English Turkish military
SEABORNE : English Turkish military
DENİZDEN, DENİZ YOLU İLE:Deniz yolu ile, deniz araçları ile yapılan. Bak. "waterborne"
SEABORNE ELEMENT : English Turkish military
DENİZDE BULUNAN ELEMAN (DZ.):Bak. "seaborne"
SEABORNE UNITS : English Turkish military
DENİZDE BULUNAN ÜNİTELER (DZ.):Bak. "seaborne"
SEACOAST ARTILLERY : English Turkish military
KIYI TOPÇUSU, KIYI TOPÇULUĞU:Düşman deniz araçlarına karşı savunmada kullanılan çakılı, traktörlü veya raylar üzerinde hareket eden topçu silahları. Su altı mayınları da kıyı topçusuna dahildir. Buna (coast artillery) de denir
SEALED CABIN : English Turkish military
SIZDIRMAZ KAPALI KABİN:Bir uçağın dışarıdan içeriye ve içeriden dışarıya hava sızdırmaz özellikte cidarlara ve içerdeki havayı yenilemek için, özel tertibata sahip kabini
SEALED ORDERS : English Turkish military
KAPALI ZARF EMİRLERİ:Belirli bir zamandan önce veya belirli bir mahalle varmadan önce açılmaması talimatı ile bir kıta veya gemi komutanına, mühürlü bir zarf içinde verilen gizli veya hizmete özel emirler
SEAMAN : English Turkish military
GÜVERTE ÇAVUŞU (MÜKELLEF):A. B. D. Deniz Kuvvetlerinde; rütbece deniz astsubayının altında ve güverte onbaşısının üstünde bulunan deniz eri. Bu er; güverte, malzeme, elektronik; ' hassas teçhizat, idare ve yazıcılıkla ilgili görevlerde yetişerek derece alabilir
SEAMAN APPRENTICE : English Turkish military
GÜVERTE ONBAŞI (MÜKELLEF):A. B. D. Deniz Kuvvetlerinde; rütbece deniz erinin üstünde ve diğer bütün deniz erlerinin altında bulunan er. Bu er; güverte, malzeme, elektronik, hassas teçhizat, idare ve yazıcılıkla ilgili görevlerde yetişerek derece alabilir
SEAMAN RECRUIT : English Turkish military
GÜVERTE ERİ (MÜKELLEF):A. B. D. Deniz Kuvvetlerinde; rütbece bütün Deniz erlerinin altında bulunan er. Bu er; güverte, malzeme, elektronik, hassas teçhizat, idare ve yazıcılıkla ilgili görevlerde yetişerek derece alabilir
SEAPLANE : English Turkish military
DENİZ UÇAĞI:Denize inip kalkabilmesini sağlamak üzere, deniz üzerinde durmasına yarayan botlarla (floats) teçhiz edilmiş uçak. Kendilerini su üstünde tutan sandal biçiminde gövdeye sahip uçaklara daha doğru olarak, (flyingboat) denir
SEAR : English Turkish military
TETİK TULUMBASI:Bir silahta, tetik tertibatı tarafından serbest bırakılıncaya kadar ateşleme iğnesini veya horozu yerinde tutan kilit mandalı veya mandal
SEARCH : English Turkish military
ARAŞTIRMAK:Bir hava hedefinin yerini tespit etmek üzere, ışıldak ve radar huzmesini semada bir saha üzerinde ileri hareket ettirmek
SEARCH AND ATTACK PRIORITY : English Turkish military
ARAMA VE HÜCUM ÖNCELİĞİ:Düşmanın taktik veya lojistik imkan ve kabiliyetleri ile ilgili şüpheli hedefleri kapsayan acil görev isteğinin en düşük kategorisi, örnek; bunlar bir birliğin ilerlemesini engellemez fakat hızlı tabiatları ve taktik özellikleri nedeniyle yerlerinin belirlenip imha edilmeleri gereklidir. Ayrıca bakınız: "immediate mission request"; "priority of immediate mission requests"
SEARCH AND RESCUE : English Turkish military
ARAMA VE KURTARMA:Hava, suüstü, denizaltı araçları, özel kurtarma tim ve teçhizatı kullanılarak kara veya denizde tehlikeli durumdaki personelin kurtarılması. Bak. "component search and rescue controller", "joint rescue coordination center"
SEARCH AND RESCUE ALERT NOTICE : English Turkish military
ARAMA VE KURTARMA ALARM İLANI:ABD iç hat uçuşları için kullanılan alarm mesajı. Alarm safhasının ilanı ile ilişkilidir. Ayrıca ALNOT olarak bilinir. Ayrıca bakınız: "search and rescue incident classification, subpart, b. "
SEARCH AND RESCUE COORDINATION : English Turkish military
Bak. "rescue coordination center"
SEARCH AND RESCUE COORDINATION CENTER : English Turkish military
ARAMA VE KURTARMA KOORDİNASYON MERKEZİ:Arama ve kurtarma faaliyetlerini koordine ve kontrol etmek üzere, uygun nezaretçi personeli tahsis edilmiş ve teçhizatla donatılmış önemli bir arama ve kurtarma tesisi. Bu tesis müştereken veya tek taraflı çalıştırılabilir
SEARCH AND RESCUE COORDINATOR : English Turkish military
ARAMA VE KURTARMA KOORDİNATÖRÜ:Bölge komutanının resmen görevlendirilmiş arama ve kurtarma temsilcisi. Bu temsilci, müşterek kurtarma koordinasyon merkezinin çalıştırılması ve tahsil edilmiş coğrafi bölge dahilinde müşterek arama ve kurtarma faaliyetleri bakımından tam sorumluluk ve yetkiye sahiptir
SEARCH AND RESCUE INCIDENT CLASSIFICATION : English Turkish military
ARAMA VE KURTARMA OLAY SINIFLANDIRMASI:Ciddiyetine ve kurtarma hizmeti ihtiyacına göre 3 acil safha halinde sınıflandırılan olay. a. ŞÜPHE SAFHASI: İlerleme veya durumu ilgilendiren bilgi eksikliği yüzünden veya muhtemel zorlukların bilinmesi nedeniyle şahıslar veya araç güvenliği hakkında şüpheler olması. b. ENDİŞE SAFHASI: İlerleme veya durumla ilgili bilgi eksikliği nedeniyle veya ciddi zorlukların olduğuna dair kesin bilgiler nedeniyle aracın veya şahsın güvenliği hakkında endişeler olması. c. FELAKET SAFHASI: Alarm safhasından sonra gerekli usuller icra edildikten sonra ilerleme veya durumla ilgili devamlı bilgi eksikliği nedeniyle veya personelin veya aracın ciddi bir tehlike ile tehdit edilmesi nedeniyle acil yardım isteği
SEARCH AND RESCUE MISSION COORDINATOR : English Turkish military
ARAMA VE KURTARMA GÖREVİ KOORDİNATÖRÜ:Belirli bir arama ve kurtarma görevini idare etmek üzere, arama ve kurtarma koordinatörü tarafından seçilmiş bir arama ve kurtarma koordinatörü
SEARCH AND RESCUE REGION : English Turkish military
ARAMA VE KURTARMA BÖLGESİ:Bak. "inland search and rescue region", "maritime search and rescue region", "overseas search and rescue region"
SEARCH ATTACK UNIT : English Turkish military
ARAMA HÜCUM BİRLİĞİ:Denizaltıları imha veya aramak için birlikten taktik olarak ayrılmış veya ayrı ayrı organize olmuş gemilere verilen görev
SEARCH JUMMER : English Turkish military
ARAYICI KARIŞTIRICISI, AUTOMATIC SEARCH JUMMER:
SEARCH MISSION (AIR) : English Turkish military
ARAMA GÖREVİ:Bir veya birden fazla uçağın belirli bir bölgede olduğundan şüphelenilen cisim/cisimlerin yerini tespit için yapılan hava keşfi
SEARCH PATROL : English Turkish military
ARAMA DEVRİYESİ:Av uçakları devriyelerinin, bir saha dahilinde, daimi surette, düşman uçaklarını aramaları şeklinde yapılan bir hava savunma sistemi. Bu sistem çok sayıda uçağa ihtiyaç gösterdiğinden, ancak bir hava haber verme ve ikaz hizmeti bulunmadığı zaman kullanılır
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani