English Turkish military
SENDING STATE : English Turkish military
GÖNDEREN DEVLET:Milletlerarası bir anlaşmaya üye olan ve bu anlaşma uyarınca, kendi askeri personeline, anlaşma üyesi bir başka devletin arazisine girme ve burada kalma emri veren bir devlet
SENIOR : English Turkish military
KIDEMLİ ÜST:Hizmet süresi diğerlerinden fazla olan; sınıflandırmalarda esas olarak alınan tipe nazaran ileri derecede bulunan
SENIOR ARMY AVIATOR : English Turkish military
KIDEMLİ KARA ORDUSU HAVACISI:A. B. D. Kara Ordusu'na mensup bir şahsa, Kara Kuvvetleri Komutanı veya bunun yetkilendirdiği subaylar tarafından verilmiş bir havacılık sıfatı
SENIOR BALLOON PILOT : English Turkish military
BALON BAŞ PİLOTU:Bu dereceyi kazanmış şahıs
SENIOR MILITARY ATTACHE : English Turkish military
KIDEMLİ ASKERİ ATAŞE:Rütbece veya Milli Savunma Bakanlığı'nca tasrih edilmiş olması dolayısıyla, diğerlerine nazaran kıdemli durumda olan askeri ataşe
SENIOR OFFICER : English Turkish military
ÜSTSUBAY:Rütbece binbaşı (dahil) dan tuğgenerale (hariç) kadar subaylara verilen unvan. Bak. "company officer" ve "company grade"
SENIOR OFFICER PRESENT AFLOAT : English Turkish military
DENİZDE EN KIDEMLİ SUBAY:Yetkili makam tarafından belirtilmiş bir mevkide veya bölge dahilinde, denizde harekat halindeki kuvvetlerle birlikte bulunan ve bu kuvvetlere mensup bir birliğe komuta eden, faal görev durumunda ve denizde emir ve komuta kudretine sahip kıdemli güverte subayı. Belirtilen mevkide su üzerinde harekatta bulunan kuvvetlere mensup deniz birliklerini müştereken etkileyen konuların idaresinden sorumludur
SENIOR PILOT : English Turkish military
BAŞ PİLOT:Bir askeri uçağı idare etmeye ehliyetli ve ABD Hava Kuvvetlerine mensup bir kimseye verilen derece. Bu derece, mümtaz pilotluk (command pilot) derecesinden bir alt derecedir
SENIORITY : English Turkish military
KIDEM, KIDEMLİLİK:Nasip ve tayin tarihi; faal hizmet süresi vs. sebeplerle, bir askerin diğer bir askere nazaran askeri mertebe (rank) bakımından haiz bulunduğu üstünlük. İki kişi, aynı rütbeye aynı gün naspedilmiş bulunuyorlarsa, bu hak, bu hak fiili hizmet süresi daha uzun olana aittir
SENSE : English Turkish military
KIYMETLENDİRME, ATIM KIYMETLENDİRMESİ:Bak. "sensing"
SENSIBLE ATMOSPHERE : English Turkish military
DUYULUR ATMOSFER, HİSSEDİLİR ATMOSFER:Atmosferin mevcudiyeti seçilen, yani mukavemet gösteren kesimi. Bak. "effective atmosphere"
SENSIBLE HORIZON : English Turkish military
YATAY UFUK:Gök yuvarlağının, herhangi bir noktadan, örneğin gözlemcinin gözünden geçen ve başucu
ayakucu hattına dikey olan bir düzlemle kesişmesi suretiyle meydana gelen gökküresi çemberi
SENSING : English Turkish military
KIYMETLENDİRME, ATIM KIYMETLENDİRMESİ:Bir paralanma veya vuruş noktasının ya da orta paralanma veya orta vuruş noktasının, uzun (over), kısa (short), havada paralanma (air), vuruş (graze) v. s. şeklinde kıymetlendirilen istikamet. Bak. "spotting"
SENSITIVE : English Turkish military
HASSAS:Açıklanması himayesinde bulundurduğu kişinin güvenliğine tehdit, yüz kızarıklığı ve ihlal oluşturan özel koruma gerektiren. Bir kuruluş, tesis, şahıs, mevki-makam, doküman, malzeme veya faaliyete tatbik edilebilir
SENSITIVE AREA : English Turkish military
HASSAS BÖLGE:İstihbarat bakımından bir faaliyet merkezi haline gelen belirli mevki
SENSITIVE COMMAND NETWORK : English Turkish military
HASSAS KOMUTA ÇEVRİMİ:Minütmen füze komuta, uzak kontrol, kalibrasyon ve fırlatma görevlerini desteklemek için faydalanılan sistem ve tesisleri tanıtır muhabere tesisi
SENSITIVE COMPARTMENTED INFORMATION : English Turkish military
HASSAS BÖLÜNMÜŞ BİLGİ:Şimdiki ve gelecekteki topluluk istihbarat toplama programları ve bitmiş ürünleri kompartmantasyon toplu sistemlerinin formal olarak tesis edileceği sınırlanmış bütün bilgi ve malzemeler. (Bu kontroller DOD
1'in Information Security Program Regulation hükümlerinin üstünde ve ötesindedir) SCI olarak da bulunur
SENSITIVE ITEM : English Turkish military
ŞÜPHELİ MADDE, KAÇAK MADDE:Gayri meşru pazarlarda süratle satış imkanı bulan ve özellikle hırsızlama mal olması ihtimal dahilinde bulunan mal kalemleri
SENSITIVE POSITION : English Turkish military
HASSAS MEVKİ, ÖNEMLİ MEVKİ:Kara kuvvetlerinde mevcut görev yerlerinden, işgal eden şahsın, mevkiin mahiyeti itibariyle, milli güvenliğe aykırı maddi bir zarara neden olması ihtimal dahilinde görülen bir mevki. Bu gibi mevkileri çok gizli, gizli ve hizmete özel bilgi ve malzemeye yaklaşmayı gerektiren herhangi bir görev veya sorumluluğu ya da Kara Kuvvetleri Komutanı veya yetkilisi tarafından önemli olarak vasıflandırılan bir başka görev yerini içine alır
SENSITIVITY ANALYSIS : English Turkish military
DUYARLILIK ÇÖZÜMLEMESİ (ANALİZİ):
SENSOR : English Turkish military
ELEKTRONİK HEDEF TESPİT CİHAZI:Cisimleri ve faaliyetleri, enerji, yayınlanan partikülleri, yansıyan veya tadil edilmiş cisimleri belirtip kayıt eden ve tespit eden teçhizat
SENTENCE : English Turkish military
HÜKÜM:Bir askeri şahıs hakkında askeri mahkeme tarafından verilen karar
SENTENCED PRISONER : English Turkish military
HÜKÜMLÜ MAHPUS, HÜKÜM GİYMİŞ MAHPUS:Hakkında alınan hapis kararı icra safhasına geçmiş mahpus
SENTIMENTAL : English Turkish military
DUYGUSAL:
SENTINEL : English Turkish military
NÖBETÇİ:Bak. "sentry"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani