Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
REST : English Turkish military

RAHAT DURUŞU, İSTİRAHAT:Sıra dahilinde sınırlı kımıldama, konuşma ve sigara içme serbestisi. Rahat komutunda erler bir ayaklarını sıra dahilindeki yerlerinde tutarlar

REST AND RECUPERATION : English Turkish military

DİNLENME İZNİ:Çarpışmada veya çarpışma bölgesinde bulunan bireylerin eski normal durumlarına gelmelerini temin maksadıyla verilen izin. Çoğunlukla R ve R olarak bilinmektedir. Ayrıca bakınız: "rehabilitation"

REST AREA : English Turkish military

DİNLENME BÖLGESİ:Cephedeki kıtaların; istirahat etmeleri, yeniden teçhiz edilmeleri ve personel zaiyatının doldurulması için getirildikleri bölge

REST CAMP : English Turkish military

DİNLENME KAMPI:Muharebede yorulan personelin dinlenmeleri için, genellikle, muharebe sahası içinde tesis edilen kamp. Bu kamp, çok defa, tümenlerin geri bölgelerinde kurulur

RESTART AT : English Turkish military

DE YENİDEN BAŞLA:Topçulukta "........ de bulun" veya "atış kontrol" veya "doldurmayı durdurun" komutlarının emredilmiş olmasından sonra bir atış planını yeniden başlatmak üzere kullanılan terim

RESTITUTION : English Turkish military

RESTİTÜSYON:Bir hava fotoğrafından bir parçanın gerçek ölçeğe getirilmesi işlemi

RESTITUTION FACTOR : English Turkish military

RESTİTÜSYON FAKTÖRÜ:Bak. "correlation factor"

RESTORABLE PRISONER : English Turkish military

ASKERİ HAKLARI İADE EDİLEN MAHPUS:Orduda, tekrar şerefli faal görev durumuna iade edilmesi uygun görülen genel mahpus

RESTORATION : English Turkish military

ASKERİ HAKLARIN İADESİ:Orduda tekrar şerefli faal görev durumuna iade edilme

RESTRAINT FACTOR : English Turkish military

TAHDİT FAKTÖRÜ:Normal olarak yerçekim kuvvetinin çarpanları şeklinde ifade edilen bir faktör. Bu faktör, özel bir yükü emniyete alacak gerekli bağlama gücünü belirlemektedir

RESTRAINT OF LOADS : English Turkish military

YÜK TAHDİDİ:Nakliye esnasında yerinden kıpırdamamasını temin edecek bir şekilde bir birliğe veya onun nakliyecisine ait bağlama, raptetme, ambalajlama yöntemi

RESTRICTED : English Turkish military

HİZMETE ÖZEL:"ÇOK GİZLİ", "GİZLİ" veya "ÖZEL" olarak sınıflandırılamamış olan ve gizli tutulması gereken bilgi ve malzeme. Ayrıca bakınız: "classified matter"

RESTRICTED AIR CARGO : English Turkish military

SINIRLI HAVA YÜKÜ (KRİTİK YÜK):Bak. "cargo"

RESTRICTED AREA (DOD, IADB) : English Turkish military

TAHDİTLİ SAHA (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, AMERİKAN SAVUNMA KURULU):
Dost kuvvetlerin birbirlerine müdahalesini önlemek ve asgari düzeye indirmek üzere özel sınırlayıcı tedbirlerin uygulandığı bir bölge (kara, deniz veya hava)
Müsaadesiz girişi önlemek üzere özel tedbirlerin uygulandığı askeri yönetim altındaki bir bölge. Ayrıca bakınız: "air surface zones"; "controlled firing area"; "restricted areas (air) "

RESTRICTED AREA (NATO) : English Turkish military

TAHDİTLİ SAHA (NATO):
Bir ülkenin toprakları veya karasuları üzerinde, bir uçağın uçuşunun muayyen özel koşullara göre yasaklandığı, tanımlanan boyutlardaki bir hava sahası.
Dost kuvvetlerin birbirlerine müdahalesini önlemek veya asgari düzeye indirmek üzere özel sınırlayıcı tedbirlerin uygulandığı bir bölge.
Müsaadesiz girişi önlemek üzere özel tedbirlerin uygulandığı askeri yönetim altındaki bir bölge

RESTRICTED AREAS (AIR) : English Turkish military

HAVA TAHDİTLİ SAHALARI:Yetkili makamca tesis edilen ve üzerinde uçakların uçuşunun şartlara bağlanmış bulunduğu belirli sahalar. Bu sahalar; hava seyrüsefer haritalarında gösterilip hava seyrüsefer yayınlarında neşredilmektedir. Ayrıca bakınız: "restricted areas", "air defense artillery defended area"

RESTRICTED DATA : English Turkish military

HİZMETE ÖZEL BİLGİLER:Aşağıdaki konularla ilgili bütün bilgiler: a. Atom silahlarının plan, imalat ve kullanılması, b. Özel nükleer malzemenin üretilmesi, c. Özel nükleer malzem: enin enerji üretiminde kullanılması. Ancak bunlardan, Atom Enerjisi Kanunu
bölümüne göre gizlilik derecesi kaldırılan veya hizmete özel sınıfından çıkarılmış olanlar bu bilgiler arasına sokulmaz. (Düzeltildiği şekilde, 1954 tarihli Atom Enerji Kanununun 11 w kısmı). Ayrıca bakınız: "formerly restricted data"

RESTRICTED DIET : English Turkish military

SINIRLI DİYET:Bir disiplin tedbiri olarak tabip nezareti altında ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı yönetmeliği hükümlerine uygun olarak mahpuslara verilen yemekler

RESTRICTED OPERATIONS AREA : English Turkish military

TAHDİTLİ HAREKAT SAHASI:Bir veya daha çok hava sahası kullanıcısının hareketinin yasaklandığı, yer içindeki özel harekat durumlarına, gereksinimlerine karşılık olarak, hava sahası kontrol makamı tarafından belirlenen, tanımlanan boyutlardaki hava sahası

RESTRICTED PROPELLANT : English Turkish military

SINIRLI SEVK YAKITI:Sınırlı yüzeyleri yanışa maruz, diğer yüzeyleri negatif bir katalizör (inhibitor) ile kaplı katı bir yakıt. Aynı anlamda (restricted change) ve (restricted burning) deyimleri de kullanılır

RESTRICTED TRAFFIC : English Turkish military

SINIRLANDIRILMIŞ TRAFİK:Sınırlı trafik; sürati, geçecek araç tipini, azami yük miktarını, yolun çeşitli tipten trafiğe açık bulunacağı saatleri sınırlayan bir trafik düzenlemesinin uygulandığı bir yol üzerindeki trafik

RESTRICTING PLUG : English Turkish military

GAZ TIKAMA HALKASI:Bak. "choke ring"

RESTRICTION : English Turkish military

YASAKLAMA, KISITLAMA:

RESTRICTION TO LIMITS : English Turkish military

GÖZ HAPSİ:

RESTRICTIVE ASSIGNMENT : English Turkish military

İHTİSAS ATANMASI:Genellikle, normal atanma prensiplerine göre, gerektiği şekilde, belirli bir meslek sınıfına ayrılmış olan personelin, daha sonra, yalnız bu sınıfa giren askeri meslek ihtisasına atanmaları hali