Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
SCOUTING FRONT : English Turkish military

KEŞİF CEPHESİ:Bir keşif hattının çevrelediği sahanın genişliği. Bir keşif cephesi, keşif hattının bir ucunda bulunan gözcünün görebildiği en uzak nokta ile, keşif hattının öbür ucundaki gözcünün görebildiği en uzak nokta arasında bulunan sahasıdır

SCOUTING INTERVAL : English Turkish military

KEŞİF DEVRİYE ARALIĞI:Aynı hat üzerinde devriye uçuşu yapan iki keşif uçağı arasındaki mesafe. Bu terim, yalnız belirli araştırma usullerinde kullanılır

SCOUTING LINE : English Turkish military

KEŞİF HATTI:Keşif uçaklarının, belirli bir plana göre yapacakları keşif hareketlerine elverişli bir düzende, havada tertiplendikleri hayali hat

SCRAM : English Turkish military

Hava önlemesindeki kullanımıyla "ateş açmak üzereyim. Dost kuvvetler belirtilen temastan, bölgeden veya uçaktan uzaklaşsınlar" anlamında bir kod. Geri çekilmenin yönü belirtilebilir. Ateş tipi belirtilir (örnek, scram yakınlığı; tahrik tapalı mühimmatla ateş açmak üzereyim" scram mantarı" özel bir silah ateşlemek üzereyim". )

SCRAM MUSHROOM : English Turkish military

Bak. "scram"

SCRAM PROXIMITY : English Turkish military

Bak. "scram"

SCRAMBLE : English Turkish military

KALKIŞ:Uçağın en kısa sürede kalkışını emreden direktif (genelde yön ve irtifa talimatları takip eder). Bu anlamda bak. "aircraft scrambling"

SCRAP AND WASTE : English Turkish military

HURDA ORDU MALI:İmal edildiği malzemenin sağlayabileceği fayda dışında, başka hiçbir kıymeti olmayan ordu malı. Bak. "nonrepairable property"

SCRAP YARD : English Turkish military

HURDA MALZEME AYIKLAMA YERİ:Hurda malların işe yarayan ve yaramayanlarının ayıklandığı yer. Bak. "scrapping"

SCRAPER : English Turkish military

SKREYPER:Güzergah pürüzlerini kazıyan yol makinesi

SCRAPPING : English Turkish military

AYIKLAMA:Hurda malların, ileride hammadde olarak kullanılmak veya imha edilmek üzere ayrılması veya hazırlanması işlemi

SCREEN : English Turkish military

ÖRTME KUVVETİ, PERDE, EMNİYET ESKORTU:
Bir ana kuvvet veya konvoyu koruyan gemi, uçak ve/veya denizaltılardan oluşan bir kuvvet.
Kartografide, şekil bölgelerini hasıl etmek için gerek mekanik gerekse fotografik olarak örtü ile birlikte kullanılabilecek bir çizgili veya diğer muntazaman şekle havi bulunan cam veya plastik bir film şeridi.
Gözetleme, kamuflaj veya gizlemede, gizlenecek veya kamufle edilecek cisim ile sensör arasında görünen, gözetleme sensörlerine şeffaf olmayan herhangi bir tabii ya da suni madde. Ayrıca bakınız: "concealment".
Ana görevi bilgileri rapor etmek, tanıtmak, gözlemek olan ve yalnız kendi emniyeti için savaşan güvenlik unsuru.
İstek belgesini incelemek: Bir isteğin mahalli kaynaklardan temin edilen maddelerle karşılanıp karşılanamayacağını ve talep edilen şeylere ve dereceye kadar ihtiyaç olduğunu tespit etmek maksadıyla, istek belgesini incelemek.
Blende etmek, Maskelemek: Bir radar cihazındaki arzu edilmeyen eko veya eko karışımlarını ortadan kaldırmak. Bu iş, radarı, derin olmayan bir sütreye yerleştirmek suretiyle yapılır.
Ekran: Bak. "radar screen"

SCREEN COORDINATOR : English Turkish military

PERDE KOORDİNATÖRÜ (VEYA EMNİYET PERDESİ KOMUTANI):Denizcilikteki kullanımıyla, örtme ile ilgili komutanlık görevlerini ifa etmek üzere Taktik Komutan tarafından tayin olunan subay. Ayrıca bakınız: "screen"

SCREEN-HALF-TONE : English Turkish military

YARI TONLU TRAM:Tram kullanılmak suretiyle bir resmin eşit kesafette fakat değişik ebatlardaki noktalara bölünmesini ve böylece bir renkle basılmasını sağlayan fotoğraf tekniği

SCREENING : English Turkish military

ÖRTME, PERDELEME:Bak. "screen"

SCREENING AGENT : English Turkish military

KİMYASAL SİS MADDESİ:Bak. "screening smoke"

SCREENING ELEVATION : English Turkish military

YÜKSELİŞ AÇISI:Bir radar anteni ile radarı maskeleyen tepe noktası arasındaki yükseliş açısı

SCREENING FORCE : English Turkish military

ÖRTME KUVVETİ:Mekanize birlik, kıta veya bir uçak teşkili gibi bir kuvveti düşman gözetlemesinden koruyan örtme kuvveti. Bak. "covering force"

SCREENING PHYSICAL EXAMINATION : English Turkish military

ELEME MUAYENESİ:İnsan vücudunun anormal veya arızalı olmasından şüphe edilen kısımlarının kısa bir müşahede, genel sıhhi muayene ve gerekli röntgen ve diğer laboratuar incelemelerini tatbik suretiyle muayenesi. Buna kısaca (screening) de denir

SCREENING SMOKE : English Turkish military

GİZLEME SİSİ, PERDELEME SİSİ:Yandığı, su ile temas ettiği veya moleküllerine ayrıldığı zaman yoğun bir duman meydana getiren kimya maddesi. Gizleme sisi; düşman gözetlemesine engel olmak ve ateş tesirini azaltmak maksadıyla kullanılır. Buna (screening agent) da denir

SCREW PICKET : English Turkish military

BURGULU KAZIK:Tirbuşona benzer sarmal (spiral) bir ucu bulunan madeni kazık. Bu kazık bir tel engeli için destek veya bir kablo için tespit vasıtası olarak kullanılır

SCRIBING : English Turkish military

OLUKLAMA:Kartografide hazırlanmış döküme göre çizgileri kesilerek harita ve şemaları hazırlama metodu

SEA : English Turkish military

AIR-LAND TEAM:DENİZ-HAVA-KARA TİMİ:Konvansiyonel olmayan ve milis harekatı yapacak şekilde özel eğitilmiş ve teçhizatlandırılmış ve müttefik ülkelerin personelini böyle harekatta gözetleme ve keşif dahil sularda, derelerde ve kıyı bölgelerinde eğiten bir subay grubu. Genelde SEAL timi olarak bilinir. (SEAL: Karada, denizde harekat yapabilen ve paraşütle atlayabilen komando)

SEA BAT : English Turkish military

SEA BAT:Aktif veya pasif sonar, ses güdümlü torpidolar ve gece uçuş kabiliyeti kazandıran aletlerle teçhiz edilmiş denizaltı savunma harbi helikopteri. SH-34 G olarak tanınır

SEA COBRA : English Turkish military

Tek rotorlu, iki mürettebatlı, makinalı tüfek, roket ve el bombası fırlatıcıları ve tank-savar füzeleri ile teçhiz edilmiş hafif silahlı taarruz helikopteri. Taarruz helikopter desteği için kullanılır. AH-1 olarak adlandırılır