Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
SECOND STRIKE CAPABILITY : English Turkish military

İLK DARBEDEN KURTULMA İMKANI:Etkili bir karşı darbe indirmek için yeterli kaynaklarla ilk darbeden kurtulma imkanı. (Genelde bir nükleer harekatla birlikte yapılır)

SECOND-COMMAND : English Turkish military

KOMUTAN MUAVİNİ:Komutanın yokluğunda, hastalığı veya ölümü halinde komutayı üzerine alan subay

SECONDARY ARMAMENT : English Turkish military

TALİ KIYI SAVUNMA SİLAHI:Kıyı topçuluğunda, çapı 12 inç (3U.5 cm) den aşağı olan topçu silahları. Daha büyük kıyı topçu silahları ve denizaltı mayınları esas kıyı savunma silahı olarak sınıflandırılır. Buna (minor-caliber weapon) da denir

SECONDARY ARMY TERMINAL : English Turkish military

KARA ORDUSU TALİ TERMİNALİ:Kara ordusu esas terminalinin bir sevkiyat acentesi olarak faaliyette bulunan bir kara ordusu terminali

SECONDARY ATTACK : English Turkish military

TALİ TAARRUZ:Asıl taarruza nazaran tali bir önem taşıyan taarruz. Bu taarruz, genel olarak, derinliğin az olması, ihtiyatlarının asgari hadde tutulması, taarruz kademesine fazla ateş kuvvetinin verilmesi, geniş taarruz bölgesi tahsis edilmesi ve çok defa, mahdut hedefli olması gibi özelliklerle asıl taarruzdan ayrılır. Buna (secondary effort) da denir

SECONDARY CENSORSHIP : English Turkish military

TALİ SANSÜR:Amerikan Silahlı Kuvvetlerine mensup subayların, sivil memurların ve bu kuvvetlere refakat eden sivil şahısların şahsi haberleşmeleri ile Silahlı Kuvvetler esas sansürüne tabi olmayan veya tabi olup da yeniden incelenmeye ihtiyaç gösteren Silahlı Kuvvetler mensubu eratın şahsi haberleşmeleri üzerinde icra edilen sansür. Ayrıca bakınız: "censorship"

SECONDARY COSMIC RADIATION : English Turkish military

TALİ KOZMİK RADYASYON:Esas kozmik ışın partiküllerinin yukarı atmosfer atom ve molekülleriyle çarpışması sonucu meydana gelen enerji yüklü nükleer kalıntılar ve elektromanyetik radyasyon

SECONDARY EFFORT : English Turkish military

TALİ TAARRUZ:Bak. "secondary attack"

SECONDARY FIRE SECTOR : English Turkish military

TALİ ATEŞ SAHASI:Tam anlamda bir ateş sahası içinde bulunmayan; fakat lüzum görüldükçe ateşle taranabilen sahalar. Bu sahalar; yanlara (flanks) yakın ve komşu birliklerin ateş sahaları içinde bulunur. Bak. "primary fire sector"

SECONDARY ITEM : English Turkish military

İKİNCİ DERECEDE MADDE:Nihai maddelerle tali ve yedek parçaları ihtiva eden ve birinci derecede madde olarak sınırlandırılmamış olan herhangi bir madde. Bak. "principal item"

SECONDARY LANDING : English Turkish military

TALİ ÇIKARMA, TALİ İNDİRME:Asıl çıkarma ve indirmeyi direkt veya endirekt olarak desteklemek üzere, normal olarak, asıl çıkarma ve indirme bölgesinin dışında yapılan çıkarma veya indirme

SECONDARY PORT : English Turkish military

TALİ LİMAN:Denizlerde seyreden gemilere hizmet veren normalde rıhtımlarda bir veya birden fazla demirleme yerli rıhtım

SECONDARY RADAR : English Turkish military

TALİ RADAR, YARDIMCI RADAR:Aynı veya değişik radyo frekansı üzerinden otomatik olarak yeniden gönderme yapan radar

SECONDARY RESCUE FACILITIES : English Turkish military

TALİ KURTARMA TESİSLERİ:Kurtarma harekatlarına elverişli olan mahalli hazır uçak, bot ve diğer hava, suüstü ve sualtı ve yer unsurlarının bulunduğu devlet veya özel olarak çalıştırılan ünite ve tesisler

SECONDARY ROAD : English Turkish military

TALİ YOL:Asıl yolu destekleyen orta ve yavaş hızlarda 2 yönlü ve bütün hava şartlarında elverişli yeterli genişlikteki yol

SECONDARY SOURCE OF SUPPLY : English Turkish military

TALİ İKMAL KAYNAĞI:Bir ilk ikmal kaynağı tarafından kendisince bir istek belgesi havale edilen (extract requisition), bir gönderme emri (shipping order) veya satın alma istek belgesi (purchase request) yollanan herhangi bir ikmal kaynağı. Bak. "initial source of supply"

SECONDARY STATION : English Turkish military

TALİ GÖZETLEME YERİ:Bir baz hattının, top veya batarya geometrik merkezinden en uzakta bulunan ucundaki gözetleme. Bak. "primary station"

SECONDARY TARGET : English Turkish military

TALİ HEDEF:Esas ateş görevi tamamlandıktan sonra veya esas ateş görevini yapmak, top veya batarya için imkansız veya elverişsiz hale geldiği zaman ateşin tevcih edildiği hedef. Bak. "primary target"

SECONDARY TARGET AREA : English Turkish military

TALİ HEDEF BÖLGESİ:Bak. "secondary target"

SECONDARY TYPE GLIDER : English Turkish military

TEKAMÜL PLANÖRÜ:Acemi planöründen daha iyi aerodinamik kabiliyette olan ve az eğitim görmüş pilotlar tarafından kullanılabilecek kadar sağlam yapılan planör. Bak. "glider"

SECONDARY WATER TERMINAL : English Turkish military

TALİ SU TERMİNALİ:Fazla su çeken gemileri rıhtıma yanaştıracak tesisleri bulunmayan bir kıyı bölgesi. Tali su terminalleri; demiryollarına veya iyi durumda kıyı kara yollarına yakın plajlarda tesis edilir. Tali su terminallerine gelen yükler, kıyıdan
5 mil açıkta bulunan demir yerlerinde gemilerden boşaltılır ve boşalan personelle yük, gemiden kıyıya aktarma taşıyıcılarıyla çıkarılır. Buradaki faaliyetin çapı, mevki muhtemel bir esas nükleer hedef olarak gösterilmeyecek kadar mahduttur. Ayrıca bakınız: "water terminals"

SECONDARY WEAPON : English Turkish military

TALİ SİLAH:Bir birlikte; araç mevki veya uçağın destekleyici veya yardımcı silahı. Bu, genel olarak, esas silahtan daha küçük çaptadır ve vazifesi esas silahı korumak veya ateşini tamamlamaktır. Bak. "primary weapon"

SECRECY : English Turkish military

GİZLİLİK:

SECRET : English Turkish military

GİZLİ:Bu gibi bilgi ve malzemeye verilen gizlilik derecesi. Bak. "classified matter" ve "defense classification"

SECRET INFORMATION : English Turkish military

GİZLİ BİLGİ:İzinsiz açıklanması millet hesabına büyük zararlara sebep olabilecek savunma bilgileri veya malzemesi. Bak. "defense classification"