLİK KONTROL CİHAZI:Elektronik bir parola işaretini almak ve buna karşılık vermek için kullanılan elektronik cihaz